Bugün sizlere CHP Milletvekili Yaşar Tüzün’ün 6 Ağustos 2004 tarihinde parti binasında yapmış olduğu basın toplantısında söylediklerinin 7 Ağustos tarihli gazetelerde nasıl yer aldığını aktaracağım. Tüzün, o tarihteki basın toplantısında şöyle diyor:
"Bilecik'i tanımayan, bilmeyen siyasi geçmişi olmayan bir başkan adayının seçilmiş olması bu sonuçları kaçınılmaz kılıyor. Bilecik ilimizde okumuş yetişmiş gerekli bilgi ve deneyim ve tecrübeye sahip hiç gencimiz yokmudur ki idare kadrolara dışarıdan çevre illerden personel atmaktadır. Bence bu Bilecik insanına Bilecik'in okumuş tahsilli Üniversiteli gencine ve onların yakınlarına hakarettir. Diğer Belediyelere gidin bakın önce bölge insanını orada yaşayan o bölgenin insanını tercih ediyorlar.
Bilecik Belediye Başkanlığı tarafından 15 Haziran 2004 tarihinde 12 işçi arkadaşımızın sözleşme akitleri fes edilmiştir.
Bilecik'te doğmuş, Bilecik'te siyaset yapmış biri olarak ilk defa böyle olayla karşı karşıya gelmiş bulunuyorum. Bundan evvelde Belediye başkanları değişmiş dönem dönem diğer siyasi partilerin Başkan adayları göreve gelmişlerdir. Hiçbir zaman gariban işçi ile memurla personelle uğraşmamışlardır.
Çünkü! Belediye Başkanlığında siyasi parti seçilinceye kadardır. Seçildikten sonra Belediye Başkanı Bilecik halkının Belediye Başkanıdır, siyasi partinin başkanı değildir.
Bilecik ufak bir ilimizdir. Herkes birbirinin dostudur herkes birbirinin arkadaşıdır. Siz burada hala siyaset yaparsanız gariban işçi, memur ve personelle uğraşırsanız bu dostlukları bu arkadaşlıkları yaralarsınız halkın arasına nifak sokar, kin tohumları atarsınız. Yarın bir başka siyasi partinin Belediye başkanı çıkar sizin işe almış olduğunuz elemanların işine son verir bunlar süre gelerek devam eder.
Bizde Belediye Başkanlığı yaptık göreve geldiğimizde kimsenin ekmeği ile oynamadık. Hiçbir personelimize yarını konusunda endişe yaratmadık. Çünkü biz ve bizden evvelkiler hizmet etmek için geldik. Hizmet için yarış içerisinde olduk. Personelden intikam almaya gelmedik.
Bizim Belediye Başkanlığımız dönemimizde 36 işçimiz emekli oldu yerine bu sayı kadar personel alabilirdik oysa biz 16 işçi aldık son seçim arifelerinde 15 işçi alımı için izin alımı için izin almış olmamıza rağmen siyasi etik açısından doğru olmaz düşüncesi ile bu işçi kadrolarını da boş tuttuk.
Bu sonuca çok şaşırmış değilim Bilecik'te yaşamamış Bilecik'i tanımayan bilmeyen siyasi geçmişi olmayan bir Başkan adayının seçilmiş olması bu sonuçları kaçınılmaz hale getirmiştir. Malumunuz Bilecik'te yaz 3 ay yaşanmaktadır. 3 ay içerisinde ne yaparsanız karınızdır. Aksi takdirde havalar bozulduğunda fazla bir şey yapamazsınız. İktidar partisi Belediye Başkanı adayı olmanız münasebetiyle halk size bu görevi verdi. Aradan 4 ay geçmiş olduğu halde işçi çıkartma, Milletin ekmeği ile oynama, personelin yerini değiştirme dışında hiçbir icraatını göremedik.
Bilecik Belediyesi'nin göstermiş olduğu en büyük icraatı siyasi kadrolaşmadır. AKP hükümetinin yapmış olduğu siyasi kadrolaşma maalesef Bilecik Belediyesi'ne de yansımıştır.
Bilecik ilimizde okumuş yetişmiş gerekli bilgi deneyim ve tecrübeye sahip hiçbir gencimiz yok mudur ki idare kadrolar dışarıdan çevre illerden personel atanmaktadır. Bence bu Bilecik insanına Bilecik'in okumuş tahsilli üniversiteli gencine ve onların yakınlarına hakarettir. Diğer belediyelere gidin bakın önce o bölge insanına orada yaşayan "O" bölgenin insanını tercih ediyorlar.
Soruyorum sizlere Bilecik Belediyesi bu konuda ne yapıyor?
Belediye Başkanının bu konuda yanıltıldığını düşünüyor ve bu hatalardan süratle vaz geçeceğini umut ediyorum. Belediye çalışanlarını yarınlarından endişe etmeyeceği, çıkarılan işçilerin yargı kararları sonunda yeniden değerlendirileceği düşüncesi ile Bilecik halkına selam ve sevgilerimi sunuyorum."
Aradan 16 yıl geçti, CHP belediyeyi kazandı. Tüzün’ün topa tuttuğu o günün AK Partili Belediye Başkanı Selim Yağcı bugün milletvekili. Tüzün’ün yaptığı basın toplantısında söylediklerini aynen bugün Selim Yağcı söylese doğruları söylemiş olmaz mı?
1-Tüzün ‘Bilecik’i tanımayan bilmeyen başkan adayının seçilmiş olması bu sonuçları kaçınılmaz kılıyor’ diyor. Yani Selim Yağcı’nın memuriyet dolayısıyla il dışında yaşamasını kastederek bir nevi yabancı olduğunu, ili tanımadığını anlatmaya çalışıyor. Bugün CHP’den belediye başkanlığı makamında oturan Semih Şahin en az 30 yıldır dışarıda, onun içinde bugün aynı sözler söylenemez mi?
2-İşçi çıkarmalarla ilgili Selim Yağcı’nın 12 işçi çıkarttığını hatırlıyorum. CHP’li belediye 32 işçi çıkarttı, yılbaşından sonra da işçi çıkarmaların olacağı söyleniyor. Madem işçi çıkartıldığında ‘Ekmeğiyle oynanmaması gerektiği..’ biliniyorsa sizler için bu geçerli değil mi?
3-Bilecik ilimizde okumuş, yetişmiş, gerekli bilgi deneyim ve tecrübeye sahip hiç gencimiz yok mudur ki idari kadrolara dışarıdan çevre illerden personel getirilmiştir. ‘Bence bu Bilecik insanına, Bilecik’in okumuş üniversiteli gencine hakarettir’ diyen o vakit milletvekili olan Tüzün bugünde milletvekili. AK Parti’den belediye başkanı seçilen Selim Yağcı’nın Kütahya’dan danışman olarak getirdiği Osman Gezgin’i kastederek konuştuğu anlaşılıyor.
Bugün belediyeye sekreterleriyle beraber 4 danışmanı dışarıdan getirdiler. Belki bazıları için Bilecikli olduklarını iddia edebilirler ama uzun yıllardır Bilecik’e uğramadıkları biliniyor. Yağcı’nın memurluk dolayısıyla 15 yıl Bilecik’ten uzak olduğunu bilerek ‘Bilecik’i tanımayan’ olarak gösterirlerken 30 yıldır Bilecik’i unutanlara ne denir?
Biz söylemiyoruz; sayın Tüzün şöyle diyor ‘Bilecik’in okumuş, tahsilli, üniversiteli gençlerine ve onların yakınlarına hakarettir.’
Dün öyleydi, bugünde böyle, değişen bir şey var mı? Daha daha çoğaldı.
Eğer Tüzün dün söylediği sözlerin arkasında duruyorsa bugün, partisinin belediye başkanının ve icraatının arkasında durabilir mi?