Suriye’de hainler, öyle tüneller yapmışlar ki, kat kat… “Gökdelen”e nazire, yerdelen… Yeraltına şehir inşa etmişler… Yerleşim alanlarını hendeklerle, tuzaklarla perişan etmişler… Niçin? Savunma için… Türk ordusu geldiği zaman savunma yapabilmek için… Akıllarınca kendilerini emniyete almışlar, aylar önce… Netice? Tabanları yağlayıp kaçtılar…
Demek ki, insanı cesur yapan, can vermeye değecek dâvâsı olmakmış…
Demek ki, can vermeye değecek dâvâsı olmayanın hali zavallılıkmış…
Onlara akıl veren, eğiten, en modern âlet ve silâhlarla donatanlar... Memleketlerine sığınan garibana bir kuruşu çok görürken, bu çapulcu haydut sürüleri için yeraltına şehirler kuranlar… Onlara maaş verenler… Bu yolda dünyanın parasını harcayanlar… Amerika ve bazı Avrupa devletleri… Onların “kahraman gerillâlar” olmadıklarını öğrenmiştir her halde…
Demek ki, paraları haramdan gelmiş ki harama harcandı…
Demek ki, silâhı bilekler değil, yürekler kullanırmış…
Türkiye’yi harekâttan vaz geçirmek için içerdeki ve dışardaki odakların sinsi, kaypak, kalleş, hain gayretleri; tehditleri, şantajları ve blöfleri bir işe yaramadı.
Demek ki, kararlı olmak, bütün oyunları bozuyormuş…
Demek ki, haklı olandan üstün güç yokmuş.