Son 2-3 yılın gündemi ülkeden o kadar çok şey aldı götürdü ki… En büyük etkisi ise zaten bir türlü beceremediğimiz tevhid ehli olmaktan iyice uzaklaşmamız ve toplumun kutuplaşması oldu.
Sürecin kendisi hakkında ayrıca konuşmak gerekir, bahsetmek istediğim sadece topluma olan etkileri, haklılığı haksızlığı ayrı konu... Nasıl bir savaş veya ciddi bir ekonomik kriz devletleri derinden etkiliyorsa ülkemiz de hemen hemen böyle bir süreçten geçiyor. Etkilerini herkes hissediyor.
Fotoğraf makinelerinin görüntüye odaklanan kısmına objektif deniyor. Bunun nedeni olanı olduğu gibi göstermesi… Bu süreçte objektifliğimizi de kaybettik. Siyasetin ve siyasi tarafgirliğin olduğu bir yerde zaten objektivitenin olması çok mümkün değil ama şimdilerde sanki daha bir yok…
Diyanet İşleri Başkanı çok kıymetli Görmez Hoca’nın makam arabası konusunu ele alalım. Bu konuyu değerlendirenlerden kaç tanesi acaba gerçekten bir diyanet reisinin makam arabasının nasıl olması gerektiği üzerinde düşündü ve yorum yaptı? Yorumların kaç tanesi objektifti? Eleştirenler o aracın Ak Parti iktidarındaki bir diyanet teşkilatının makam aracı olduğu için eleştirdiler. Savunanlar da aynı sebepten… Kimse gerçekten o makam o araca uygun mu diye objektif bir değerlendirme yaptı mı?
Kişisel olarak Diyanet İşleri adı ile temsil edilen makamın öyle kıymetli bir araca binmesinin uygun olduğunu düşünüyorum ama söz gelimi desteklemediğim bir parti iktidarda olsa ve bu olaylar gerçekleşse bu yorumu yapar mıydım diye düşünmeden edemiyorum. O kadar kutuplaşma olmuş ki toplumda düşüncelerimiz bile bu kutuplara göre şekilleniyor.
Bir örnek daha vereyim. Ordu-Giresun ve Hakkari Havalimanlarının açılması… Ordu - Giresun havaalanı deniz üzerine yapılması ile dünyadaki birkaç örnekten biri… Hakkari’de bir havalimanı olmasının ne demek olduğunu toplum olarak çok iyi biliriz. Bu iki icraat ülke gündeminden günlerce inmese yeri… Ama ülkemiz ve toplumumuz için çok önemli ve mutluluk verici bu gelişmeler karşısındaki duygularımız yine kutuplara takılıyor. Hükümet karşıtları bu konu özelinde eleştirecek birşey bulamayınca ses çıkarmıyorlar, gazeteleri haber yapmıyor. Küçük bir kısmı ise “o inşaatlarda kim bilir ne rant yenmiştir” şeklinde muhalefet yapıyor. Hükümeti bu icraatları ile destekleyenler ise iktidarda CHP olup bu hizmetlerin olması durumunda farklı davranırlar mıydı ondan da emin olamıyoruz.
Sözün özü, biran önce bu kutuplaşmanın sona ermesi lazım. Bu sorunun çözülmesinde Ak Parti’ye de muhalefet partilerine de çok iş düşüyor. Ne kadar zaman geçerse geçsin, ne kadar olay olursa olsun yine birbirimizin yüzüne bakacağız.
Twitter.com/mkinikoglu