Geçen hafta sonu asrın felaketi başımıza gelmiş olup, halkımız son derece şiddetli bir depremle karşı karşıya kalmış durumda. Can kaybımız şehitlerimizin sayısı diğer felaketlere göre çok fazla. Rabbim tüm deprem felaketinden ötürü vefat etmiş vatandaşlarımızın tahsilatını affetsin inşallah. Geride kalan kardeşlerimizin ve büyüklerimizin imtihanıysa oldukça büyük. Allah’ım inşallah sabır versin tüm depremzede kardeşlerimize. Elbette mühendislik anlamında konuşulacak çok şey var. Ama acılar taze ve çok şiddetli. Gün acıları dağlamadan konuşma ve depremzedelere karşı vazifelerimizi yerine getirme zamanı.
Geçen hafta ki yazımın depremden üç gün önce oluşturulduğunu bildirmek isterim. Bu nedenle deprem için ele aldığımız makalemiz ancak bu hafta yayınlanmıştır. Bu arada teknik eğitim faaliyeti mart ayına ertelenmiş durumda. Bu süre içinde kayıtlar Kent Konseyine devam edebilir. Aslında 2-3 hafta bu felaketin psikolojik etkisinden dolayı makale yazmamayı düşünmüştüm. Ama zamanın depreme karşı yapıcı içerik oluşturmak için uygun olduğu önerisiyle, belirli bir süre tedbir ve önlemlerle ilgili yazı serisi hazırlamaya karar verdim. Elbette gelecek yazılarda statik, malzeme seçimi ve tasarım derslerine giren bir akademisyen olarak; bilimsel değerlendirme ve proje geliştirme adına bazı tavsiyelerimiz olacak.
Son olarak ne zaman Kongre Merkezinin önünden geçsem bir yardım faaliyeti bulunmakta. Ayrıca sürekli değerli valiliğimiz & kamu kurumları yardım ve destek çalışması yürütmekte. Şehrimiz gerçekten kendine yakışanı yaparak depremzede kardeşlerimize bir can suyu vermek adına gerekli gayreti göstermiştir. Tüm halkımıza ve yöneticilerimize bu çabalarından ötürü teşekkürü bir borç bildiğimi belirtmek isterim. Allah hepinizden razı olsun inşallah.