Hepimizin bildiği ve dikkatini çektiği, bir zelzele olur ilk önce resmi binalar yıkılır. Basın bunun üzerinde durur, her toplulukta öncelikle bu konu konuşulur. Peki ilgililer ve yetkililer yaşanan durumdan ders ve tedbir alır mı?
Size yaşanan üç tamir vakasından bahsedeceğim. Ders ve tedbir alıp almadığımıza siz karar verin.
2 yıl evvel İnhisar Harmanköyü´ne gittim. Osmanlı İmparatorluğu´nun ilk kurucu padişahı Osmangazi´nin yakın arkadaşı Mihalgazi bu köyde türbesinde yatmakta. Ziyaretimde gördüğüm eksiklikleri yazmıştım. Türbe elden geçirilmiş, ben iki seneden beri gitmedim. Yakından tanıdığım arkadaşlarım “Keşke bakım yapılmasaydı. Eskiden kışın ve yağmurlu havalarda türbe su almazdı bakımdan sonra su alır oldu” diyerek yakındı.
Gelelim Ertuğrulgazi türbesine. Diriliş Ertuğrul dizisi ile ziyaretçisi çoğalan türbenin geçen yıl bakımı oldu. Geçenlerde Edebali Kültür Derneği Başkanı Arif Durmuş arkadaşımızın şikayetini haber yapmıştık. Türbe yeni elden geçirilmiş olmasına rağmen duvarlar rutubetten kabarmaya başlamış.
Yine Söğüt´te 2. Abdülhamit Han´ın yaptırdığı çifte minareli Hamidiye Camii de aynı şekilde. İki yıl evvelde o caminin bakıma ihtiyacı olduğunu haberimizde bahsetmiştik. Bakım yapılmış, bana verilen bilgiye göre “Yapılmasaydı daha iyiydi” yönünde.
En yakın zamanda gidip gözlerimle bana yapılan şikayetleri görmek istiyorum. Her ne kadar ilimizde Vakıflar İl Müdürlüğünün eksikliği olsa da ortada ki sorumsuzluğa “Dur” diyecek makam yok mu?
Zaman zaman bölge müdürlüklerinin dikkatsizliğini ve ilimizde olmayan il müdürlerinin ne kadar ihtiyaç olduğunu gündeme getiriyoruz. Haklı olduğumuz gün gibi aşikar değil mi?