Dijital olmayan ekipler ile dijitalleşilemez

MİSAFİR KALEMLER

“Dijitalleşiyoruz”

Kulağa çok hoş geliyor. Başka bir boyuta geçme, farklılaşma gibi bir duygu veriyor insana. Bazen fantastik, bazen bilim kurgu, bazen “bize göre değil”, bazen de “izleyelim görelim” yorumları yapılırken fırsatları keşfeden şirketler tarafından geleceği yakalamak için gece gündüz üzerine çalışılan konu.

Ne şekilde algılanırsa algılansın dijital dünyanın içindeyiz. Sağımız, solumuz, önümüz arkamız dijital. Hayatımızı çepeçevre dijital olmuş halde. Aslında yeni karşılaştığımız bir durum da değil. Geçmişte de çok yoğundu, şimdilerde ise teknolojik gelişmeler ile şiddetini arttırmış durumda. Gelecek yıllarda ise bu günden daha da şiddetli olacak. Biz istesek te istemesek te daha dijital bir dünyanın içine doğru süratle çekiliyoruz.

1965 yılında Intel’in kurucularından Gordon Moore tarafından ortaya konulan ve daha sonra Moore Yasası olarak adlandırılan teoriye göre; her iki yılda bir işlemcilerin hızı iki katına çıkarken boyutu küçülmekte, üretim maliyeti ise aynı kalmaktadır. Bunun yansıması olarak; evimizde, fabrikamızda ve hayatımızda kullandığımız her türlü cihaz, makine, alet üzerinde daha fazla elektronik devre, çip, yazılımın artması ve kontrol edilebilir hale gelmesi. Bu güne kadar gerçekleşen tüm teknolojik gelişmeler Moore Yasası’nı haklı çıkarsa da işlemcilerin artık kendi sınırlarına ulaşması sonucu kuantum bilişimi ile süreç yeni bir boyut kazanacak görünüyor.

Bu gelişmelerin diğer etkisi ise, kullandığımız sistemlerin her 7-8 yılda teknolojik ömrünü tamamlaması ile yenilenmiş teknoloji ve güncel sistemlere ihtiyacımız artıyor. Bunun sonucunda ise sahip olduğumuz yetkinliklerimiz yetmeyerek yeni bilgi ve uzmanlıklara ihtiyaç duyuyoruz. Dikkat ederseniz geçmişte çok popüler ve itibarlı olan yüzlerce meslek yok oldu ve şimdilerde veriye dayalı işler ön plana çıkmaya başladı. Linkedin’de yüzlerce dijital satış, dijital pazarlama, dijital proje lideri gibi başında “dijital” ünvanlı yeni pozisyonlar için iş arayışları mevcut. Fakat tüm bu pozisyonların henüz eğitimi ve okulu olmadığı için kendisini geliştiren ve farkındalığı yüksek kişiler şimdiden ön plana çıkıyor. Eminim ki yakın zamanda bu konuda mevcut performansı yukarılara taşıyacak programlar konvansiyonel eğitimlerin yerini almaya başlayacak.

Tüm gelişmeleri göz önünde tutarsak önümüzdeki dönem yeni bir anlayışa ihtiyacımız var. Çünkü yaşamı ve iş dünyasını kökten değiştirecek bir dönemden geçiyoruz ve yol ayrımındayız. Önümüzdeki dönem için elimizdeki teknoloji ve sahip olduğumuz bilgi yetmeyecek. Şimdi doğru kabul ettiğimiz tüm sistemler yetersiz kalacak. Sakın ola ki bu konuların işiniz olmadığına kendinizi inandırmayın.

Bizde dijitalleşelim ama neye göre dijitalleşeceğiz, ne kadar dijitalleşeceğiz diye sorarsanız, size başlangıç düzeyi için pratik bazı bilgiler vereceğim. Dijitalleşmenin bir standardı yok. Sadece ne kadar dijitalsiniz sorusunu cevaplamak üzere kullanılan olgunluk kriterleri var. Bu konuda danışmanlık yaptığım şirketlerde yürütülen projeler için yaptığım araştırmalarda farklı sistemler ile karşılaşsam da hiçbir sistem global ölçekte akredite edilmiş değil.

Çalışmaya başlamadan önce dijital olmayan ekipler ile dijitalleşilemeyeceğini bilmenizi isterim. O halde işe önce bilinçlenme eğitimleri ile başlayalım ve vizyonumuzu gözden geçirerek gerekirse yenileyelim. Sonraki adımda ise şirketimizi paydaşlarımız ve süreçlerimiz dahil olmak üzere ölçmeye başlayalım. Bu aşamada siparişlerin alınmasından sevkiyata kadar uçtan uca ERP kullanımını sağlamak gerekiyor. ERP deyince kapasitelerinin %60’ını kullandığımızı belirtmek isterim.

Şimdi, şirketinizin hızını artırmak için kısıtları tespit etmek ve fırsatları görmek için çalışmalara başlayabilirsiniz. Bilginin şirket içinde 15 saniye içinde ilgili yerlere ulaşması gerektiğini unutmayın. Müşteriye 36 saat sonra cevap vermek artık bir yıl gibidir. Kısıtları ortadan kaldıracak, gerektiğinde otomasyon ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız planlı bir çalışma sizi temel düzeyde olsa bile dijital dünyanın içine sadece dahil etse de bu çalışmaların sonu yoktur.

İsmail Hakkı Kavurmacı - Makine Yüksek Mühendisi - Yönetim Danışmanı

dijitalhaber.com.tr

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.