Bir kişi ne kadar bayağı çehreli olursa olsun, eğer iyi kalpli ise, tanıdıklarına güzel görünebilir. Elverir ki; güzellik düşüncesini - görünen güzellik değil, kalp güzelliğini, ruh güzelliği düşüncesini-alışkanlık halinde zihninde mevcut bulundursun.
Hakiki güzelliğin sırrı sevgi taşıyan iyi bir kalptir; her yere ışık, sevinç saçmak arzusudur.
Sevgi ve neşe eğilimleri kadının çehresine akseder, ona güzellik verir. İyi karakter sahibi olmak arzusu ve gayreti hayatı güzelleştirir.
İnsanın dış yüzü iç yüzünün aynası olduğuna göre gerek çehre, gerek hareketler alışkanlık haline gelmiş düşüncelerin, hâkim duyguların tesirinde kalırlar. Eğer kalbinizde güzellik, iyilik, sevgi duyguları diğer duygulara üstün yer tutmuşsa; her gittiğiniz yerde uyum, yumuşaklık, ruh güzelliği izlenimler bırakırsınız. O suretle ki, hiç kimse çirkinlik ve sakatlığınıza dikkat bile etmeyecektir.
Mükemmel güzellik-ki; yüz çizgilerinin düzgünlüğünden çok daha makbuldür- herkesin elindedir. Bazı gençler çirkin saydıkları bir çehre uygunsuzluğundan o kadar mahzun olurlar ki bu mahzun halleri onları gerçekten çirkinleştirir. Hakikatte zanlarının yarısı kadar bile çirkin değillerdir; eğer hassas, alıngan olmasalar başkaları çirkinliklerinin farkına bile varmazlar. Hassaslıktan kurtularak fıtri tavır takınsalar, sebatlı gayret sayesinde şenlik, canlılık, şakacılık, hatır okşayıcılık gibi vasıflarla güzelleşirler.
Bir genç kız tanıdım. Kadınlık çağına yaklaştığında o kadar büyük ümitsizliğe düştü ki, intiharı bile düşündü. Bereket versin bu ümitsizliği uzun sürmedi. Büyük gayret sarf etti ve insanlardan kaçmak yerine bütün tanıdıklarının halleriyle ilgilenmek, herkese elinden gelen yardımı yapmak suretiyle insanları kendine çekmeye azmetti. Maddi görünüşü kat kat telafi eden kalp meziyetlerini yükseltmek için bütün gayret ve iyi niyetini kullandı. Gittiği yerlerde kimsesiz, kederli birine rastlasa derin alaka gösterir, hemen dostluğunu kazanırdı. Nükteli ve zarif sözler söylemek, parlak ve şen görünmek için zihnini neşeli ve sevinçli düşüncelerle beslemeye; iyimser olmaya itina etti. Çok geçmeden, bir zaman yanından kaçan kişiler, etrafını almaya ve onu sevmeye başladılar. Böylece ruh güzelliğini yükseltti. Çizgilerin inceliği ve şekillerin düzgünlüğünden ibaret olan maddi güzellikten çok üstün ruh güzelliği, yaşı ilerledikten sonra da devam etti. Gittiği yerlerde etrafına neşe ve cesaret ışığı serpti. Kendini öyle sevdirdi ki herkes ona gıpta etti.
Her dürüst iş, doğru düşünce çehreye güzellik damgasını basar. Ruskin