Geçtiğimiz hafta referandum sonrasında ki değerlendirmem de Bozüyük’te referandumdan çıkan sonuç itibariyle muhalif kanat ve kamuoyunun bu duruma bakışını değerlendirmiştim. Özellikle muhalif kanadın yaşananlar ve referandumda çıkan sonuç sonrasında ayaklandığını ve bu diyeti teşkilat yada belediye kanadının ödemesi gerektiği konusunda ki söylemlerini paylaşmıştım. Ancak Milletvekili Poyraz Bilecik’te yaptığı toplantıda öyle bir açıklama yaptı ki; ödenmesi istenilen diyetin faturasını basın mensuplarına kesti. Müdafaa mekanizmasını çalıştırarak seçmenin özellikle Bozüyük ve Bilecik’te yerel yönetimlere karşı vermiş olduğu tepki oylarını görmezden geldi. %49,5 evet oyu başarısızlık değil diyerek referandumu memleket meselesi olarak gören ve farklı siyasi görüşlere sahip olan seçmenlerin verdiği emanet oylara da sahip çıktı. Bu emanet oyları nasıl almış isek bizde kalmalarını sağlamak içinde mücadele edeceğiz mesajı verdi. Bilecik genelinde 12 belediyesi bulunan ve şekil olarak baktığınızda evet çıkması muhtemel görünen Bilecik’te Ak Parti’nin neden evet oyu alamadığının gerekçelerine hiç değinmedi. Yani bugüne kadar olduğu gibi yine seçmenin verdiği mesajı kulak arkası etti.
Bir ara düşündüm acaba Ankara belediye hattında koordineyi sağlayan bağlantı hatlarında bir sorun mu var diye? Sonradan baktım gördüm ki hiçbir sorun yok. Tüm yaşananlardan en ince ayrıntısına kadar haberdar Ankara. Ama o halde peki neden bu vurdumduymazlık? her şey bilindiği halde bu duyarsızlık niye? Sonradan da düşündüm alemin doğrucusu sen misin diye? Herkes hayatından memnun bir şekilde yaşamını idam ettiriyor vesselam…
İlçe teşkilatında Başkan kendisi tarafından oluşturulmayan bir yönetim kurulu karşısında haklı olarak çaresiz bekleyişte. İlçe başkanlığı döneminde bir seçim zaferi tadamasa da kendi döneminde üye sayısını kat kat arttırmanın gururuyla avunuyor. Teşkilata gelen konuklarını en iyi şekilde ağırlayarak insanları olmayan iş imkanları ile teselli ediyor. Yeri geldiğince yönetim kurulu üyelerine de arada 30 yıllık devlet memurluğu hayatından nükteler sunuyor…..
Muhalif kanatta görünen o ki ağızlara bir avuç bal çalınınca susuluyor.
Belediye hattında ise mevcut sistem aynen devam ediyor. Bazıları mevcut düzen içerisinde kaybolmuş gidiyor, bazıları da yaşananlar karşısında mücadele ederek dik duruş sergilemeye çalışıyor. Ankara hattında ise her ne kadar harita da kırmızı çizgiyle görünen bir ilin milletvekili de olunsa rakamsal tablolarla ve emanet oylarla da olsa oy oranını arttırmanın bir rahatlığı yaşanıyor. Ancak unutulmaması gereken ise 9 ay sonra çok önemli bir genel seçim olduğu ve referandumda bile beklenen tepkiyi veren seçmenin seçilmişler kadar duyarsız olmadığı…….
Üç kuruş etmez idealleri uğruna gözünde her gün seni küçülten, büyük dünyanın küçük makam severlerinin buyruğunda yaşamak zorunda kalmak ne kadar acı ise….Adaletin, hak ve hukukun anlamlarını kendilerine göre yorumlayan ve bunu karşısındakine kabullendirmek isteyen, hayatın her alanında bukalemunlaşan, kendi çıkarları için karşısındakini kolayca harcayabilen kişilerin olduğu bir toplumda yaşamak ne kadar kolay ise… Buyurun yolunuz açık olsun..
Taptaze umutlarımızı tüketen, gerçekleşmeyen hayallerimizi yıpratanlara inat yaşayalım.
Mevla’m yaradılışımızın gayesine uygun, onurlu, ilkeli, adil, namuslu, dürüst, iyi ahlaklı olmayı yaşam felsefesi olarak kabul eden insanlarla karşılaşmayı nasip eylesin..
SAĞLICAKLA KALIN