İstanbul Esentepe Belediye Başkanı CHP’li Ahmet Özen “terörle” ilişkili iddiasıyla 4-5 ay evvel savcılık tarafından gözaltına alındı.
CHP Genel Başkanı başta olmak üzere milletvekilleri ve partililer günlerce Belediye binası önünde gösterilerde bulundular, savcıların isimlerini de söyleyerek demediklerini bırakmadılar.
Beşiktaş Belediye Başkanı CHP’li Rıza Polat’ta “yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmak” iddialarıyla savcılıkça gözaltına alındı. CHP Genel Başkanı ve ekibi Beşiktaş Belediyesi önünde yine savcılara dil uzatarak günlerce şov yaptılar.
CHP’li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler “yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmak” iddialarıyla savcılıkça gözaltına alındı.
CHP Genel Başkanı ve ekibi burada da aynı şekilde belediye önünde tahrik edici açıklamalarda bulundular.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu, Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanlarıyla beraber 100’ün üzerinde ekibi ile, savcılıkça gözaltına alındılar. İddiaları TV’lerde dinliyorsunuz.
Bir haftadır CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve ekibi vatandaşı sokağa davet etti. “Cumhuriyeti Kuran Partiyiz” diyerek meydanları inleten parti, Cumhuriyetin Polisine, savcısına meydan okuyor, meydanlara topladığı halkı kışkırtmaya devam ediyor.
Tutuklamaların siyasi olduğunu ileri sürüyorlar. Gösterilerde 16 polisin yaralanmasına sebep oldular. Genelde belediye başkanlarının tutuklanmalarına sebepte CHP’lilerin savcılığa yaptıkları ihbarlar sonucu olduğu belirtiliyor.
Gösterilerin, yürüyüşlerin Anayasal bir hak olduğunu iddia ediyorlar. İyi de bu anayasal hakkı kullanmak sade size mahsus bir hak mı?
Bilecik Belediye Meclisi dolmuşçulara talebe için 20 TL zam verdi. Bir ay geçer geçmez aynı meclis verdiği zammı 3 TL düşürerek 17 TL’ye indirmek için toplantı yaptı ve indirdi.
Bu yanlış tutumuyla belediye, dolmuşçuları galeyana getirdi. Esnaf belediyeye gelerek derdini anlatmak istedi, kapıları kilitlediler.
Olaylar yatıştıktan sonra, CHP’li belediye başkanı Subaşı; ‘’Sözün ettiğimiz kişiler yetmedi, ertesi gün minibüslerini çalıştırmayarak halkımızı mağdur etmişlerdir. Hastaneye gitmesi gereken hastalarımızı, okullarına ulaşması gereken öğrencilerimizi düşünerek belediye olarak ücretsiz otobüs seferleri düzenledik. Ancak bu kez de bu otobüsler durdurulmuş, vatandaşlarımızın ulaşımı zor kullanılarak engellenmiştir. Daha da vahimi, halkın can güvenliğini hiçe sayarak otobüslerimize taşlı saldırılar düzenlenmiş ve camları kırılmıştır. Ne yazık ki bu saldırılarda belediye personellerimiz ve vatandaşlarımız yaralandı. Kendilerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bu da yetmezmiş gibi, belediye binamız ablukaya alınmış, resmi işlemler aksatılmıştır. Şahsım ve belediye yetkilileri çirkin bir üslupla tehdit edilmiştir. Alınan halk yararına kararların geri çekilmesi için baskı uygulanmaya çalışıldı. Ancak Bilecik Belediyesi olarak zorbalığa asla boyun eğmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.
Başkanın dediği gibi dolmuşçu esnafı aşırı hareketlerde bulunduysa tasvip etmemiz mümkün değil. Ne var ki dolmuşçu esnafının belediye encümen toplantısına isteklerini dile getirmek için başta şoförler odası başkanıyla beraber gelişlerini ve dışarıya çıktıklarını polis anbean takip etti.
Başkanın iddia ettiği gibi olaylar yaşansaydı, polis suç işleyenleri nezarete alırdı. Neticede hiçbir polisiye vaka yaşanmadığı gelen bilgiler arasında.
Size gelince her şey serbest olsun, başkalarına gelince ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılsın.
“Her şey daha güzel olacak” sloganıyla Semih Şahin’i, CHP olarak aday gösterdiniz, millet size inandı oy verdi belediyeyi kazandınız. Şahin’e karşı parti disiplininizi sağlayamadınız, Şahin’in İstanbul’dan getirdiği rüşvetçi yüzünden, AVM çalışır hale getirilemedi, belediyenin arsaları bu yüzden parsel parsel satılıyor. Hem de “Memleketimi parsel parsel sattırmam” diyen başkan tarafından.
Dolmuşçulara 1 ay evvel zam veren Melek Hanım ve meclis üyeleriniz değil mi?
Hangi sebepten 1 ay sonraki toplantıda verdiğiniz zammı geri alıyorsunuz? Dolmuşçuların öfkelenmesine siz sebep oldunuz. Zammı geri alış sebebinizi açıklayabildiniz mi?
Melek Hanım “Alınan halk yararına kararların geri çekilmesi için baskı uygulamaya çalışıldı” diyor. Genel merkeziniz İstanbul meydanlarını mesken tuttu, siz ve partiniz akşam saat sekizde Cumhuriyet Meydanı’nda Cumhuriyet savcılarının Ekrem İmamoğlu hakkında aldıkları kararların kaldırılması için baskı uyguladınız. Tabii siz, size göre birinci sınıf vatandaşsınız.