Bir zamanlar, Bilecik’te, bir fikir faaliyeti yapmak isteyince en büyük endişemiz, dinleyici bulamamaktı. Ya kimse gelmezse, diye titrerdik. Duyurmaktan öte, ümit ettiklerimizi, yalvar yakar ve sitemle tek tek çağırırdık… Allah’a şükür bugün, değil arada sırada yapılanlar, sürekli sohbetler bile -dizilere ve maçlara rağmen- dinleyici buluyor ve aksamadan devam ediyor. Meselâ üniversitenin düzenlediği “Tarih ve Kültür Sohbetleri” her çarşamba muntazam olarak devam ediyor.
Bu sohbetlerin son konuşmacısı Bilecik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan’dı; “Ortadoğu'nun dünü ve bugünü” konusunda konuştu. Ortadoğu hakkındaki tespitlerinden ayrı olarak, tarih konusunda ortaya koyduğu tezle, ilimiz için bir bakış açısını bir kere daha dile getirdi… “Her şeyin geçmişinden beslendiğini, bugünün de geçmişinden beslendiğini ve bulunduğu konum, mevkii her neresi olursa olsun anlamını geçmişinden aldığını” belirtti ve “Yeryüzündeki bütün olayların, anlaşmazlıkların ve savaşların kaynağı tarihtir!” dedi. Ağacın kökünden beslenmesi gibi...
Hem uzak, hem yakın mazisi; sadece ülkemizde yaşayanlar için değil, geniş coğrafyada yaşayan milletimiz, hattâ İslâm dünyası açısından çok ehemmiyet taşıyan bir il için TARİHİN ehemmiyetini tespitten ve bunu kamuoyuna sunmaktan değerli ne olabilir? Geleceğe, bu tespitten daha ışık tutucu ne olabilir? Maziye bakıp, gelecekten ümitli olmak ne güzel bir imkân… İlimizin geleceğinde rolü olanlar için, olacaklar için; ilimizin kaptanları ve kaptan olmak isteyenleri için, -ders almasını biliyorlarsa- bundan üstün pusula mı olur?
Rektörümüzün; başladığı günden beri ilimizin, sadece buraya mahsus özelliğini bilen bir tarihçi olarak, bu sorumluluğa uygun çalışmalar yaptığında herkes müttefik… İlimizin sadece tarihî değil, maddî potansiyelini de; İnhisardaki nar potansiyelini bile ele alacak ve değerlendirilmesine ışık tutacak kadar gördü. Osmaneli, Pazaryeri, Vezirhan ve Bayırköy belediye başkanlarının ilçelerine üniversitenin kazandırdıklarını ifade ederek, Azmi Hoca’nın rektörlüğünün devamını talep etmeleri bunu gösteriyor. Öyle anlaşılıyor ki, bu temennilere yenileri eklenecek..
Üniversitemiz, ilimizin maddî ve manevî potansiyelini ve değerini görmek ve ilmî faaliyetler yaparak ışık tutmakla, devletin ve devletlilerin dikkatini bu yöne çekmiştir. Bu faaliyetler ona, geniş bir halk desteği kazandırdı. Sakarya gazetesi, “Bilecik’in adayı Prof. Dr. Azmi ÖZCAN!” manşeti ile sadece merkezin değil ilin de tercümanı oldu. Değişim gazetesi, “Bilecikliler Prof. Dr. Azmi ÖZCAN'ın devam etmesini istiyor” diye aynı kanaati ifade etti. Yarın gazetesi, yaptığı geniş çaplı kamuoyu araştırması sonucunda “Rektör Prof. Dr. Azmi ÖZCAN’dan ise memnun olmayan bir kişi dahi çıkmadı.” diyerek çarpıcı gerçeği tespit ve ilân etti. Bütün sivil toplum kuruluşları topluca, ziyaretine gittiler ve ortak destek açıklamaları yaptılar.
Bu kadar geniş bir talebe ve halk desteğine olumsuz cevap verilemez. Başlamış olan faaliyetlerin devamı için en az bir dönem daha Prof. Dr. Azmi ÖZCAN’ın rektör olarak hizmet etmesi gerekir. Başlamış olan faaliyet kesilmemeli; dere geçilirken at değiştirilmez.