Üniversitemizin kurucu rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan Hocanın veciz sözlerinden biri.
Görevdeyken 3 Aralık Dünya Engelliler günü programına davet edilen Azmi hoca kürsüye davet edildiğinde bu sözle konuşmasına başlamıştı.
Yine durum analizini özetleyen güzel atasözlerimizden biri de "Elin ölüsü ele uyur gelir"
Ailesinde, engelli olmayan, engellilerin çektiği zahmeti, engelli yakınlarının fedakarlığını yeterince bileceğini ve anlayabileceğini sanmıyorum.
Tabii ki kendi canında kendi kanından olan insanların refah seviyesini yükseltmek, memnuniyetini artırmak için çaba göstermek çok çok büyük fedakarlık.
Ben bu köşe yazımda daha ileri seviyede bir insanlığı, fedakarlığı anlatmak istiyorum.
Bozüyük'te tanıdığım bir aile çocuğu olmayınca, bir bebeği evlatlık aldılar. Evlatlıkları biraz büyüyünce engelli olduğu anlaşıldı.
Doktor doktor, hastane hastane gezdiler.
Kendi canımızdan, kendi kanımızdan değil, biz bu çocuktan vazgeçelim gibi bir şey akıllarından bile geçmedi.
Sağlığının yanı sıra evlatlıklarının eğitimi, okulu ve rehabilitasyonundan vazgeçmediler.
Engelli derneklerinde aktif rol alıp arkadaşları ile birlikte tiyatro gibi benzeri etkinliklerde çocuklarının rol almasını sağladılar.
Başta ismini vermek istemediğim bu koruyucu aileyi ve tüm engelli ve engelli yakınlarının fedakarlıklarını Allah iki cihanda karşılığını göstermesi temennisinde bulunuyorum.
Devletimiz her türlü yardıma muhtaç insanların yanında olması sebebiyle "Allah devletimize milletimize zeval vermesin" diyerek yazımı bitiriyorum.
Hoşçakalın.