Ak Parti son birkaç milletvekili ve mahalli seçimlerde birinci parti çıksa da oy kaybetmeye başlamıştı. Seçimlerden sonra Genel Başkan Erdoğan “Milletimizin verdiği mesajı anladık, partide değişikliğe gidilecek” dedi. Orta kulvarda yer alan birkaç adam görevden alındı, tepedekiler yine makamlarında ikamete devam ettiler. Böyle ufak tefek değişikliklere hep karşı çıktım. “Vananın başındakiler durmaya devam ettikçe oy kaybı da devam eder” diye yazdım.
31 Mart seçimlerinde ana muhalefet CHP birinci parti çıktı. Erdoğan seçim sonuçlarından itibaren, devamlı partide değişikliğe gidileceğini gündeme getiriyor. Genel merkezde makam tutmuşlarda tık yok, illerde ki adamları da aynı. Sanki belediyeleri kaybetmemişler, demokrasilerde istifa diye bir girişimin olduğundan haberleri bile yok.
Nihayet, Ak Parti’nin kuruluşunun 23. Yılı kutlamasında Genel Başkan Erdoğan koltuk sevdalısı, oy kaybına alışmış vurdumduymaz parti idarecilerini kovmaktan beter şu konuşmayı yaptı;
“Bu anlayışla özeleştirimizi samimiyetle yapıyor; nerede eksiğimiz varsa, hiçbir komplekse kapılmadan üzerine cesaretle gidiyoruz. Önümüzdeki aylarda başlatacağımız Büyük Kongre sürecimizi sadece bir 'vitrin yenilenmesi' olarak değil, milletimizin bizden beklediği kapsamlı değişimin ana zemini olarak görüyoruz. Burada iki hususun altını özellikle çizmek durumundayım: Kendini yorulmuş hisseden varsa, bitkin hisseden varsa, onlardan kenara çekilip biraz soluklanmalarını istiyoruz. İkincisi, hangi görevde olursa olsun hiçbir arkadaşım, koltuğuna yaslanıp rehavete kapılma lüksüne sahip değildir. Heyecanını kaybedenler, millete hizmetin önünde engel olmamalıdır. Bunun vebali ağırdır. Bunun hesabı ağırdır. Şunu unutmayın: Biz bu aziz milletin umuduyuz. Biz, bu aziz ümmetin de umuduyuz. Onların umudunu boşa çıkaracak işler içine girenler, onların umudunu heba etmeye yeltenenler, altından kalkamayacakları vicdani bir yükle ezilirler. Açık söylüyorum, buna bizim de tahammülümüz olamaz. Milletin ve ümmetin umudunu heder edenlere hoşgörü göstermeyiz, gözünün yaşına da bakmayız."
Bu konuşmadan sonra istifaların peş peşe geleceğini zannetmeyin, bunlar “az olsun bizim olsun” anlayışının müptelası olmuşlar. Kapıdan kovulsalar bacadan girmenin hesabını yaparlar.
İlimizi örnek olarak ele alabiliriz. 2019 seçimlerinde Bilecik’i, Bozüyük’ü kaybeden Ak Parti, 31 Mart seçimlerinde daha büyük oy kaybıyla yine kaybetti.
Osmaneli’ni de KDV olarak verdi. Gölpazarı’nı 3 oyla kazanabildi; o da doğalgazın hatırı oldu.
Utanıp sıkılıp da istifa edeni görmedik ama, yerinde devam etmek için takla üstüne takla atanları millet ibretle seyrediyor. İstifa etme cüretinde bulunmuyorsunuz bari kovulmak üzere olduğunuzu anlayın.