Söğüt Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulduğu 30 yıl oldu, bir tek fabrika kurdurulamadı.
Elginkan diye bir şirket 12 yıldır devletle alay ediyor. Kaç Vali değişti, bu şirketin çeşitli vaatlerine rağmen, fabrika kurdurmaya gücü yetmedi.
Buna rağmen Küre köyünün arazilerinin, Organize Sanayi Bölgesine dahil edilmesi için uğraşılıyor.
Geçtiğimiz ay TEMA Vakfı temsilcisi Mesut Kaplan Küre köyü arazilerinin kamulaştırılmasına karşı çıkan açıklama yaptı.
Küre Köyü Sürdürülebilir Yaşam Derneği uzun bir açıklamayla, tarım arazilerinin Organize Sanayi Bölgesi kapsamına alınmasına itiraz ediyorlar. Bu işin sonu mahkemeye kadar gideceğe benziyor.
Söğüt Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili onlarca köşe yazım, gazetemizin haberi oldu. 15 Ağustos 2023 tarihindeki yazımı tekrar yayınlıyorum. Tüm yazılarım bölümünden o yazıma konulan yorumları da okumanızı tavsiye ederim.
30 YILDIR BİR FABRİKA TÜTTÜRÜLEMEDİ, MAHCUBİYETTE YOK
“On beş gün evvelki yazımda, “Timur’un Filleri” hikayesini anlatmıştım, tekrar anlatmak istemiyorum. Ne yazık ki bir daha “Timur’un Filleri” vakasını yaşıyoruz.
25-30 yıl evvel Refik Arslan Öztürk’ün valiliği döneminde Söğüt Organize Sahası Küre köyünün en verimli topraklarında kuruldu. Hemen fabrika kurulacakmış gibi dikili kiraz ağaçları söküldü. Organize bölgesi için kamulaştırılan sahanın ortasından köyler arası ulaşım yolu da vardı.
Aradan 20 sene geçtikten sonra, yani tahminen bundan 10 sene falan önce, Elginkan Holding Söğüt Organize bölgesinin, sanırım bin dönüm arazisine fabrika kurmak için talip oldu. Zamanın Valisi Musa Çolak olduğu İl Genel Meclisi Başkanı da şimdiki Ak Parti il Başkanı Serkan Yıldırımdı. Yıldırım’ın Meclis Başkanlığı ve Meclis Üyeliği bitti, Ak Parti Merkez İlçe Başkanı oldu, o da bitti. İl Başkanlığı devam ediyor.
Vali Musa Çolak, ilimiz valiliğinden ayrıldı, Süleyman Elban’ın 1 yıllık Valiliği döneminde Elginkan Holding hiçbir çalışma yapmadı. Tahir Büyükakın’ın 1,5 yıllık Valiliği döneminde yine Elginkan faaliyette bulunmadı. İstimlak edilen Organize Sanayi Bölgesi, ortasından yüzyıllardır geçen köyler arası yolun kaldırılmasını isteyen holding, kendisi fabrika kurulması çalışmasına başlamasa da İl Özel İdaresi’ne alternatif yolun yapılması çalışmasını başlatmasını başardı. Yol yol oldu mu az sonra ona da değineceğim.
Tahir Bey’de gitti bir yıla yakın Vali Yardımcılığı idaresi sonunda Bilal Şentürk Vali olarak atandı. Vali Şentürk, işi sıkı tuttu, holdinge süre verdi, aksi halde arsaları geri alacağı ültimetonunu verdi. İlimizin kaderi, Vali yetiştirmek, stajyer dönemi bitti mi yeni stajyere talim. Geldi Kemal Kızılkaya dönemi. Geçen yıl Bilal Şentürk’ün sert tutumu üzerine, Elginkan birkaç ay hafriyat çalışmaları yaptı, kış geldi gidiş o gidiş. Sözde bu sene eylül-ekim aylarında kuracakları fabrikalarda üretime geçeceklerdi.
Beş Vali değişti ama Elginkan holding te kandırmaca kafa değişmedi. Söğüt halkına ve bilhassa Kürelilere söz verildiği halde fabrikaların kurdurulamaması devlet otoritesinin zedelenmesine sebep oldu. İlgililerin halka bu gecikmenin sebeplerini anlatarak özür dilemeleri gerekir.
Yazımın başında “Timur’un Filleri” dedik ya aynen vaki oldu. Küre halkının en verimli 1500 dönüm arazisini alıp hiç fabrika kurdurmayan bürokrasi başları aynı bölgeden 1500-2000 dönüm daha kiraz, bağ, bahçe arazilerini organize sanayi bölgesi yapmaya uğraşıyorlar. Sizde hiç bugüne kadar 30 yıldır bir fabrika bacası tüttüremediğinizin mahcubiyeti yok mu? Ertuğrul Gazi’nin torunlarına bu yapılanlar reva mı diye niye düşünmüyorsunuz? Elginkan’ın hangi baskısına dayanamıyorsunuz da fabrika kurdurmayı başaramıyorsunuz.
Yukarıda organize sanayi bölgesi ortasından köyler arası ulaşım yolunun değiştirildiğini söyledim. Yol güzergah olarak değişti değişmesine de bir türlü ulaşım yapılamıyor. Yol bir ara dolgu yapılan yerden çöktü.
Hafif çisentide araçlar biriken sularda dalıp kalıyor, kurtarıcılarla, bir sürü masrafla çıkarılıyor. Çaltı, Küre, Hamidabat, Geçitli, Tuzaklı daha isimleri sayamayacağım üretici köyler sebze ve meyvelerini satmaya bu yoldan gidemiyorlar. İşin en garibi ve üzücü yanıysa, Söğütlü hatta Çaltılı olmasına rağmen İl Genel Meclis Başkanı’nın bile yolun içler acısı halinden bi haber olması.
Bir çift sözde Söğüt Kaymakamı’na, Kaymakam Bey, onca tarım arazisi olmayan araziler varken, neden 400’ün üzerinde bağ, bahçeleri Organize sanayi bölgesi olması için uğraşıyorsunuz. Biraz da esas vazifeniz olan şu bahsettiğim yolun yapılması için enerjinizi harcasanız.”
23 Ocak tarihinde Gölpazarı Tarım Organize yapılması için seçilen araziye yapılan itirazı mahkeme kabul etti ve benim “Tarım arazisine sahip çıkan mahkemeler oldu” diye bir köşe yazım oldu.
TARIM ARAZİSİNE SAHİP ÇIKAN MAHKEMELER OLDU
“Tarım arazilerimiz hoyratça harcanıyor veya kirletiliyor. Defalarca yazıyorum, ilgililerin dikkatini çekmek istememe rağmen yine de devletin içinde ki bazılarının ve kurumların tarım arazilerine karşı duyarsızlığına mani olamıyoruz. Yine de Yunus Emre’nin “Derviş Yunus bu sözü/ Eğri Büğrü söyleme/ Seni Sigaya çeker bir/ Molla Kasım gelir” dediği gibi, belki bir gün haykırışlarımızı duyan bir kulak gelir diye yazıyorum.
Nihayet “duydum” diyen bir mahkeme kararı geldi. Gölpazarı Tarım Organize Sanayi Bölgesi arazisine sahip köylüler, “Tarım organize sanayi bölgesi kurulmasına karşı değiliz. Burası verimli arazi, çorak daha az verim veren yerlere kurulsun” ısrarlarıma rağmen düz ovaya kurulması kararı verildi. Köylüler mahkemeye verdi. Yerel mahkeme itirazı yerinde buldu, sanayi bölgesi kurulması düşünülen arazi kararını iptal etti.
Yerel mahkeme kararı Bölge İdare Mahkemesine taşındı. O da yerel mahkeme kararını onayladı, şimdi yeni saha aranmaya başlandı.
Bu mahkeme kararı sanırım Kamuda ki idarecilerimizin uyanmasına “Ben yaparım, ben ederim doğrudur” anlayışında onlara “derim demesine de, mahkeme ne der” anlayışı noktasına getirmiştir.
Söğüt Organize Sanayi bölgesi 25 yılı aşkın zaman diliminde kuruldu. O günden bu zamana kadar bir tek fabrika bacası tüttürülemedi. 1500 dönüm arazi atıl durumunda, 10 yıldır Enginkan Holding’in bitmeyen vaatlerin gerçekleşeceği günü bekliyor.
1500 dönümlük arazide 25 yıldır hiçbir sanayi kuruluşunu getiremeyen resmi zevatlar şimdi belki üç katından daha büyük bağ, kirazlık alanı Organize sanayi bölgesi yapmaya uğraşıyorlar. Öncelikle, 1500 dönümlük araziye bugüne kadar boş bıraktığınızın hesabını o bölgenin insanına vermek mecburiyetindesiniz. Buna rağmen arazi sahiplerinden nasıl kamulaştırma talebinde bulunacaksınız?
Gölpazarı için verilen mahkeme kararı sorumsuzca hareket edenlere bir ders olur. Söğüt de mahkeme yolunda görülüyor.”
Küre köyünün itirazlarına rağmen yıllardır bir fabrika yapamadığınız 1500 dönümlük sanayiye ilave 3,4 bin dönüm tarım arazisi daha ilave etmeye kalkan bürokrasinin, ya mahkeme akıllarını başlarına getirir, ya da milletin bedduası.