Adalet Yürüyüşü'nün ülkemiz üzerinde oynanan oyunların en tehlikelilerinden biri olduğu konusunda hiç şüphe götürmeyecek şekilde karşımıza çıktığını ifade eden Merkez İlçe Başkanı Özkan: "Türk toplumu için hassas ve itibarlı bir kavram olan adalet, CHP tarafından adaletin ve Türk düşmanlarının- özellikle FETÖ ve PKK- yardımlarıyla adeta kamuoyu önünde yok edilmek istenmektedir. Eğer adalet arayışında samimi olsalardı, terör örgütü PKK ile organik bağını inkar etmeyen HDP ve Fetöcü oldukları ispat olunan kişilerin aileleriyle birlikte böyle bir tertip içinde olmamaları gerekirdi" dedi.
Özkan ayrıca, Bilecik özelinde de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin HDP'lilerle olan bazı tokalaşma fotoğrafları üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışıldığını ifade ederek: "Bilge liderimiz devlet terbiyesi bağlamında yaptığı tokalaşma ile teröristlerle yan yana yürümek, cenazelerine gitmek ve onları her platformda savunmak arasında büyük fark bulunmaktadır. Hak ehliyetine sahip olan herkesin anlayabileceği, bu derin farkı birilerinin sulandırmasını şu an hizmet ettikleri yer açısından manidar görmekteyiz. Zira siyasal bölücülüğün Enderun'u olan ve son günlerde de Fetöcü kurtarma merkezi olarak çalışan CHP'nin bunu idrak edememesi gayet normal bir davranıştır." dedi.
MHP Merkez İlçe Başkanı Talha Özkan şunları dile getirdi: "Herkesin bildiği üzere ismi adalet konulan bir nümayiş günlerden beri kamuoyunu meşgul etmektedir. "Adalet Yürüyüşü" isimli kumpanya, bu ismin seçilmesinden, yürüyüşe katılanlara ve bunu planlayan zihniyetle beraber ülkemiz üzerinde oynanan oyunlardan birini ama masum gibi görünmesine rağmen belki de en tehlikelilerinden biri olduğu konusunda hiç şüphe götürmeyecek bir şekilde karşımıza çıkmaktadır.
Öncelikle adalet kavramından bahsetmekte fayda var. Adalet kavramı, hukuk ve felsefe tarihinin en temel olgularından biri olarak bilinmektedir. Sosyal bilimlerde Medeniyet kuran ilk toplum'da başlayan adalet kavramına ilişkin tartışmalar, Semavi dinlerin ortaya çıkışı ve son olarak modernizmle birlikte ulus-devlet anlayışı çerçevesinde dönüşerek günümüze kadar ulaşan, önemini koruyan ve tartışılan bir kavramdır. Bizim tarihimiz açısından da önemi büyüktür. Zira tarihimizin en parlak sayfalarını yazan Osmanlı İmparatorluğu adalet dairesi anlayışı üzerine inşa edilmiştir.
"EĞER SAMİMİ OLSALARDI..."
Bu minvalde Türk toplumu için geleneksel İslami anlayış çerçevesinde yorumlanan bu kavram, CHP tarafından çeşitli terör örgütlerinin (FETÖ, PKK, DHKPC ve diğer sol terör örgütleri) katılım ve destekleriyle birlikte toplumun zihniyetinin dönüştürülmesine hizmet etmek maksadıyla kullanılmak istenmektedir. Türk toplumu için hassas ve itibarlı bir kavram olan adalet, CHP tarafından adaletin ve Türk düşmanlarının- özellikle FETÖ ve PKK- yardımlarıyla adeta kamuoyu önünde yok edilmek istenmektedir. Eğer adalet arayışında samimi olsalardı, terör örgütü PKK ile organik bağını inkar etmeyen HDP ve Fetöcü oldukları ispat olunan kişilerin aileleriyle birlikte böyle bir tertip içinde olmamaları gerekirdi. Bunun yanında CHP'nin "adalet" için yaptığı bu yürüyüşün toplumun kutuplaşmasına yapacağı etki ve bundan önce Gezi Parkı hadisesi gibi devletin ve milletin bölünmez bütünlüğüne yapacağı olumsuz yansımaları göz önüne almalıydı. İçerideki hainlerin eylemleri ve dışarıda da küresel ve bölgesel güçlerle mücadele eden Türkiye Cumhuriyetini, bu tarz nümayişlerle zor duruma sokmanın herhangi bir anlamı olduğunu düşünmüyoruz.
'FETÖCÜ KURTARMA MERKEZİ CHP'
Ayrıca Bilecik özelinde Bilge liderimiz Devlet Bey'in tokalaşma fotoğrafı ve partimiz içinde itibarı kalmayıp asıllarına rücu eden kişilerin yürüyüşe katılmaları üzerinden oluşturulmak istenen algının farkında olduğumuzu da dile getirmenin elzem olduğunu düşünüyoruz. Bilge liderimiz devlet terbiyesi bağlamında yaptığı tokalaşma ile teröristlerle yan yana yürümek, cenazelerine gitmek ve onları her platformda savunmak arasında büyük fark bulunmaktadır. Hak ehliyetine sahip olan herkesin anlayabileceği bu derin farkı birilerinin sulandırmasını şu an hizmet ettikleri yer açısından manidar görmekteyiz. Zira siyasal bölücülüğün Enderun'u olan ve son günlerde de Fetöcü kurtarma merkezi olarak çalışan CHP'nin bunu idrak edememesi gayet normal bir davranıştır.
Bunun yanında ülkücü olmayan yani lider-teşkilat-doktrin anlayışına intisap edememiş kişilerin bu yürüyüşe katılmaları bizi ilgilendiren bir mevzu değildir. Ülkücüler her daim devletinin ve liderlerinin yanındadır. Hain 15 Temmuz kalkışmasından yıllar önce bu tehdidin farkına varan Partimiz, Fetöcü teröristlerin hak ettikleri cezaları almaları ve bütün kurumlardan temizlenmeleri hususunda gösterdiği gayret aşikardır.
"TÜRK MİLLETİ ADINA ÖNERİYORUZ!"
15 Temmuz’dan beri Bilge liderimizin ve parti teşkilatlarımızın gösterdiği duruş, toplumumuzun teveccühüne mazhar olmuştur. Bu çerçevede fetöyle mücadelede izlenilmesi gereken yollar belliyken, toplumsal kutuplaşmanın yaşanacağı ve terör örgütlerinin volta atacağı bu tarz eylemlerden vazgeçilmesini, devletimiz ve Türk milleti adına öneriyoruz. Saygılarımla…"dedi.