AK Parti Belediye Meclis Üyesi Ebu Talip Dursun, Basın Masası'nda Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Mücahid Erdal'ın konuğu oldu. İlimizde FETÖ'ye yakınlığı ile bilinen Haber 11 isimli internet sitesinin sahibi Durmuş Günsur ile yaşadığı adli bir vakayı ilk kez Basın Masası'nda anlatan Ebu Talip Dursun, çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
'DURUŞMA SALONUNA GİRMEDEN CEZAYI VERMİŞLER'
Haber 11'de yer alan bir habere yaptığı yorumun ardından kendisine dava açıldığını belirten Dursun,"Mahkemeye gittiğimde salonda gördüğüm manzara beni şok etti. FETÖ'cülerin yargıdaki gücünü orada gördüm ve duruşma salonuna girmeden cezanın belli olduğunu anladım" dedi.
Ebu Talip Dursun, para cezasına çarptırıldığını kaydederek,"FETÖ'cülere hain dedim, ceza aldım ama haklı çıktım. Benden şikayetçi olan Durmuş Günsur bugün FETÖ'den tutuklu, bana ceza veren hakim FETÖ'den tutuklu. Ama yeniden yargılanma istemeyeceğim" şeklinde konuştu.
Ebu Talip Dursun'un Basın Masası'na konuk olduğu programın ayrıntılarını videodan izleyebilirsiniz.
Mücahid ERDAL: Basın Masası'nda bugünkü konuğum AK Parti Belediye Meclis Üyesi Ebu Talip Dursun. Ebu Talip aynı zamanda benim liseden okul arkadaşım. 3 yıl birlikte okuduk. Liseden sonrada yine arkadaşlığımız devam etti. Kendisi son yerel seçimlerde AK Parti'den belediye meclis üyesi seçildi ve görevini sürdürüyor.
Ebu Talip Dursun, Haber 11 isimli internet sitesiyle mahkemelik bir durum yaşadı. Öncelikle bu mahkeme konusu nedir, bunu anlatır mısın?
Ebu Talip Dursun: Haber 11 ve Zaman Gazetesi Süleyman Şah Türbesi'nin taşınmasıyla ilgili bir haber yapmıştı. Devletimizi, askerimizi küçük düşüren bir haberdi bu. Bende bunun üzerine habere bir yorum yaptım. Daha sonra sitenin sahibi Durmuş Günsur beni aradı ve 'Seninle yargıda hesaplaşacağız' dedi.
Ben o haberi görünce dayanamadım ve şu yorumu yaptım; 'Başka ülkemiz yok, vatan hainliği yapmayın, ABD'ye, İsrail'e, PKK'ya, FETÖ'ye uşaklık yapmayın' dedim. Yorumun sonunda da 'Kralınız da gelse büyük Ertuğrul'un bu topraklarda kurulmasını önleyemeyeceksiniz' dedim. Durmuş Günsur yorumu kaldırmamı istedi ama kaldırmadım. Ben PKK'ya her zaman vatan haini derim, FETÖ'cülere de derim. Kim vatan hainliği yaparsa bizim gibi Anadolu insanlarını karşısında görür. Herhangi bir korkumuz yok. Ebu Talip Dursun gibi adamlar bu vatanı savunmazsa kim savunacak? Ertuğrul'un torunları korkarsa bu memleketin hali ne olur?
'NE BİZDEN NE DE MUHALEFETTEN GÜR SES ÇIKMADI'
Ondan sonra mahkemeye verdi. Mahkemeye gittik. Ben o dönemlerde Cumhurbaşkanımızın FETÖ ile mücadelede yalnız olduğunu düşünüyordum. İllimizde de çok gür bir ses çıkmadı. Ne bizden ne de muhalefetten.
Mücahid ERDAL: Bizden de çıkmadı derken kimleri kastediyorsun?
Ebu Talip DURSUN: Yani genel anlamda bizim partiden de o dönem gür bir ses çıkmadı. Bir tek Sakarya Gazetesi bir haber yapmıştı. 'Maaş devletten emir kimden' diye yazmıştınız sonrasında birkaç haberiniz daha vardı. Başka doğru düzgün Bilecik'ten FETÖ ile alakalı gür ses çıkmadı. Ben o psikolojiyle o yorumu yaptım. Cumhurbaşkanının yalnız olduğunu hissettim.
'YARGIDAKİ GÜÇLERİNİ ORADA ANLADIM'
Duruşmaya gittim. Ben bunların yargıda bu kadar güçlü olduklarını orada anladım. Faik Akarkarasu Haber 11'in avukatı, Ali Öktem benim avukatım. Faik bey, hakim ve Durmuş üçü bir arada salonda konuşurlarken gördüm. Ben daha duruşma salonuna girmeden adamlar zaten bana ceza vermişler dedim. O manzarayı görünce geri gidecektim neredeyse. Daha sonra delikanlı gibi çıkayım ve bunların karşısında ülkemi savunayım diye düşündüm.
Duruşmaya girdim, hakim bana Durmuş Günsur'a hakaret etmişsin dedi. Bende kişilerle işimin olmadığını genel anlamda askerimi, devletimi savunduğumu söyledim. Bizim gibi vatansever insanlar savunmazsa kim savunacak deyince Avukat Faik Akarkarasu bir tek vatansever siz misiniz? dedi. Öyle deyince yine tepem attı. Türkiye'ye düşmanlık yapanlardan, ABD, İsrail'e uşaklık yapanlardan özür dilemem dedim. Son olarakta istediğin cezayı ver dedim ve çıktım.
Mücahid ERDAL: Mahkeme sonucu ne oldu?
'AHTAPOT GİBİ HER YERİ SARMIŞLAR'
Ebu Talip DURSUN: 5 yıl ertelemeli para cezası verdiler. Yargıdaki güçlerini orada anladım, ahtapot gibi her yeri sarmışlar.
Mücahid ERDAL: Sen bunlara FETÖ'cü dedin, vatan hainisin dedin ve ceza aldın. Ama şimdi o haklim FETÖ'den tutuklu, Durmuş Günsur'da tutuklu. Sen aslında doğruyu söylemişin ama cezayı alan sen olmuşsun böyle mi yorumlamak lazım.
Ebu Talip Dursun: Devletimize bin tane ceza feda olsun. Ben yine vatan haini diyorum. Kim vatan hainliği yaparsa karşısında da durmaya devam ederiz. Biz yaptığımızı Allah rızası için yapıyoruz. Vatansız kimse olmaz. Bunlar bunun farkında değil.
Mücahid ERDAL: 15 Temmuz darbe girişimi gecesi haberleri almaya başladığında bu mahkeme süreci aklına geldi mi? İlk tepkin ne oldu?
'YENİDEN YARGILAMA İSTEMEYECEĞİM'
Ebu Talip Dursun: Ondan önce şunu söylemek istiyorum. Bazı arkadaşlarımız diyorlar ki; Yeniden yargılanma iste. Bende diyorum ki; Devletimiz FETÖ ile, PKK ile uğraşıyor. Bütün dünyanın gözü üstümüzde bir de bizim gibilerle uğraşsın istemiyorum. Onun için mahkemeye tekrar müracaat etmiyorum. Şu anda devletimizi meşgul etmek istemiyorum. Devletimizin çok çok daha büyük mücadelesi var.
15 Temmuz'a gelince, Ruslar Erzurum'u işgale geldiğinde Erzurum Aziziye tabyaları işgal edildiğinde hocalarımız ezan okuyor, sela veriliyor. Diyor ki; Allah'ını Peygamberini, kitabını, vatanını seven silahı varsa silahını, silahı yoksa kazma küreyi alarak vatanını savunmaya çıksın diyorlar. Millet bu selaları duyunca kükremiş sel gibi oluyor. Kazmayı, küreği alan çıkıyor. Nene Hatun beşikte çocuğu var onun yanına gidiyor ve sen anasız babasız büyürsün ama vatansız büyüyemezsin diyor. Nene Hatun şehit olan abisinin silahını alıyor, cepheye koşuyor. Koşarkende, eğer 100 tane Rus kumandanını öldürmeden şehit olursam gözlerim açık gider diyor. Kadınıyla, kızıyla, askeriyle herkes Rusları ve Ermenileri Aziziye tabyalarına gömüyoruz resmen. Ben 15 Temmuz'u aynı buna benzetiyorum. Sabah saat 03.00'te sende ön sıralardaydın, o sela okunduğunda Aziziye tabyalarında Ruslara karşı savaşıyorum gibi düşündüm. O anda ABD'nin Bilecik'i düşman etmeye çalıştığını düşündüm. Korku falan gitti, emniyetin önündeki gençleri sende gördün. Önüne ABD gelse ezecek geçecek. Müslüman Türk milleti hiçbir zaman bağımsızlığından ödün vermemiştir. İşgali kabul etmez, 15 Temmuz'da da aynı şekilde kabul etmedi ve tarihe gömdü. Aziziye tabyalarında olduğu gibi.
Mücahid ERDAL: Allah'a bin şükür bu belalar def edildi.
Ebu Talip Dursun: Gezi olayları ile ilgilide başımdan geçen bir olayı anlatayım. Gezi olayları, 17-25 Aralık, 15 Temmuz bunların hepsi Türkiye'yi işgal etme planıdır. Bunu da hep beraber yaptılar. ABD, PKK, FETÖ, hepsi birleşip yaptılar. Bizim içimizdeki medyayı da kullandılar.
Gezi olaylarına dayanamayıp Taksim meydanına gittim. Atatürk Kültür Merkezi'nin önüne. Gittiğimde Atatürk Kültür Merkezi'nin teröristlerce işgal edildiğini gördüm. Bir tarafta CHP'nin bir tarafta PKK'nın, diğer tarafta DHKPC'nin bayrağı vardı. Atatürk Kültür Merkezi'ne asmışlar ve sadece Türk bayrağı yok. O manzarayı benim gibi insanlar görünce polise o bayrakları indir dedik. Milletin artık son haddine gelmişti. Cumhurbaşkanı emir verdi ve hemen bir tabur çevik kuvvet geldi. 20 dakika sürmedi teröristleri aldı, o bayrakların yerine Türk bayrağı ve Atatürk posteri açıldı. Orada asker 'Vatan sana canım feda' diye slogan atıyor. Oralar yıkılıyor.
Gezi olaylarında PKK yoktu diyorlar ama ben gördüm vardı. FETÖ vardı, CHP vardı, dış güçlerde destek verdi.
Mücahid ERDAL: İkinci girişimde 17-25'te oldu.
'BU MİLLET, VATANINI TESLİM ETMEDİ'
Ebu Talip Dursun: Aynen öyle. Aynı Erbakan hocayı Başbakanlıktan indirdikleri gibi Tayyip Erdoğan'ı da indirmek istediler ama Tayyip Erdoğan güçlü geldi ve indiremediler. Eğer 17 Aralık'ta Tayyip Erdoğan'ı indirselerdi bu millete diz çöktüreceklerdi. Allah'ın izni ile bu millet vatanına sahip çıktı. Vatanını, ABD'ye, FETÖ'ye, PKK'ya teslim etmedi.
Mücahid ERDAL: 15 Temmuz darbe girişimi akşamında biz hemen gazeteye geldik ve 'Darbeye karşıyız, milletin yanındayız' diye manşet attık. Ondan sonrada kardeşim Mehmet ile birlikte AK Parti'ye gittik. Saat 23.30 falandı. O sıralarda Cumhurbaşkanımız daha çağrı yapmamıştı. Gittiğimde orada 10-15 kişi vardı ve o kişiler arasında Ebu Talip Dursun'da vardı. Bizden bir süre sonra Cumhurbaşkanı canlı yayınla televizyona bağlandı ve çağrısını hep beraber izledik. Daha sonra yürüyüş başladı, bizde hep beraber kol kola bunun öncülüğünü yaptık.
Henüz lisede sınıf arkadaşlığı yaparken, o zamanda okulda sağ-sol davaları devam ediyordu. O zamanda Ebu Talip Dursun ile beraberdik, adeta bugünlerin önceden provasını yapmış gibiydik. Böyle bir dönemde de Talip ile beraber aynı saflarda olmanın gurunu yaşadık.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra Ebu Talip Dursun gazetemize geldi. Ve TSO başkanıyken tutuklanan Fevzi Uzun ile ilgili bir şeyler anlattı, onlarıda paylaşır mısın?
Ebu Talip DURSUN: Fevzi Uzun, mesajını Kılıçdaroğlu gibi çok geç attı. Bende mesaja karşılık yazdım, dedim ki Devlet Bahçeli gibi saat 10.00'da mesaj atacaktın. Biz kabul etmiyoruz dedim. Kılıçdaroğlu gibi baktın darbe olmadı ondan sonra mesaj attı. Devlet Bahçeli gibi saat 10.00'da mesaj atacaktın, devletimizin yanındayız diyecektin. O saatte zaten iş bitmez. Bende ona mesaj attım ama geri dönmedi.
Mücahid ERDAL: Senin belediye meclisinde okuduğum meşhur şiirlerinde var. Programı şiirle kapatalım mı?
'BEN OĞUZ'UN YİĞİT EVLADI KAYI BOYUYUM'
Ebu Talip DURSUN: Şimdi Oğuz boyları şiiri çok sever. Müslüman-Türk milletinde ozanlık kültürü vardır. Biz, şiiri severiz, kılıç kalkanı, ciriti severiz. Ata sporum uz güreşi severiz. Ozanların atışmasını bilirsiniz. Bende bazen karşı tarafı kırmamak için şiirle cevap veriyorum. Şiir, öz kültürümüzdür, o şiir o ortamı yatıştırıyor ve şiirle bazen cevap vermiş oluyoruz.
Bilecik'e yazdığım Kayı Boyu şiirini okuyarak bitirelim istersen.
Mücahid ERDAL: Tabi, buyur.
Ebu Talip DURSUN:
KAYI BOYUYUM
Bilecik'te filizlendim büyüdüm
At sırtında Viyana'ya yürüdüm
Yedi iklim dört kıtada bir idim
Ben Oğuz'un yiğit evladı Kayı Boyuyum
Şeyh Edebali'nin öz evladı Anadoluyum
Üç okların Kayı Boyuyum
Ertuğrulgazi'nin şanlı soyuyum
Sakarya'nın akan coşkun suyuyum
Ben Oğuz'un yiğit evladı Kayı Boyuyum
Süleyman Şah'ın öz evladı Anadoluyum
Ben tarih boyu namusunu çiğnetmedim
Ben Çanakkale'de 250 bin şehit verdim
Baş verdim, gövde verdim
Ama vatan vermedim
Ben Oğuz'un yiğit evladı Kayı Boyuyum
Sütçü İmam'ın öz evladı Anadoluyum
Yedi bölge yedi kardeşim
İzmir'de efeyim Erzurum'da dadaşım
Sivas'ta yiğido, Elazığ'da gakkoşum
Ben Oğuz'un yiğit evladı Kayı Boyuyum
Alparslan'ın öz evladı Anadoluyum