FİKİR DAMLASI

MURAT YORULMAZ

Erdoğan’ın Bilecik’ten alacağı oyu değerlendirdiğimiz seçimden 1 ay kadar önceki yazımızda; özetle Akparti’nin MHP’nin de zımnen desteklediği 2007 referandumunu saymazsak şimdiye kadar hiç %50’nin üzerinde bir oy oranı yakalayamadığını bu sebepten ötürü Cumhurbaşkanlığı seçiminde Bilecik için gerçekçi hedef ve başarının da %50’nin üzerinde bir oy oranı olduğunu söylemiştik. Bunun için de teşkilatın çok çalışması gerektiğini belirtmiştik.

Seçim sonuçlarının açıklandığı 10 Ağustos akşamında Bilecik ve ilçelerinde yapılan sevinç kutlamaları sonuçlar göz önüne alındığında sonuna kadar hak edilmiş gözüküyor. Bilecik; il merkezi de dahil olmak üzere Bozüyük dışında tüm ilçelerde %50’nin üzerinde bir oy ile Erdoğan’a cumhurbaşkanlığı yolunda destek verdi. Her ne kadar Bozüyük bu çizginin altında kalsa da, yerel seçimlerde aldığı oyu arttırarak Türkiye genelinde çizginin üzerinde durdu. Bu bakımdan Türkiye’nin olduğu gibi Bilecik’te de seçimin galibi Erdoğan dolayısıyla Akparti oldu… Bu sonuç ile 2010 referandumunun rövanşı da alınmış oldu. Başta Poyraz ve Kurtulmuş olmak üzere tüm kademelerdeki teşkilat mensupları övgüyü hak ediyor.

Kesin seçim sonuçları geldiğinde ilçe ilçe sonuçları değerlendirdiğimizde Bilecik teşkilatının başarısının daha iyi okunacağını düşünüyorum.

“Beni buraya neden getirdiniz” azarlamasının mikrofonda duyulması ile bir anda Türkiye’nin tamamının gündemine oturan MHP milletvekili Şeker ile CHP İl Başkanı Karaahmet’ten hangisinin daha çok kaybeden olduğunu ise her halde 2015 genel seçimlerinde daha iyi göreceğiz. Bilecik genelinde Akparti’nin gerisinde kalan bu iki partiden, CHP, kalesi olarak görülen ve geleneksel olarak her seçimde istediği hedefleri yakaladığı Gölpazarı’nda bile hedefi tutturamadı. MHP’nin son yerel seçimlerde CHP’nin de desteği ile Akparti’nin elinden aldığı Söğüt ve İnhisar’ın da 5 ay gibi kısa bir sürede kararını değiştirerek yeniden Akparti’nin adayını desteklemeleri, tek başına Erdoğan’nın karizması ile açıklanabilir mi?.. MHP 5 ayda bu iki ilçede neyi yanlış yaptığını mutlaka tartışacaktır…

Şeker’in yerel seçimden hemen sonra “Bir dahaki genel seçimlerde yokum…” açıklamasını yapmasına rağmen cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki başarının bu kararını değiştirebileceği kulislerde konuşuluyordu… Karaahmet’in ise gönlünde yatan aslanın Milletvekilliği olduğunu artık sağır sultan bile duymuştu… Bu bakımdan İhsanoğlu her ne kadar “Beni buraya neden getirdiniz” derken Şeker’e baksa da, Şeker’in usta bir manevrayla gözünün ucu ile Karaahmet’i göstermesi ve İhsanoğlu’nun kendisine dönünce Karaahmet’in suç işlemiş çocuk gibi kem küm etmesinden anladığımız kadarıyla kaybedenler arasındaki kazanan Şeker gibi gözüküyor… Karaahmet’in kendi partisindeki nispeten akil insanların İhsanoğlu itirazlarına “Seçimi kazanmak için bu tür adaylara ve bu tür ittifaklara mecburuz” yönünde sözler söylediği ve bu şekilde ikna çalışmaları yaptığı kamuoyunda biliniyordu. Gerek Adapazarı’na kadar gidip İhsanoğlu’nun programına katılması, gerekse herkesten önce arabasını İhsanoğlu’nun resimleri ile kaplatması, bu seçimi kazanmaya ne kadar hevesli olduğunu da gösteriyordu.

MHP İl Başkanı Eraslan’ın seçim sonuçlarını değerlendirdiği açıklamasından anladığımız kadarıyla İhsanoğlu’nun programına Bilecik ve Söğüt’ün de dahil olmasını sağlayan milletvekili Şeker… Şeker ve MHP teşkilatı buna rağmen bir ev sahipliği şıklığı ile İhsanoğlu’nu taşıyan korteji Söğüt’ün girişinde karşılıyorlar. Karaahmet ise rol çalma amacıyla bir gün önceden Eskişehir’e gidip İhsanoğlu’nun buradaki programına da katılıyor ve İhsanoğlu’nu getiren otobüsün en ön koltuğunda Eskişehir’den Söğüt’e geliyor. Söğüt’teki program bitince aynı şekilde yine otobüsün en önünde Bilecik’e geliyor. Kulislerde konuşulana göre, Edebali Türbesini ziyaretten sonra MHP İl Başkanlığında çay içileceği önceden bildirilmiş olmasına rağmen Karaahmet heyeti çay bahçesinde durmaya ve burada çay içmeye ikna ediyor. İhsanoğlu’nun Şeker’e dönüp “Beni buraya neden getirdiniz” demesine, Şeker’in Karaahmet’i göstermesi ve bunun da medyaya yansıması bu bilgi ile daha da manidar olmuyor mu… Karaahmet Yarın Gazetesi’ne verdiği demeçte istifa edip etmeyeceği yönündeki soruya bir takım rakamlar telaffuz ederek adeta “Komisyona Havale” bir cevap vermesi de düştüğü acziyeti gözler önüne seriyor.

Siyasette 2+2’nin her zaman 4 etmediği bazen de 5 ettiği hep söylenir dururdu. Bu seçim gösterdi ki, 2+2 bazen de 3 edermiş…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.