Değerli okuyucularım, her hafta şehrimizin tarihi, kültürel yapısı, sahip olduğu eserler ve yetiştirmiş olduğu değerli şahsiyetler hakkında bilgiler aktarmış olduğum yazı dizilerimizin bu haftaki konusunda, ilimiz Bilecik'in güzel ve tarihi bir ilçesi olan Osmaneli hakkında siz değerli okuyucularımla hasbihal edeceğim.
Bilecik ili sınırları içerisinde bulunan Osmaneli ilçesi, günümüzde doğal güzelliklerinin,
tarımsal ve endüstriyel faaliyetlerinin yanı sıra, günümüze ulaşılabilmiş taşınmaz kültür varlıklarının çokluğuyla da bulunduğu bölgede önemli bir yere sahiptir. Eski bir Osmanlı kasabası olan Osmaneli’nde özgünlüğünü yitirmemiş çok sayıda konut, 16.yy’dan kalma Rüstem Paşa Camii ve kasabada uzun süre yaşadıktan sonra mübadeleyle yöreden ayrılan Rumlardan kalan Hg Georgios Rum Kilisesi özellikle dikkati çeker. Bilecik’in yüzölçümü bakımından dördüncü büyük ilçesi olan Osmaneli Sakarya nehrinin sol kıyısı üzerindedir. İlçenin komşuları; il içinde Bilecik Merkez ve Gölpazarı ilçesi, il dışında Bursa’nın Yenişehir ve İznik ilçeleri, Kocaeli’nin merkez ilçesi ve Adapazarı’nın Geyve ilçesidir.
Osmaneli sınırları içinde Traklara, Romalılara, Bizanslılara ve Selçuklulara ait kalıntılarının bulunması, ilçede yerleşimin çok eskilere dayandığını göstermektedir. Ancak Osmaneli’nin kesin tarihi ile ilgili çok fazla yazılı kaynak bulunmamaktadır. Bilinen en eski yazılı kaynağın, 1926 yılında Osmanlıca olarak basılmış olan Baş muallim Talat’ın eseri “Osmaneli Kazasının Tarihi” olduğu bilinmektedir. İlçe 1308 senesinde Osman Gazi tarafından Osmanlı topraklarına katılmış olup, eski ismi Lefke’dir. Lefke Helen dilinde “ak kavaklık” anlamına gelen Leuke’den gelmektedir. Lefke ismi 1913 yılında değişerek Osmaneli olmuştur. İstanbul-Mekke- Bağdat yolu üzerinde bulunan Osmaneli, Osmanlı Devleti’nin en önemli ticaret yolunun üzerinde bulunan bir menzil noktası olması açısından ayrı bir öneme sahiptir.
1874 tarihinde meydana gelen büyük yangında birçok ev bu yangında yok olmuştur. Osmaneli’ne büyük zarar veren yangından sonra yeniden imar çalışmalarına başlanmış, Vali Ahmet Müfit Paşa tarafından çağırılan Macar Mühendis tarafından 1876’da yeni bir imar planı hazırlanmıştır. 1885 yılında Ertuğrul Livası kurulduğunda, Lefke bu livanın merkez kazasına bağlı bir nahiye olmuş, 1913 yılında ismi değişen Osmaneli 1924 yılında ilçe haline gelmiştir.
Başka bir güzel konuda tekrar hasbihal etme fırsatı bulabilme temennisiyle hoşça kalın.