GERÇEKÇİ OLUNUZ!...

HİKMET ÖZTÜRK

Gürültülü bir referandum sonunda, milletin iradesini gördük. Şimdi, odak noktasındaki partiler, kendi işlerine geldiği gibi yorumlamaya başladılar. Sayın Başbakan ve Kılıçtaroğlu, oylarını arttırdıklarını, sayın Bahçeli de sonucun ifade edildiği gibi MHP nin bitişini göstermediğini, hodri meydan diyerek, erken seçime gidilmesi gerektiğini söylüyorlar.

Toplumumuz referandumlara alışmak zorundadır. Hükümetler, gerek gördükçe, uygulamadaki değişikliklere esas olacak konularda halkın oyuna müracaat edeceklerdir, Referandum sürecini hep birlikte takip ettik. Bizim baştan beri söylediğimiz, propaganda döneminde, vatandaşın liderlerden duymak istedikleri, değişikliklere neden evet veya neden hayır demeleri gerektiğinin tam olarak ifade edilmemiş olmasıdır. Her ne kadar, parti teşkilatları dönem içersinde ulaşabildikleri seçmene anlatmaya çalışmışlarsa da, biz öğle inanıyoruz ki, vatandaşın pek çoğu gönülden bağlı olduğu parti liderine tabi olarak evet veya hayır demiştir.

Evet’çiler cenahında bulunan küçük partilerle, hayır’cılar cenahında bulunan küçük partiler, AKP ve CHP’ye göre siyaset sahnesinden tamamen silinmiş mi oluyorlar. Ayrıca genel seçimde AKP ye oy verip, referandumda hayır diyenler, ile CHP ye oy verip Evet diyenler yok mu? Bunların değerlendirilmesi neye göre yapılıyor.

Değişiklik yapılan Anayasa maddeleri, toplumumuza hayırlı olsun. Esasen zor durumda olan insanımızı Anayasa değişiklikleri bu kadar ilgilendirmedi. Onun derdi geçim, onun derdi işsizlik olduğu için laf olsun diye oylamaya katıldı. Vatandaşın asıl beklentisi, derdine çare bulunması, sorunlarına el atılmasıdır. Resmi rakamlara göre işsizliğin azaldığının ifadesi de yanlıştır. Mevsimlik işler , sebebiyle geçici iş bulanların, iş sahibi oldukları gibi bir değerlendirme, gerçek işsizlerin tesbitinde yanıltıcı olur.

Kış kendini göstermeye başladı. Sosyal Yardımlaşma vakıfları aracılığı ile ister siyasi rant beklentisi, isterse gerçekten sosyal devlet olmanın gereği olarak yapılan yardımlar, yaraya kısmen merhem olmuştur. Ancak, Sosyal güvenlik kurumlarında ( SSK, Bağkur, Emekli Sandığı)  kayıtları olduğu için yardım yapılamayanlar zor durumdadır. Ayrıca her eğitim yılı başında ilgili Bakanın, okullarda velilerden para alınmaması talimatına rağmen, çeşitli vesilelerle, okula bağış adı altında para istenmesinin bir türlü önüne geçilememesi, dar gelirli insanımızın şikayetçi olduğu diğer bir husustur.

O zaman yapılması gereken, yardımlarda asgari ücret değil, hayat standardı esas alınmalı, bu yönde yasalarda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Ayrıca okulların tüm ihtiyaçları, yeterli ödenek gönderilmek suretiyle Devlet tarafından karşılanmadıkça, velilerden para istemenin önüne geçmek mümkün değildir. Talimatlar vererek, açıklamalar yaparak kendinizi kandırmayınız, vatandaş zaten inanmıyor, hiç değilse gülünç duruma düşmeyiniz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.