İnsan vücudunun dengeli bir biçimde beslenebilmesi ve sağlıklı bir yaşam sürülebilmesi için bir takım besinleri tüketmesi elzemdir. Resme geniş bir açıyla baktığımızda bu besinleri birkaç genel başlık altında toplayabiliriz. Karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler ve minareller besin kaynaklarının ana başlıklarıdır.
Özellikle proteinler enzimlerin ve birçok vücut işleyişinin temel taşı konumunda bulunduğu için ayrıca bir öneme sahiptir. İnsanoğlu yaşamı için bu kadar önemli olan proteini birçok üründen karşılayabilmektedir. En kaliteli ve kullanılabilir protein ise hayvansal gıdalardan elde edilen proteinlerdir. Beyaz et, kırmızı et, yumurta en zengin protein kaynaklarının başında gelmektedir.
İnsan vücudu için en önemli protein kaynaklarının başında gelmesinin yanında Anadolu sofrasının olmazsa olmazlarından olduğu için kırmızı et gündemdeki yerini her dönem korumuştur. Fakat bu besin eğer uygun şartlarda üretilip işlenmezse adeta bir hastalık kaynağına dönüşmesi kaçınılmazdır.
Ülkemiz Avrupa Birliği yoluna girdiği günden bu yana bence en doğru ivmeyi gıda güvenliği konusunda yakalamıştır. Başta HACCP olmak üzere benimsediğimiz kurallar vatandaşımıza daha temiz ve sağlıklı besin maddeleri sunma noktasında önemli roller üstleniyor. Bu katı kurallar karşısında “bu kadarı da abartı” diyen vatandaşlarımız var tabii ki. Fakat bu önlemlerin neleri engellediği, hangi muhtemel risklerin önüne geçtiklerine şahit olsalar harfiyen bağlanırlar.
Et gibi direkt olarak vatandaşın sofrasına sunulacak gıdaların merdiven altı yöntemlerle işlenmesi en hafif tabiriyle “GIDA TERÖRÜ”dür. Çünkü bu şekilde daha ucuz maliyet uğruna doğrudan insanımızın sağlığına, çocuklarımızın geleceğine kast edilmektedir.
Kurallar dahilinde yapılan kesimlerde Belediye Veteriner Hekimi yada İşletme Veteriner Hekimi ile birlikte İl veya İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden görevli Veteriner Hekimler kontrollerde bulunmaktadırlar. Veteriner hekim kontrolleriantemortem ve postmortem gerçekleştirilir. Yani hayvanlar kesime geldiği andan et haline dönüşünceye kadar sürekli kontrol altındadırlar. Bunun yanısıra tüm iç organlar ve dokular bu kontrollerden geçmektedirler. Peki bu kontroller neye mi yarar? İnsanları et tüketimi sonucu doğacak zoonoz hastalıklar, toksikasyonlar ve zararlı maddelere karşı korurlar. Gıda güvenliğine uygun bir şekilde yapılan kesimlerde bir veteriner hekim sizi şu muhtemel tehlikelerden koruyabilir; antraks, ruam, tüberküloz, tularemi, brusella, leptospiroz, listeriyoz, parazitler, kuduz, kuş gribi, newcastle, çiçek, şap ve BSE (deli dana)gibi hastalıklar bu kesimlerde yapılan kontrollerde saptanabilirler. Aynı zamanda salgın hastalıklar tespit edilip karantina uygulanarak ülke ekonomisinin zarar görmesi engellenmiş olur. Yukarıda saydığım hastalıklar sizlere belki yabancı gelebilir. Fakat bu hastalıkların ne denli tehlikeli olabildiklerine bir örnekle değinmek istiyorum. Antraks hastalığının etkeni Bacillusantracis bazı savaşlarda binlerce insanın ölümüne sebep olan bir biyolojik silahtır. Halk arasında bilinen adıyla “şarbon”.
Şimdi soruyorum sizlere üç beş kuruş daha fazla kar elde edebilmek için bu riskleri göze almaya ne denir? Bu apaçık cahil cesaretidir. Peki, Allah korusun merdiven altı kesimler sonucu bu hastalıkların herhangi biri vatandaşlarımıza sirayet etse bu ağır yükü hangi vicdan taşıyabilir? Ya da kazanılan hangi para insan canından daha değerlidir?
Tüketici vatandaşlarımıza sesimi duyurabilmek için bu sözlerimi her platformda tekrar etmeye devam edeceğim. Kırk yıllık kasabınız da olsa herhangi bir mezbahanenin mührünü taşımayan etleri tüketmeyin. Hazır parçalanmış et, hazır kıyma almayın. Gittiğiniz kasapta muhakkak karkasları görmek istediğinizi söyleyin ve mühürlü olduğundan emin olduğunuz karkasları tüketin. Tükettiğiniz ürün hakkında bilgi almak ve ürünü görmek en doğal hakkınızdır unutmayın! Aksi durumlarda ALO 174 GIDA HATTINI arayın şikâyette bulunun.
Bizim en büyük kazancımız sağlıklı nesiller yetiştirmek olacaktır.
Kalın sağlıcakla…
GÖRÜŞ, ÖNERİ VE ELEŞTİRİLERİNİZ İÇİN;
MAİL: omurcelik1071@gmail.com
GSM: 0537-238-90-65