Göz, söz ve öz; yüreğin aynası… Sözler, bizi yanıltabilir; ancak gözler asla… İnsanın özü, sözü gözü ve görgüsü ile belli olur… Kalp gözü, üçüncü; bizi doğru hedeflere götürür… Göz, nasıl bir uzvumuz (organımız)? İnsan gözü, adeta gelişmiş bir kamera gibi çalışmakta… Net bir görme oluşması için gözün içindeki farklı dokuların uyum içinde çalışması gerekmekte... Gözün görevi gelen ışığı elektrik sinyallerine dönüştürmek… “İnsan gözü için, görünür olan her şeyin bir rengi vardır. Kör doğanların bile renkli rüyalar görüyor olması mümkün.” (John Berger)… Görme; insanlara ve hayvanlara bahşedilmiş bir yeti olup; dünyayı anlama, kavrama, anlamlandırma ve aradığını bulmaları için kaçınılmaz olan özellik… Bu yüzden, görme sağlığımız, beden sağlığımızın en önemli kısmı belki de… Işık ve görme olmadan, algılarımızın büyük kısmı eksik bacaklı sandalye gibidir… Göz, gerek şekil gerekse de renk itibari ile kişiden kişiye farklılık göstermekte…
Gözümüzün temel bölümleri (https://www.allaboutvision.com/tr/goz-anatomisi/goz-yapisi/): Dış tabaka, kornea, sklera, iris, siliyer, koroid, iç tabaka, retina… Gözümüzün diğer bileşenleri: Göz merceği, göz bebeği, aköz, vitreus, optik sinir, göz kasları, göz kapakları, göz bezleri… Dış tabaka: Gözün dış yüzeyini oluşturan ve göze şekil veren tabaka… Dış tabakanın ön kısmında kornea, arka kısmında ise sklera bulunmakta… Kornea: Gözün şeffaf ve kubbe şeklindeki ön yüzeyi… Kornea, ışığı kıran göze odaklayan ve görme kalitesini etkileyen kısım… Kornea, beş katmanı: epitel, bowman, stroma, descemet ve endote… Sklera: Gözün beyaz kısmı olarak bilinen sert ve dayanıklı doku tabakası… Sklera, göze koruma sağlayan ve göz kaslarının bağlandığı yer… Orta tabaka: Gözün damarlı ve pigmentli tabakası… Orta tabakanın ön kısmında iris ve siliyer cisim, arka kısmında ise koroid bulunmakta… İris: Göz rengini belirleyen ve gözbebeğinin boyutunu ayarlayan kaslı yapı… İris, ışığın göze giriş miktarını kontrol eden kısmı… Siliyer cisim: Göz merceğinin arkasında bulunan halka şeklindeki yapı… Siliyer cisim, aköz adı verilen sıvının salgılanmasını sağlamakta ve merceğin şeklini değiştiren odaklanmayı ayarlamakta… Koroid: Göze kan taşıyan damarların bulunduğu tabaka… Koroid, retina için besin ve oksijen sağlayan ve ışığı emerek görüntü kalitesini artıran kısım… İç tabaka: Gözün en içteki ve en ince tabakası… İç tabakanın tek bileşeni retina’dır… Retina: Işığa duyarlı hücreleri içeren tabaka… Retina, ışığı elektriksel sinyallere dönüştürmekte ve optik sinir aracılığıyla beyne iletmekte… Retina’nın merkezî bölgesine makula denmekte… Makula, en net görmenin olduğu yer… Gözün diğer bileşenleri… Göz merceği: Şeffaf, esnek ve bikonveks (iki tarafı da dışbükey) bir yapı… Göz merceği, siliyer cisim tarafından tutulmakta ve şekli değiştirilerek ışığın retina üzerinde odaklanmasını sağlamakta… Göz bebeği: Iris’in ortasındaki siyah delik… Evrendeki kara delik misâli… Göz bebeği, ışığın göze girişini sağlamakta ve iris tarafından büyütülüp küçültülmekte… Aköz: Suyu andıran berrak bir sıvı… Aköz, kornea ile iris arasındaki ön ve iris ile mercek arasındaki arka bölümü doldurmakta… Aköz, göze basınç veren, besin taşıyan ve atıkları uzaklaştıran kısım… Vitreus: Jöle kıvamında şeffaf bir sıvı… Vitreus, gözün arka kısmını doldurmakta ve göz küresinin şeklini korumakta… Vitreus, ışığı mercekten retina’ya iletmeye yardımcı olan kısım… Optik sinir: Retinadan gelen sinyalleri beyne taşıyan sinir lifleri… Optik sinir, görmemizi sağlayan kısım… Optik sinirin retina ile birleştiği noktaya, optik disk denilmekte… Optik diskte ışığa duyarlı hücre olmadığı için burası kör nokta olarak adlandırılmakta… Göz kasları: Gözün hareketini sağlayan kaslar… Göz kasları, sklera’ya bağlıdır ve gözü değişik yönlere çevirmektedir… Göz kasları, alt ve üst dik kaslar, iç ve dış düz kaslar ve üst ve alt oblik kaslar olmak üzere altı çiftten ibaret… Göz kapakları: Gözü koruyan ve nemlendiren katmanlar… Göz kapakları, kirpikleri içeren ve yabancı cisimlere karşı savunma sağlayan kısım… Göz kapakları, konjonktiva adı verilen ince bir zarla kaplı olan kısım… Gözyaşı bezleri: Gözyaşı salgılayan bezler… Gözyaşı bezleri, göz kapaklarının üst kısımlarında bulunmakta ve gözyaşını göze dağıtan kanallara bağlı… Gözyaşı, gözü temizleyen, enfeksiyonlara karşı korumakta ve kurumayı önlemekte…
Göz anatomisi, gözün nasıl çalıştığını ve göz hastalıklarını daha iyi anlamamızı sağlayan önemli bir bilim dalı… Göz anatomisi sayesinde, gözün farklı bölümlerinin işlevlerini, bu bölümlerin nasıl etkileşim hâlinde olduğunu ve görme sürecinin nasıl gerçekleştiğini öğrenebiliriz… Meselâ, korneanın şeklinin bozulmasını, miyopi’yi (uzağı görme bozukluğunu), hipermetropi’yi (yakını görme bozukluğunu) veya astigmat’ı (görüntünün bulanıklaşmasını) vb. görme kusurlarını… Görme kusurlarında, gözlük veya kontakt lens kullanarak veya lazer tedavisi uygulanarak korneanın ışığı doğru şekilde odaklaması sağlanabilmekte... Sağlıklı bir şekilde görmek için göz sağlığımızın korunması çok önemli… Göz sağlığı ve hastalıkları ile ilgili ihtiyaç duyulabilecek alt birimlerin bulunduğu bölüm, ‘Oftalmoloji’… Göz sağlığının korunması için, göz hijyeninin sağlanması gerekmekte… Göz sağlığımızın bozulması hâlinde mutlaka yetkin ve donanımlı bir uzmana başvurulmalı... Görme yetisinin azalması sonucunda mâruz kalabileceğimiz göz rahatsızlıkları: Retina (gözün ışığa duyarlı hücreleri içeren tabakası) hastalıkları, travmatik (vurma, incinme sonucunda ortaya çıkan) olaylar, katarakt, kornea hastalıkları, üveit ve endoftalmi gibi hastalıklar, glokom… Kırmızı göz problemine neden olan rahatsızlıklar: Göz travmaları, kornea hastalıkları, glokom, blefarit, arpacık, subkonjonktival kanama, göz yaralanmaları…
Göz rahatsızlıklarının tedavisi mümkün… Ancak, gözümüzü gerçeklere kapatmanın, maalesef tedavisi yok… “Gören göze karanlık perde olamaz, görmek istemeyen göze ışık ne yapsın?” (Hz. Ali)… Göz üzerine o kadar çok söz var ki… Göz açamamak: Yoğun, yorucu ve sıkı işler sebebiyle başka bir işle uğraşmaya vakit ve fırsat bulamamak… Göz aşinalığı: Karşılaşılan bir kişiyi daha önceden tanıyor gibi olmak ya da kısa bir süre önce görmüş gibi hissetmek… Göz banyosu: Güzel herhangi bir şeye hoşlanarak bakmak, bakakalmak, etkisinde kalmak, onu seyrederek hoşnut olmak… Göz boyamak: Nitelik olarak kötü bir şeyi iyiymiş gibi göstermek, böylelikle karşısındakini kandırmak; olan bir şeyi olduğundan farklı göstermek… Göz değdirmek: Uğursuzluk getiren bakışlarla bir kimsenin kötü duruma düşmesine sebebiyet vermek… Göze gelmek, uğursuzluk, kötülük getirdiğine inanılan kıskanç ya da hayran bakışlar nedeniyle kötü bir duruma düşmek, bir kötülüğe uğramak, göz değmek… Göz ile ilgili atasözleri… “Göze görünmeyen candan ıraktır (uzun süre görmediklerimiz unutulur veya onlara karşı ilgi ve sevgi azalır)… Göze batanı fiske ile de olsa vururlar (bizden üstün olan veya bizi rahatsız edenlere karşı fırsat kollanıp zarar verilmeye çalışılır)… Göze gelmeyen gönülden çıkar (uzun süre görülmeyenler unutulur veya onlara karşı ilgi ve sevgi azalır)… Göze giren çöp değilse de batar(zararı dokunmayan küçük kusurlar bile büyütülür veya rahatsız olunur)… Göze hoş gelen her şey hoştur (güzel olan her şeyden zevk alınır veya beğenilir)”…
Mühim olan gözümüzün açılması… Türk’ün gözünün açılması… Gözümüz açıldığında tarih sayfalarını biz yazmaya başlayabiliriz… Bu, Türkiye’nin ve Türk milletinin önünün açılması ve Adriyatik’ten Çin’e kadar dünyanın dengelerinin değişmesi demek… Gaspıralı İsmail’in bir asır önce dediği gibi: “Dilde, fikirde ve işte birlik” sağlanması demek… Selam, sevgi ve saygılarımla.