Sakarya Gazetesine köşe yazısı yazmağa başladığım dün gibi gelse de üç yıl oldu. TEMA Vakfı’nın İl Temsilsi olarak yazılar yazdım, yazı içinde paragraflar halinde DOĞA’yı ve sorunları işlerken “Siyasi” yorum, tanılar yapmak zorunda kalıyordum. Diğer yandan içtenlikle ve tüm ayrıntıları işlemek, yorumlamak da mümkün olmuyordu. Ele aldığım ve yorumladığım konuların idari, siyasi ve kişilerden kaynaklanan nedenlere, niçinleri vb gibi sorunların cevaplarını okuyucularıma açıklamak ETİK olarak mümkün olmuyordu. Gönüllü olarak görev almış olsam da “TEMA VAKFININ” en önemli ve vazgeçilmek ilkesi! Kurumlara ve siyasi partilere “EŞİT” mesafede bulunma zorunluluğudur.
Uzun süredir, çok memnun olduğum ve yazı yazmaktan son derece keyif duyduğum “SAKARYA GAZETESİ” günlük siyasi gazete olarak yayın hayatına devam ediyor, edecek, daha çok uzun süreler. Ayrıca Bilecik ilinde köklü bir geçmişi olan Yarın Gazetesi ve Değişim Gazeteleri’nde uzun soluklu ve sürdürülebilir olmasını da içtenlikle temenni ediyorum. Rekabet, kalite ve haber, yorum ve köşe yazıları zenginliği gazeteciliği daha ileriye götürecektir. İlimizde yaşayabilecek, yayın hayatını uzun soluklu sürdürebilecek meslek kuruluşlarına, STK’larına ait yayınlarda olmalıdır.
Günümüzde, eskiye oranla “Yerel, günlük gazeteler daha fazla ilgi görmeye başladı. Sakarya Gazetesi’ndeki ileriye doğru gelişmelerin ardında canla – başla çalışan “ERDAL” ailesi, muhabirler, gazete çalışanları, ben ve benim gibi gönüllü amatörce yazılar yazan arkadaşlarımız var. Sakarya Gazetesi’nin yanında yer alan, komşu ve çalışkan arkadaşlarımızın yer aldığı Yarın Gazetesi’ni de unutmuyoruz. Yıllardır, gerçekten zor olan yayın hayatını devam ettirerek kırk yılı yaklaştılar, belki de aşmak üzereler. Değişim Gazetesini’de elbette unutmuyorum, rotalarımız genelde aynı istikamette; halkımızı bilgilendirmek, aydınlatmak ve kamu oyu oluşturmak!
Köşe yazısı yazmakta ki amacım; yetmiş yıllık ömrümün tamı tamamına altmış yılı çalışmak, eğitim ve meslek hayatımdaki mücadeleler, bir dönem siyasi parti çalışmalarıyla uğraşmakla geçti. Sivil toplum kuruluşlarında ve toplumsal hizmet ve görevlerde yine çalışma gayreti içindeyim. Geride kalan sürede iyi şeyler ve işlerde yaptım – kötüleri de belki daha çok oldu. İyi ve tecrübelere dayanan bilgi ve uğraşlarımızı, bugün ülkemizde ve yerelde devam eden çalışmalara ışık tutması, hata ve yanlışlara, benim ve bizim kuşağın düştüğü açmazlıklara ve aymazlıklara düşürmemesi içindir.
Bu haftadan itibaren, yine bu yazdığım köşede TEMA VAKFI’nın logusu altında yazı yazmaya devam edeceğim, bir farkla; dönüşümlü olarak bir hafta ara ile “SERBEST KÖŞE” adı altında “Kişisel” görüş, düşüncelerimizi ve yorumlarımı siz okuyucularımla paylaşacağım. Bir hafta pazartesi günü Tema Vakfı, bir değer hafta “Serbest Köşe, olarak yazılarım devam edecek.
Serbest Köşe’de halkımıza daha açık, net belge ve kaynaklara, tanıklara, beyanlara dayalı düşünce ve yorumlarımı okuyacaksınız. Ülkemizde ve ilimizde, iyi şeyler ve çalışmalar sizlere iletilecek, yanlış hatalı olanlar da yine bilgilerinize sunulacaktır. Bu konular, siyaset, toplumsal, ekonomik olduğu gibi, yoksulluğa – yolsuzluğa, idari – siyasi ve soygun düzenindeki çarpıklıklara da ait olacaktır. Kentimizin yaşanabilir, adil ve yaygın – eşit yönetildiğine, yolsuzluk, çarpık kentleşme düzenine de geçit vermeyeceğimize inanıncaya kadar kalemle mücadelemiz devam edecektir
Ayrıca “Siyasi” yerel entrika ve dönem dümen ve dolaplar! da sergilenecektir. Şimdiden çok ciddi çalışmalar ve hazırlıklar yaptığımdan emin olun, saygıdeğer okuyucularım
Mücadelemiz, “Halkımıza açılalım, doğruları – gerçekleri açıklayalım” doğrultusundadır. Ve hep birlikte bizi yönetenleri “uyaralım”.