İki haftadır Bilecik halkı hamamı konuşuyor. İl Genel Meclisi hamamın satılmasını istiyor. Düne kadar Osmanlı deyince tüyleri diken diken olanlar hamamın satılmasını " Osmanlıya İhanet" olarak değerlendiriyorlar.
Hamamın ömrünü tamamladığını ileri sürenler olduğu gibi, 200 yıllık tarihi hamam olduğunu ileri sürenlerde var.
Hamam ömrünü tamamlamış mıdır? 200 yıllık gibi tarihi bir vasfa sahip midir bilmiyorum. Mühendisler, tarihçiler, vakıflar araştırıp kamuoyunu elbette aydınlatacaklardır.
Bilecik köylerinin bir çoğunda ( Belki de yerli bütün köylerinde) hamam vardır. Kurtköy, Karaköy, Ahmetler, Franlar, Küre Hamidabat(Karaven) ,Dereköy, Dömez, Selbükü, Günyarık, Zeyve, say sayabildiğin kadar köylerde hamam kuruluşundan itibaren vardır. Atalarımızın temizliğe ne kadar dikkat ettikleri bu sebeple belli oluyor.
Saydığım köyler içinde ceddimizin yaptığı hamamlar çalışıyor mu? Maalesef Kurtköy hariç hiçbiri çeşitli sebepler yüzünden çalışmıyor. Yakın zamana kadar bazı köyler sırayla hamamı yakarak işletselerde nüfusun azalması ve gençlerin şehirlere gitmesi yaşlı nüfusun güç yetersizliği sebebiyle çalıştırılamıyor.
Hamam çalıştığı zamanlarda hamam kültürüde vardı. Eskiden çanta olmadığı için havlu, peştemal ve temiz elbiseleri sarıp götürüleceğe çıkı denirdi : Bilhassa genç evli erkeklerin çıkını işlemeli olur. Bekar olanlarının çıkını sade, yaşlıların ise kırkek usulü yapılmış çıkınlardan olurdu. Hamama gelen soyunma kısmına geldiğinde çıkınlara baktığında içeride yıkanmakta olanların ne kadarı bekar, evli ve yaşlı olduğunu anlardı.
Kayınpederi hamamdaysa damatlar hamama girmezdi. Ancak çok yaşlı, yardıma ihtiyacı varsa girer, keseler yıkar çıkarırdı.
Hamama her giren önce ellerini yıkar, belinden altına su döker, gizli kalması gereken yerlerine azmi dikkat gösterirdi. Genç olanlar yaşlılara kese ve yıkama yapmak istediğini söylerdi. Keselenmemiş, yıkanmamış olanlara gerekeni yapardı.
Gençler birbirlerini keseler, yıkar. Şayet genç az ise o zaman orta yaşta olan birisi genci keseler ve yıkanmasına yardımcı olurdu.
Yaşlılar genelde gençlerin hamam parasını öderlerdi.
Hamamda ayakta su dökünülmez, kurnada iki kişi yıkanırsa su çok sıcaksa yıkanan iki kişi anlaşarak sıcak suyu soğuk su ile ılıştırırlar.
Üç yaşından itibaren erkek çocuklar babalarıyla hamama giderler. Her baba, benim daha buraya unutarak yazmadığım hamamda yıkanma usul ve adabı çocuğuna öğretir. Yıkanıp çıkmadan gusül abdesti aldırır.
Hamamlar kapanınca yıkanma kültürüde unutuldu. Halen Kurtköy´de yıkanma kültürü devam ediyor.
Bilecik´te hamam yıkılır, satılır ona ilgililer karar versinler. Yıkılsa da satılsa da şehrin hamama ihtiyacı olduğunu kabul edelim. Yıkmakta kolay satmakta, ama yapmak o kadar kolay değil. Yıksakta satsakta aynı yerine hamam yapılmayacağı aşikar. Şehrinde hamama ihtiyacı var olduğuna göre neden hamam yapmadan satmayı düşünüyoruz?
Hamam ve hamam kültürünün çıktığı yer Bilecik. 12 bin üniversite talebesi ve 5-6 bin askerin olduğu ilimizde hamam eksikliği doğru değil. Atalarımız " Hamamsız köy, imanı eksik köy" demiş. Hamam işini bir daha müzakere etmekte fayda var.