Dini bayramlarımızdan bir tanesi de Kurban Bayramı. İbadetlerimizden bir tanesi olan Kurban Bayramına sevincimizin yanında bir o kadar da hüzünle giriyoruz. Bu mübarek günlerin yüzü suyu hürmetine Müslüman topraklarında yaşanan zulümlerin son bulması temennisiyle başlamak istiyorum bu haftaki yazıma.
Çok şükür ki, kurbanımızı kesemediğimiz bir bayram olmadı. Daha çocukluğumuzda Ramazan Bayramı geçtiğinde ‘Bu seneki kurbanı ne yapacağız’ diye dedem ve babamda Kurban’ın heyecanı başlardı. Genellikle Dedemin kardeşi İbrahim Amcamlarla ortak büyük baş hayvan alınır, birlikte keserdik çocukluğumuzda kurbanımızı. Bayram namazı sonrası, büyüklerimiz ‘haydi koca kasap, sen anlarsın bu işlerden’ diyerek bir birlerine gaz verilip, ailece keserdik kurbanımızı. Bizlerde kurbanın yüzülmesine yardım eder, ayağından tutar, bir yandan da bu muhabbetlere ortak olmaya çalışırdık.
Hane büyüdü, kurbanımızı kendimiz keser olduk yıllar sonra. Babam, abim ve ben birlikte keselim kararını almak kolaydı ama, bu hayvanın kesip, yüzüp, içinin çıkartılması farklı bir ihtisas alanıydı. İş başa düşünce meğerse her birimiz kasap olmuşuyuz da, haberimiz yokmuş. Kasaplık yapacağımızdan değil de, ‘Kurban’ ibadetinin yerine getirilmesi ayrı bir sevinç herhalde bizdeki.
Sürekli duyarız, ‘Nerede o eski bayramlar’ diye. ‘Çocuklara sorun bayramı, sizin çocukluğunuzda aldığınız bayram hazzını, şimdi onlar şu anda alıyor’ der babam. Her yaşta, farklı bir bayram sevinci böyle bir şey olsa gerek.
Bayramı, bayram gibi geçirebilmek insanın kendi elinde.
Ekonomik durumun müsait olduğu halde Kurbanını kesmezsen, bunun neresi bayram. Bayram günü tatile gidersen, evinde akşama kadar yan gelip yatarsan, bunun neresi bayram. Bayram namazına kalkıp, mahalle halkıyla birlikte olamıyorsan, bunun neresi bayram. Bayramda hatır güdüp, büyüklerini ziyaret edemiyorsan, bunun neresi bayram. Ondan sonra da ‘Nerede o eski bayramlar’ diye hayıflanmanın bir manası yok.
Bayramın bayram olabilmesi için, yapılması gereken vazifeleri yerine getirirsen, bayram o zaman bayram.
Unuttuklarınızı hatırlayın, kaybettiklerinizi arayın, özlediyseniz gidip bulun, kırdıysanız af dileyin, kırıldıysanız affedin, seviyorsanız söyleyin, çünkü bayram böyle güzel.
Manasını anlayana, bayramı bayram gibi hatırlayanlara, Kurban Bayramımız Mübarek Olsun.
Hoşçakalın.