Her ile!.. En az, 1 (bir) tane… Kadın il müftü yardımcısı atanacakmış! Duyduk, duymadık demeyin! Diyanet’ten sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ müjdeliyor… “İlk defa” Diyanet İşleri’ne atanan “kadın” başkan yardımcısından sonra… Evet sonra?.. Yine “bir ilk”… İşini ne kadar ciddiye alıyor, görüyor musunuz; hep ilkleri gerçekleştiriyor. Gerçi bazı büyük şehirlerde önceden de varmış amma… Bakın meselesine ne kadar hâkim!.. Nerde ne var, biliyor… Var olanı bilen, ihtiyacı da bilir; bilen, yapar. Diğer illeri mahrum bırakmak olur mu? Övünçle ifade ediyor: Şimdilik 61 ile… Merdiven ayak ayak… Ama… Bütün illere “kadın müftü yardımcısı” atanacakmış… Of be! Yüreğim ağzıma geldi. Sandım ki, 61’le kalacak… Hattâ bazı yerlerde “birden fazla” bile olacakmış… Bakın meseleye ne kadar ehemmiyet veriyor… Sevinçle ilân ediyor: “Kadınların Diyanet İşleri Başkanlığı ve diğer alanlarda daha fazla istihdam edilmesinin önünü açan adımları da attık" (Sabah; 29.3.2018)… Hani ya şak şak!.. Ne kadar gurur duysa azdır…
Bir tencere süte, bir kaşık maya… Yoğurt gibi çok faydalı nimet bu sayede ortaya çıkıyor… Yoğurt olması için süt ne kadar şart ise maya da o kadar şart. Süt, lâzım olan madde; maya, oldurucu, bereketlendirici nimet… Her ile bir kadın müftü yardımcısı da bunun gibi… Her ile lâzım…
Bu zamana kadar kimse akıl edemedi… Evet ilk!.. (Kristof Kolomb)un, sivri ucunu hafif kırarak dik durdurduğu yumurtası gibi bir buluş ve başarı. Kadın müftü yardımcıları atanınca… Modern ve çağdaş olduğumuzu herkes görüp anlayacak… Kadının, devlet nazarında yeri, itibarı neymiş görülecek. Sadece kadın değil devlet de saygınlık kazanacak… Kimse bize “kadını eve hapsediyorsunuz” diyemeyecek… Kadının böyle saygınlık kazandığı bir cemiyette gözü dönmüş erkekler, masum eşlerini katletmez, katledemez… “Kadına şiddet” şak diye kesilecek… Toplu taşıma vasıtasında şortlu kadına magandalar saldıramayacak… Artık diyanete “kadın eli” değdi… Artık kimse bize “kadın haklarına saygı göstermiyorsunuz” diyemeyecek. Kadınlara iş hayatında yer vermiyorsunuz diyemeyecek! Hattâ kazanılan basiret sayesinde, tartışmalara sebep olan dinî meseleler, tereyağından kıl çeker gibi halledilecek… Bu konuda kazanılan basiret, domino etkisi gibi bütün sahalara yayılacak ve bütün meselelerimiz kökten çözülecek. Hattâ halimize bakıp utanacak ve ihanet çetesini desteklemekten vazgeçecek… Haliyle ekonomimiz de tavan yapacak.
Tespitlerime katılmıyor musunuz? Yüzünüzü mü buruşturuyorsunuz? Yoksa siz bu kararın… Tanzimat’tan bu yana aydınımıza musallat Batı karşısında ezikliğin; geri kalmışlığımızı İslâm’ın kusuru gören, gösteren, aydınlarımıza bunu aydınlık diploması olarak kabul ettiren Batı karşısında mahcubiyetin ürünü mü sanıyorsunuz?