Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 9. Defa girdiği seçimi kazandı ve Cumhurbaşkanı oldu. Seçimde her ne kadar iki rakibi görünse de gerçekte birçok rakibi olduğunu görmek gerekir.
Rakipleri içeride ve dışarıda olmak üzere ikiye ayırmak lazım. Önce içeridekileri ele alalım.
Ana muhalefet partisi CHP ve MHP´nin anlaşarak çıkardıkları Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu´nu tam 14 parti destek verdi. Sadece CHP ve MHP´nin bütün seçmeni oy verse yüzde 40´ı geçmesi gerekirdi. Geriye kalan 12 partinin oyu yüzde 6 etse, saadet partisi de seçmenini serbest bıraktığı göz önüne alındığında bir miktarda olsa oradan da oy alınacağı hesap edildiğinde yüzde elliyi çok rahat bulacağı ümit ediliyordu. Burada bir gerçek ortaya çıktı, bir düzine destekleyen partiler seçmenine söz geçiremiyor. Çatı adayları yüzde 38´lerde kaldı. Kendi tabanları tarafından güvenilmeyen parti durumuna düştüler.
Gelelim dışarıdan Recep Tayyip Erdoğan´ın seçilmemesi için uğraşan muhalefete. Başta İsrail, Amerika, Avurpa ülkeleri ve dış güçlerin emrindeki paralel yapı. Bunlara ilave yapılabilir ama saydığın güçler sadece Başbakan´ın Cumhurbaşkanı seçilmesi için çalışmıyorlar, iktidardan düşürmek içinde her türlü kumpasın içindeler.
Gezi olayları, 17, 25 aralık operasyonları, MİT Müsteşarını tutuklama girişimleri, uluslar arası ekonomi notu veren kuruluşların ülkemizin notunu aşağıya çekme girişimleri, karalama ve iftira kampanyaları hep Başbakan ve Partisini iktidardan düşürme planlarıydı.
Gülhane Hattı Hümayunu denilen Tanzimat fermanıyla batı milletimizin kafasını karıştırdı. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu yaptığı neşriyatla yanılttı. Sultan II. Abdülhamit nice iftiralarla tahttan düşürüldü. Demokrat Parti´nin on yıllık iktidarının tek Başbakanı Menderes´e millete hizmet yapılmayacak, yapmaya devam edersen dış güçlerin desteği ile seni iktidardan düşürürüz demek istediler ve düşürdüler
Halk yüz yılı aşkın zamandır verdiği kurbanların haksız yere harcandığını anladı. Başbakanına sahip çıkıyor. Dış güçleri Türk Milletinin bu kararlı duruşunu hesap edemediler. Duracaklar mı yine her türlü melanetlerine devam edecekler. Onlar devam ettikçe Türk Milleti de kendine hizmet edenin arkasında durmaya devam edecek. Onu yıkmaya çalışan iç muhalefet siz niye “biz daha iyisini yaparız” diye feryat etmiyorsunuz da iftira kampanyalarına alet oluyorsunuz?
Rahmetli Menderes aynı dış güçlerin kurbanı oldu. Rahmetli Turgut Özal Milletin gözünü açtı aynı karalama kampanyaları tarafından canıyla ödettirildi. Rahmetli Erbakan ilk defa ağır sanayi lafını siyaset sahnesinde dillendirdi. Kısa koalisyon dönemlerinde Aselsan, Tümosan .. gibi şirketleri kurdu. Şimdi Aselsan Ak Parti iktidarının verdiği destekle askerimize silah yapıyor. Aynı kuruluşlar Erbakan´a da yapmadıkları kalmadı.
Gezicilerin komplocuları Başbakan Erdoğan ve Yardımcısı Arınç ile yaptıkları görüşmelerde
1- Yeni Havaalanı yapımından
2- Kanal İstanbul projesinden
3- Üçüncü Boğaz köprüsünden vazgeçilecek
Demediler mi? Bu istememezlik bile dış güçlerin maşalığını yaptıklarını gösterir.
Benim anlayamadığım Kemal Derviş´e tahammül edenler Başbakan Erdoğan´a tahammül edemiyor.