Nöbet sırasında uyuduğu için ihtar cezası verilen özel güvenlik görevlisi, bir süre sonra aynı eylem gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. Güvenlikçinin açtığı davada emsal nitelikte bir karara imza atan İş Mahkemesi, ihtar cezası verilen bir eylemin fesih sebebi yapılamayacağına hükmetti.
Bir sitede güvenlik görevlisi olarak çalışan K.M., görev esnasında uyuduğu gerekçesiyle uyarıldı. Bir süre sonra K.M., ihtara gerekçe gösterilen uyuma eylemi sebebiyle işten çıkarıldı. İş Mahkemesi'nin kapısını çalan davacı güvenlikçi, iş akdinin davalı tarafça haklı veya geçerli nedene dayanmaksızın feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etti. Davalı site yönetimi, davacının iş yerinde görevi başındayken uyuduğunu, bu durumun kamera kayıtlarıyla sabit olduğunu, davacının savunmasında uyuduğunu inkar ettiğini bildirdi. Diğer davalı güvenlik şirketi avukatı ise davacının çalıştığı süre boyunca disiplinsiz davranışlarda bulunduğunu, sözlü ve yazılı uyarıldığını ancak disiplinsiz davranışlarına devam ettiğini, görevi sırasında uyuduğunu, bu hususu davacının da kabul ettiğini, iş yeri güvenliğini tehlikeye soktuğunu, iş akdinin İş Kanunu'nun 25/II maddesi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini dile getirdi. Tarafları dinleyen mahkeme, emsal nitelikte bir karara imza atarak, ihtar cezasına konu olan bir eylemin aynı zamanda kovulma gerekçesi yapılamayacağına hükmetti. Kararı davalılar istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararı onadı.
Bölge Adliye Mahkemesi kararında, dava dosyasına ibraz edilen davalı güvenlik şirketinin fesih bildiriminde, "Mesai saatinizin içinde uyuduğunuz ve site güvenliğini riske attığınız, aynı şekilde site sakinine bilgi vermeden kayıtsız ve onaysız şekilde siteye araç girişine izin verdiğinizden dolayı savunma taleplerinde bulunduk. Fakat imzalamaktan imtina ettiniz ve imtina ettiğiniz şahitler huzurunda tutanaklar altına alınmıştır. Bu sebeplerden dolayı 25 Şubat 2021 tarihinde iş akdinizin feshedileceğini tarafınıza bildiririz" şeklindeki ifadelere yer verdiği hatırlatıldı. Kararda şöyle denildi:
"Davalı işverenlik fesih bildiriminde beyan ettiği fesih gerekçeleri ile bağlı olup sonradan ve yargılama sırasında fesih sebeplerini değiştiremez. Bu açıklamalar çerçevesinde davalı işverenliğin davacının iş akdini görevi başında uyuması ve site sakinine haber vermeden araç girişine izin verilmesi gerekçeleri ile fesih ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan dosyaya sunulan ve davacının tebellüğ etmekten imtina ettiğine dair şerh düşülen ihtarnamede davacının görevi başında uyuması davranışından dolayı tekrarı halinde iş akdinin tazminatsız feshedileceğine dair ihtara ve açıklamaya yer verildiği görülmektedir. Bu durumda fesih sebebi yapılan davacının görevi başında uyuma davranışı bir an için kabul edilse dahi bununla ilgili ihtar verilmiş olup, sonradan bu davranışın fesih gerekçesi yapılması imkan değildir. Davacının site sakininden habersiz bir şekilde siteye araç girişine izin vermesi eylemi de yöntemince kanıtlanamamıştır. Kaldı ki davacının bu davranışı uyarma gibi cezalara konu edilebilecek bir davranıştır. Sonuç itibarıyla iş akdinin haklı veya geçerli sebeple feshedildiği noktasında ispat yükü üzerinde olan davalı işverenlik bu vecibesini yerine getirmemiştir. İlk derece mahkemesince feshin geçersizliğine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiş, bu sebeple davalı vekillerinin istinaf itirazlarına iştirak edilmemiştir. Her iki davalının istinaf başvurularının esastan reddine oy birliği ile hükmedilmiştir."