Adı sorulan adam “Mülayim” deyince “Sert olsan ne olur” cevabıyla karşılaşmış.
AK Parti iktidarının bürokratlara karşı mülayim yaklaşımını gördükçe “Sert olsa ne olur” demekten kendimi alamıyorum.
Ulu orta, kime söylendiği belli olmayan suçlamalardan kaçınırım. Herhangi bir daire ile ilgili bir sözüm varsa ismini yerini ve hatta çözüm teklifimi bile dile getirmeye gayret ederim.
Ak Parti iktidarlarında “bürokrasi altın devrini yaşıyor” diyen ilk benim. Bürokrasinin neme lazımcı, sorumsuz, yaptıkları işleri ve açıklamalarıyla iktidarı da zor durumda bırakmalarına rağmen iktidar partisi yetkilileri sorumsuzluğu sonlandırma gayretinde bulunmuyor. Bürokrasinin lakayıt tavrını sadece biz gündeme taşımıyoruz. Diğer basın mensubu arkadaşlarda zaman zaman dile getiriyorlar.
En son Türk Eğitim Sen okulların gider faturalarının ödenmediğini belirterek “Bilecik’e kim sahip çıkacak” dedi. Hemen arkasından İl Milli Eğitim Müdürü okulların borcunun olmadığını açıkladı. Türk Eğitim Sen hangi ilçe okulunun ödenmeyen borcu olduğunu ve o ilçe Milli Eğitim Müdürünün konuşmasından borcun var olduğunu ispatladı.
İl Milli Eğitim Müdürünün Türk Eğitim Sen Şube Başkanı ile görüştüğü ve okulların borçlarının ödendiği bilgisini verdiğini haber halinde okuduk. Hemen arkasından Memur Sen’in zehir zembelek açıklaması basında yer aldı. O günden beri Milli Eğitim Müdüründen tık yok.
Sağlık Müdürlüğü hakkında çıkan haberlerin haddi hesabı yok. En son 112 acile için İl Genel Meclisinin 11 ay evvel ambulans alınması için ayırdığı paranın yerinde durduğunu ambulansların hala alınmadığını yazmıştık. Ambulans şimdi 1’e düşürüldü yine de gelmiş değil.
Yenipazar’a bir açılış için bütün il müdürleri de davet edilir. Sayın Valimizin talimatı “İl özel İdareden 1 minübüs tahsis edilsin bütün müdürler onunla gelsin.....” Bu emre sadece Sosyal Hizmetler İl Müdürü uydu. Diğerleri dairelerinin arabaları ile gitti. Bir nevi “Kim takar Yalova Kaymakamını” hesabı. İl Gençlik Müdürlüğü gençleri Almanya’ya götürüyor. Gidenler Hasbahçenin adamları.
Suç ortağı olarak da AK Parti İl başkanının çocuğunu da dahil ediyorlar. İl başkanı belki de gidenlerin kimler olduğunu bilseydi. Tezgaha gelmezdi.
Daha yazacağım çok da yerim yetmez. Adamlar kendilerini o makama getiren yetkilileri ve partiyi zor durumda bırakacak ne varsa ellerinden ne gelirse yapıyorlar.
Ak Parti milletten, milletvekilliği istedi verdi. Belediye Başkanlığı istedi verdi. İl Genel Meclisi üyeliği istedi verdi. Bütün istediklerini verirken de karşılığında hizmet ve bürokrasiden güler yüz bekliyor. Ak Parti’nin seçilmişleri ve yöneticileri bile bu adamlara söz geçiremiyor. Bu millet ne çekiyor diye düşünmüyor musunuz?
GELELİM MUHALEFETE
MHP’nin zaten geceleri-gündüzleri var. Şurası olmuş, olmamış, yanlış olmuş kaygıları yok. İl teşkilatı değişti şöyle doğru dürüst iktidarı eleştirdiklerini görmedim.
CHP milletvekili Yaşar Tüzün’ün geçen devrede yaptığı muhalefeti arar olduk. Kuraklık dolayısıyla ilimiz devre dışı bırakılmıştı. Tüzün görevini tam yerine getirmişti. Yine Bilecik’in teşvikten yararlanan iller kapsamına alınmayışını dile getirdi.
Şimdi bakıyorum da Tüzün, performanstan, formdan düşmüş futbolcu gibi ortaklıklarda geziyor. Dile getirilmesi gereken eksiklikler yok mu? Hem de dolu...
Bozüyük-Mekece yolu tamam oldu, hem de güzel oluyor. Ne var ki müteahhitler bazı işlere dikkat etmiyor, Karayolları yetkilileri umursamıyor. Bayırköy ve Küplü ayağa kalktı, basın dile getirdi yetkilileri uyardı, eksiklikler giderilmeye çalışıyor.
Pazaryeri ilçemizin 2-3 km virajlı yolu kaldı. İlden itibaren çift yoldan gelipte Pazaryeri ilçe yolunun virajlı ve dar yolu yakışıyor mu?
Gölpazarı, Yenipazar itilmişlerin, kakılmışların, yaşadığı ilçemiz durumuna düştü. Ne olacak oraların hali.
Bilecik -Yenişehir yolu, müteahhitlerin oyuncağı oldu. İki senedir müteahhitler yol yapmıyor, mahkemelerin yolunu tutuyor. Zaten yolun 3 senede bitirileceği öngörülüyordu. Yani önümüzdeki yaz sezonunda bitirilecekti. Daha başlanamadı bile.
Sayın Tüzün, bütün bunlar sizin için muhalefet yapmanıza sebep olamaz mı?
Bilecik için toplantılar yaptıklarını söyleyenler bu yazdıklarım sizin gündeminize giremiyor mu?
NE DEMİŞ NE DEMİŞ
- Yahudi tüccar, işler kesat gidince eski defterleri karıştırmış.
Siyasetçi de, hele muhalefetteyse, yapılacak iş bulamayınca, erken seçimden bahseder
Yavuz DONAT Gazeteci
***
- Deniz Baykal sürekli olarak “Ülke bir an önce erken seçime gitmeli” diyor.
Anlaşılıyor ki sürekli seçim kaybetmek Deniz Baykal da uyuşturucu alışkanlığı gibi bir alışkanlık yapmış!” Yine bir seçim olsa da yine kaybetsem” diyor!.
Lütfü OFLAZ Gazeteci
****
- Sivil faşizme doğru gidiyoruz kampanyasının örtülü fakat güdümlü tek bir hedefi olduğunu bilmemiz gerekir.
Nedir o hedef? Postmodern bir 27 Mayıs!
Haşmet BABAOĞLU Gazeteci
TAŞI GEDİĞİNE
Doktorlar “Hastahane’ler de tam gün çalışma” yasasına karşılarmış.
Madem karşılar hükümetle “muayenehanelerinde tam gün çalışma” yasası çıkartsın.
Bakalım karşı gelen çıkacak mı?
***
Kimse Yok mu?
Bir Gazeteci arkadaşımız “Bilecik yolsuzlukların başkenti oldu” diyor.
Bu ifadeye göre çok kişi var.
Sesi duyan varmı?