Bilindiği! Gibi iki yıla yakın bir geçmiş olan, yürürlüğe giren ve Özel İdare Genel Sekreterliği sorumluluğunda uygulaması yapılan! ÇEVRE DÜZENİ PLANI süreci devam etmektedir. Adı geçen PLAN aynı zamanda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı (TAU) kısa adıyla anılan Teknik araştırma ve uygulama genel müdürlüğünce PİLOT proje olarak seçilmiştir. Ancak bizim, TEMA VAKFI olarak, PİLOT uygulama projesinin sorumlusu olarak bildiğimiz kuruma defalarca başvurmamıza rağmen “sağır sultan” misali “TIK” yoktur. Cevap verme, bilgi verme tenezzülünde dahi bulunulmamıştır. Bu proje var mıdır, yok mudur? Varsa neden cevap verilmemektedir?
Bu arada, Sayın VALİMİZE, elbette ziyaret edip bu çok önemli olan İL ÇEVRE DÜZENİ PLANININ gidişatı hakkında, yine önemli kaygılarımızı ifade edeceğiz. Zira tüm Türkiye’ye ÖRNEK olması gereken, bu şekilde bize lanse edilen PROJENİN şimdi adı dahi anılmamaktadır! Bu tarihi fırsat heba olmaktadır.
Bilecik ili, yedi ilklim kuşağını adeta temsil eden ülkemizin nadir illerindendir. Taşı, TOPRAĞI, ORMANI, AKARSULARI ve EKOLOJİK yapısı-DOĞASI ile HARİKA bir Coğrafyaya sahiptir. Gel görki, bir de PLAN ve PİLOT uygulaması yapılan “PROJE” içindedir! Ama maalesef, KAMU KURUMLARI başta olmak üzere, STK’lar ve meslek kuruluşları, tüm Bileciklilerce sahip çıkılmamaktadır. Üzülerek belirtmek zorundayım, idare geri durmaktadır!
Nedir sahip çıkılmayan konular;
1-ÇEVRE tahribatı, suların kirletilmesi, (Akarsuların) Sakarya nehrinin ıslahı çalışmalarına ait hiçbir proje uygulaması başlatılmamıştır. Kum ocaklarından başlayarak, nehrin kıyı ve kenarları korunmamaktadır. Bu sorun 20-25 yıldır devam etmektedir.
2-İlimizde yapılan KAMU yatırımlarından ve taş ocakları, mıcır-beton malzemesi üreten ocak ve tesisler hiçbir önlem almadan üretim yapmakta, ÇEVRE kirliliğine göz yumulmaktadır. Denetim - kontrol yetersizdir.
3-Hızlı tren tünellerinden çıkarılan hafriyatlar, daha önceden PROJE’lendirilmesi halinde nerelere depolanması gereği belirlenmeden nereye boşluk! Bulunursa oralara depolanmata, yayılmaktadır. Bu tüm Bilecik ilinin kat edildiği hat boyunca devam etmektedir. Bilhassa, Kurtköy menfi depolamadan nasibini alanlardandır.
4- İlgili yasalar ÇEVRE DÜZENİ planı raporlarında belirlidir, TOPRAK, TARIM, ÇEVRE, AKARSULAR ve SULAK alanların korunması, Doğal Hayat ve yaban hayatının korunması hakkında yasalara çoğu zaman uygulamamakta, yapılan tahribata “kılıf” bulunmaya çalışarak idare edilmektedir! İfade Tarım genel ve yuvarlak sözcükler sanılmasın, tek tek yeri geldiğinde yazdım ama ÇEVRE’Cİ olmak (ülkemizde “fanatik” lik olarak kabul edildiği sürece bizler ciddiye! Alınmıyoruz…
5-Göz göre göre, kuru dereler, yan dereler, KARASU, Göynük, Göksu, Okluca, Söğüt deresi, Sorgun deresi, Akçay v.b. akar suları ve yatakları kıyı-kenarları … , sıvı atıkları açık pis su deşarjı halindedir. Köy, belde, kent – belediyelerin kendi kanalizasyonu açık kanal deşarjları halindeki “dereler” Sakarya nehrine bağlamaktadır. Gıda güvenliğini ve “insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu sularla, tarımsal alanlar sulanmaktadır.”
6-Çok acilen, daha görevinin başında Sayın Valimizden Bilecik adına YENİ BİR BAŞLANGIÇLA İL ÇEVRE DÜZENİ PLANININ CİDDİYE ALINMASINI, iyi bir organizasyon ve koordinasyonla, bizleride işin içine katarak, PLANA sahip çıkmasını bekliyoruz. ÇEVRE ve İL’in çehresi böyle değişecektir.