Geçtiğimiz hafta merkezi Silivri açıkları olmak üzere İstanbul’da 5,8 şiddetinde deprem oldu, ilimizde de hissedildi. İstanbul’da çok büyük hasar olmadı, can kaybının olmaması tesellimiz. Esas felaketi GSM iletişim şirketleri yaşadı diyebiliriz. İnsanların en fazla ihtiyaç hissettiği anda yanlarında olmadılar. Kimse, oğlunu, yakınlarını, dostlarını arayamadı, çünkü telefonlar kapandı, hatlar çalışmadı.
Normal günlerimizde günde en az 4-5 defa iletişim şirketlerinin “Sayın müşterimiz iletişim şirketinden arıyoruz. Konuşmalarımızın kayıt altına alınmakta olduğunu hatırlatıyoruz. Yeni bir kampanya başlatıyoruz her yöne ….... dakika konuşmaya ……. kadar ödeyeceksiniz.” Bu ve buna benzer telefonlarla karşılaşıyoruz.
Gazetelerde,TV’lerde reklamlar dinliyoruz, okuyoruz. 5,8’lik bir depremle iletişim şirketleri iflasları oynadı. Öncelikle bu şirketler hüsrana uğrattıkları için halktan özür dilemeliler. Bugüne kadar telefonlarla halkı rahatsız etmeyi bırakıp zamanlarını iletişim hatlarını güçlendirmeye harcamalılar. Nerede bir yüksek bina görseler oraya bir direk dikerek telefonları çalıştırmanın ufak bir sarsıntıda irtibatın kesildiğini umarım görmüşlerdir. Minarelere bile yerleştirilen aletlerle bu işin sağlam yapılmadığı anlaşıldı.
İletişim şirketleri çok para kazanmak için normal zamanlarda sağladıkları iletişimi ufak bir sarsıntıda halkı yalnız bıraktıklarını kabul etmeliler. Arızalarını tespit edip bir daha halkı hüsrana uğratmamalılar. Devletinde iletişim şirketlerini zapturapt altına almaları gerekir. Halk iletişim şirketlerine tazminat davası açsa yeridir.