Söğüt Şenlikleri bitti, ama arkasında bıraktığı tartışmalar biteceğe benzemiyor. Son olarak geçtiğimiz hafta gazetemizin internet sitesinde yayınlanan “Basın Masası” programında yine bu konu işlendi. Özellikle şenliklere katılan yörük grupları ile ilgili yapılan değerlendirmelerin belki de şimdiye kadar ilk defa gündeme gelmesi sebebiyle program önemliydi. Programda da söylendiği üzere, bu konunun üzerinde uzun uzun durulması gerekiyor.
Şenliklere siyaset karıştırılması meselesi de yine programda üzerinde durulan bir diğer konu oldu. Osmaneli Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Erdem bu konuya dikkat çekerken stüdyo dekorunda bulunan eski gazete küpürlerinden de örnekler vererek şenliklere siyaset karıştırılmaması gerektiğini söyledi. Şenlikleri iki gün boyunca yerinde izlemiş biri olarak, bu sene şenliklerde siyasetin olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Ancak gerek sokakta gerekse sosyal medyada törenlerdeki bu ilgisizliği doğrudan doğruya şenliklere siyasetin müdahalelerine bağlayanlar da vardı.
Şenliklere siyaset karıştırıldığını söyleyenler tarafından Kültür Bakanı hemşehrimiz Nabi Avcı’nın törenlere katıl(a)mamasının eleştirilmesine de anlam veremediğimi söylemek isterim. Neticede Nabi bey de Akparti hükümetinin bir ferdi olarak siyasi kimliği ile ön plana çıkacağından bu sefer de şenliklere katılması ile alınacak güvenlik tedbirlerinin artması ve siyasilerin daha fazla ön plana çıkmasına sebep olabileceğinden bu sefer de şenliklere siyaset karışıyor eleştirileri daha fazla gündeme gelecekti. Kültür Bakanının törenlerde bulunmayışındaki eksikliğin eleştirilmesine hak vermekle birlikte sunulan mazeretin özellikle bayram yoğunluğundan dolayı trafikte yaşanabilecek gecikmeler düşünüldüğünde makul ve masum olduğunu düşünüyorum. En iyisi programda da söylendiği gibi bu konudaki kararı kamuoyuna bırakmak.
Bu kadar söz söylendikten sonra Akparti Söğüt İlçe Başkanı Mesut İpekçi’nin sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamanın programda konuşulmamasını da yadırgadım doğrusu. Bilecik’te yayın yapan basin11.com isimli yerel haber sitesinde de haberleştirilen açıklamasında İpekçi, resmi törenlerin başladığı esnada barkovizyona yansıtılan bir resmi paylaşarak, özetle; “Bu törenleri siyasallaştıranlar belli, resimde görüyorsunuz. Her yıl hükümetimizi ve devletimizi temsilen Başbakanımız veya Başbakan yardımcılarımız geliyor. Bundan önceki törenlere katılan başbakanlarımız yuhalandı, hatta korumaları dövüldü tartaklandı. Bunları yapanların kimler olduğu hangi siyasi partiler olduğu fotoğrafta da bellidir. Törenleri bu hale getirenler bellidir. Alınan güvenlik önlemlerini törenleri siyasi amaçları için resimde görüldüğü gibi kullanan ve başbakanlarımızı yuhalayanlara sormak gerekmez mi? Bu törenin siyaset üstü ve devlet töreni olduğunu birilerinin görmesi ve siyasi amellerine alet etmemesi gerekmez mi? Bu olayı değerli hemşehrilerimizin ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum.” demekte. Paylaştığı resimde ise Milliyetçi Hareket Partisi’nin de resmi amblem olarak kullandığı kırmızı zemin üzerinde üç hilal bulunmakta. Hilallerden birine yıldız eklenerek Türk Bayrağı yapılmış, diğer hilallerden birinin içinde Osmanlı Tuğrası diğerinde ise bozkurt bulunmakta. İpekçi’nin mesajının altındaki yorumlara bakılırsa şenliklerin siyasallaşması Söğüt’ün gündemini epeyce meşgul etmiş ve daha da edeceğe benziyor. Eskiden de başbakan ve bakanların katıldığı, ancak bu katılıșlarda parti teşkilatlarının bu denli ağırlıklarının hissedilmediği şenliklerde, ilk defa teşkilatıyla birlikte törenlere katılan ve Söğüt’te adeta bir gövde gösterisi yapan Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. 1998 yılından bu seneye kadar bütün törenlere iştirak eden Bahçeli’nin Söğüt’e olan bu ilgisi 90’lı yıllarda milletvekili ve belediye başkanlıklarının kazanılması ile Bilecik kamuoyundan da karşılık buldu. Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu da ilk defa 99 seçimleri ile Bahçeli’nin Söğüt’te meydana getirdiği havanın da katkısıyla başkan seçilmişti.
Akparti’nin iktidara gelmesi ile birlikte de törenler adeta bir arenaya döndü. Özellikle dönemin başbakanı Erdoğan’ın katıldığı ve korumasının darp edildiği şenlikler, siyasetin en belirgin şekilde ön plana çıktığı şenlikler oldu. Başka bir sene İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait kumanya tırları Söğüt’e sokulmadı ve gerisin geri yollandı. Bahçeli kortej yürüyüşlerinde ve protokolde, protokol kurallarına uymadı ve onun için özel protokol hazırlandı. En son iki yıl önce Davutoğlu’nun katıldığı törenlerde de Başbakanın bizim de o dönem üzerinde durduğumuz siyaset üstü ve herkesi birleştirici konuşması esnasında Davutoğlu yuhalandı. Örnekleri çoğaltabileceğimiz bu hadiselerin yaşandığı bütün törenlerde Aydoğdu belediye başkanı idi.
Tüm bu yaşanan hadiseler İpekçi’nin açıklaması ile değerlendirildiğinde açıklamanın hedefinde kim olduğu da şüphesiz ortaya çıkıyor. Nitekim haber11.com sitesindeki haberin altındaki yorumlara bakıldığında bu sefer de İpekçi’yi hedef alan yorumların ağırlıkta olduğu görülüyor. Yorum ve eleştirilerde özetle programın kaymakamlık tarafından düzenlendiği bu yüzden Mhp’yi anımsatan üç hilalli bayrağın kullanılmasından Mhp teşkilatı ve belediye başkanının sorumlu tutulamayacağı söyleniyor. Bu yorumlarda da haklılık payı var. Zira törenler, başında Söğüt Kaymakamının bulunduğu ve Bilecik Valiliğinin de katkı sağladığı Ertuğrulgaziyi Anma Ve Söğüt Şenlikleri Vakfı tarafından organize ediliyor. Vakıf sözleşmesine göre Söğüt Belediye Başkanı da vakfın başkan yardımcısı…
O halde İpekçi’nin açıklaması havada mı kalıyor?..
Bu konuda ben de biraz araştırma yaptım. Bu tartışmalarla ilgili iki bilgiye ulaştım.
Birincisi haberde ve açıklamada bahsi geçen bayrakla ilgili valilik tarafından inceleme başlatılmış. Hem de törenlerin başındaki istiklal marşının çalındığı esnada, barkovizyona bu bayrağı yansıtan, talimatını veren, müsaade eden, göz yuman her kimse, bu ortaya çıkacak. Bunun takipçisi olalım.
İkincisi sosyal medya hesaplarını karıştırırken Mhp’nin görevden alınan ilçe başkanı Ali Islah’ın şenliklerin yapıldığı esnada sosyal medya hesabından yaptığı “Ertuğrulgazi törenlerinin bu duruma gelmesi için 14 yıldır uğraşanları tebrik ediyorum.galiba emellerine ulaştılar tarihinin en sönük töreni bu olsa gerek” açıklaması… Anlaşılan o ki, bu açıklamanın yapılması üzerine İpekçi tartışmalara sebep olan açıklamasını yapmış.
Yazımızın başında da değindiğimiz gibi Erdoğan’ın korumasının darp edildiği, İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait kumanya tırlarının sokulmadığı, Davutoğlu’nun yuhalandığı törenlerin hepsinde Söğüt’ü Mhpli belediye yönetiyordu ve Islah da ilçe başkanı idi.
Taraflı tarafsız bütün Söğütlülerin rahatsız olduğu şenliklerin siyasallaşması hadisesinde şimdiye kadar hiç özeleştiri yaptığına şahit olmadığımız, bu sene “Kimden ötürü” gelmediği de belli olan kendi genel başkanlarının katıldığı her töreni, siyasi bir gövde gösterisine çevirmek için ellerinden geleni yapan mhp teşkilatının şimdi gelinen noktada “14 yıldır uğraşanları” tebrik etmesi, ilk taşı atmak için çok da günahsız olmadıklarını göstermiyor mu?..