Urfa’ya yaptığım bir haftalık geziyle ilgili intibalarımı Basın Masası’nda anlattım. Bir haftada gördüklerimi ve yaşadıklarımı kırk dakikaya sığdırmam mümkün değil.
Urfa Peygamberler Şehri, Hazreti İbrahim Peygamberimiz orada ateşe atıldı. Hazreti Eyyüb Peygamberimizin Urfa’da vücudunu kurtlar sardı ve Allah’ın bahşettiği suyla kurtuldu. Hz. Yakup , Hz. Elyasa, Hz. Lut, Hz. Şuayb peygamberlerimiz Urfa’da yaşadılar.
Bilhassa Balıklı Göl Türkiye içinden ve dünyada çok turist çektiği muhakkak. Elde edilen gelirlerin yatırıma dönüştüğü bir gerçek.
Halk şimdi ki Tarım Bakanı Fakıbaba’yı çok seviyor. O’nun belediye başkanlığı döneminde Urfa’da şehirleşme çalışmalarında çok ilerleme olmuş. Halkta çok büyük Fakıbaba sevgisi var.
Urfa çok sıcak, nisan ayında bile dereceler 27-29’u gösterdi. Akşamleyin halk mesire yerlerine akın ediyor. Bir mesire yerine götürüldüm. Yer çok büyük, temiz, bakımlı düzenli, sıra halinde çam ağaçları dikilmiş, yerler çimle kaplı. Muntazam araç parkı yapılmış. Aynı büyüklükte 3 tane daha olduğunu söylediler.
Türkiye Cumhuriyeti Karayollarının yaptığı alt geçitler çok güzel ve geniş. Tarihi eserlere Vakıfların çalışma yaptığını gördüm. Gördüklerimden sonra kendimi üvey evlat muamelesi gören bir ilden olduğumu daha da çok anladım.
Yıllar evvel Bursa Karayolları Bölge Müdürlüğünün Bursa İl Müdürlüğü gibi çalıştığını yazmıştım. Ne kadar doğru teşhis koyduğumu ve halende aynı fikirde olduğunu söyleyelim. Bu düşüncede haklı olduğumu gördüm.
Osmanlı’nın ilk kuruluş yıllarına ait kervansaray yıllardır tamir edilmeyi bekliyor. Vakıflar Bursa Bölge Müdürlüğü bu tarihi eserlerin tamamen çökmesini ve “….bundan böyle tamiri de gerekemez” diyecek günü bekliyor heralde.
TİKA diye bir kuruluşumuz var oraya müracaat etsek. Yurt dışından bir çok Osmanlı eserlerinin bakımını yapıyorlar. Kervansarayları da onlara yaptırabiliriz.
Urfa gezisinde ilimizin yeterince yatırım almadığını gördükçe içimde yanan yangın daha da çok alevlendi. İnşallah sesimizi duyan çıkar.