“Söz gümüş ise sukut altındır”, “Söz ola kese başı, söz ola bitire savaşı”… Söz üzerine söylenmiş o kadar çok cümle vardır ki, yazmaya sayfalar, günler yetmez. Yıllardır hayatımıza yön veren yüce Peygamberimizin (sav) hadisleri, her gün tazeliğini koruyan atasözleri, yaşadığı dönemlere rehber olmuş büyüklerin sözleri özüne hiç dokunulmadan ve sahipleri ifade edilerek günümüze kadar taşınmıştır. Milletlerin kültürlerinde, ahlâkî değerlerinde hep bu sözler vardır
Bu güne kadar korunmalarının en büyük sebebi, sözlerin kime ait olduğunun ifade edilmesi olmuştur. Yoksa kişiler beğendikleri sözleri kendilerine malederek söylemiş olsalardı o zaman söylenen sözlerin kıymeti kalmazdı.
“Adamın biri…” diye başlayan bir fıkra anlatmak istiyorum… Adamın biri yıllar önce bir dönem muhtarlık yapmış. Muhtarlığı bittikten sonra da her vesile ile “Ben muhtarken” diye başladığı konuşmalarla bunu gündeme getiriyormuş. Bir gün arkadaşları demişler ki, yanımıza geldiği zaman muhtarlığını hiç konuşturmayalım, kendisine söz vermeyelim. Dedikleri gibi de yapmışlar. Tam söze başlayacağı zaman biri araya giriyormuş, onunki biterken diğeri, muhabbet böyle uzayınca adam muhtarlığından bahsedememenin hırsıyla bayılmış. Etraftan su getirmişler, üzerine döküp ayılttıklarında ilk sözü “Ben muhtarken de böyle olmuştu” demek suretiyle muhtarlığını hatırlatmış. Şimdi bizimki de buna benzemesin ama gelişmeler zaman zaman belediye başkanlığımızı gündeme getiriyor ve bahsetmek zorunda kalıyoruz.
Mahallî kurtuluş günlerinde, program gereği belediye başkanları kürsüden konuşma yaparlar. 10 yıllık dönemde de bizim 10 defa konuşmamız olmuştur. Konuşma metinleri de günler öncesinden mülkî amirliğe verilir. 2010 yılı kutlamalarında Pazaryeri Belediye Başkanı Muzaffer Yalçın’ın basına verilen konuşma metnini görünce çok şaşırdım. Benim 2008 yılında yaptığım konuşmanın aynısı. Esasen davetiyelerin arkasında benim imzamla yayınlanan “Kutladığımız kurtuluş değil, Türk’ün yeniden dirilişidir” sözümü 2 yıldır, kendi imzaları ile kullanmalarını hoş görmüştüm; ancak bu defa yapılan, en azından bir saygısızlıktır. Konuşmasında “eski Belediye Başkanı ağabeyimizin de ifade ettiği gibi…” diyerek benim metnimi okuyabilirdi. Böyle yapmadan, tamamen kendisine mâletmesini doğru bulmuyoruz.
Konuşma metnimizin, kardeşimiz tarafından beğenilerek kullanılmasına itirazımız yok; ancak kullanırken kaynak gösterilmesi gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Yönetim kademesinde olanlar, her şeylerine dikkat etmek zorundadır. Hele sözlerine…