Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Dair Kanun 2012 yılında yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kanun sayesinde aile içi tehdit ve şiddet durumlarında şiddet uygulayan kişi evden uzaklaştırılmaktadır. Aile içi şiddet aile konutunda yaşayan bireyler arasında meydana gelmektedir. Kocanın karısına, çocuklarına ya da aynı evde yaşayan akrabalara, aynı evde yaşayan akrabaların evdeki yaşayan diğer kişilere veya evli olunmasına rağmen ayrı evlerde yaşansa da bir eşin diğerine yönelik tehdit baskı ve kontrol içeren, fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar doğuran ve acı duyulmasına sebebiyet veren her türlü davranış, aile içi şiddettir.
Şiddet bedensel zarar verici, tokat atmak, hırpalamak, boğazını sıkmak, işkence yapmak gibi fiziksel olarak gerçekleşebileceği gibi bağırmak, küfretmek, hakaret etmek veya ailesiyle görüştürmemek gibi psikolojik olarak da gerçekleşebilir. Tecavüz, enseste ya da fuhuşa zorlamak gibi cinsel şiddet ya da çalışmaya izin vermemek, paranın elinde alınması gibi ekonomik şiddet de söz konusu olabilir. Şiddete uğrayan aile bireyi veya şiddete tanık olan diğer kişiler şikâyet ve ihbar başvurusunda bulunarak koruma kararı alabilir. Bu başvuru polis merkezine, jandarma karakoluna, cumhuriyet savcılığına veya aile mahkemesi hâkimliğine yapılabilir.
Şiddet uygulayan eşten alınan başka bir nafaka yoksa eşin evden uzaklaştırıldığı süre boyunca kendisinin ve çocukların geçimini sağlayacak bir nafaka talep edilebilir. Bu talep uzaklaştırmak için verilen dilekçede yer almalıdır. Ayrıca şiddet uygulayan eşin gelir durumunu gösterir belgelerinde dilekçeye eklenmesi gerekir.
Koruma kararı kapsamında alınacak tedbirlerin uygulanma süresi en fazla 6 aydır. Koruma kararı talebi bu süre sona erdikten sonra şiddet eylemlerin yeniden başlamasıyla yeniden istenebilir. Koruma kararı tedbirlerinden en önemlisi 6 aya kadar verilen evden uzaklaştırma kararıdır. Ayrıca ortak ev dışında başka bir yerde kalınıyorsa bu eve ve iş yerinize şiddet uygulayan kişinin uzaklaştırılması talep edilebilir. Bu koruma kararı tedbirinin verilmesi şiddet uygulayan bireyin uzaklaştırıldığı konutun elektrik, su, doğalgaz gibi giderlerini karşılamasını engellemez. Kişi uzaklaştırma sonucunda bu giderlerini karşılamıyorsa hâkime müracaat edilebilir.
Şiddet uygulayan kişi bu tedbir kararına uymaz, konuta girmeye çalışırsa derhal polise, jandarmaya veya cumhuriyet savcılığına bildirilmelidir. Bu durumda Cumhuriyet Savcılığı kamu davası açar ve şiddet uygulayıp koruma tedbiri kararına uymayan eşe üç aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Ayrıca aile içi şiddet TCK’ya göre suçtur. Koruma kararı talebinden başka şiddet uygulayan kişiden TCK hükümlerine göre de şikâyetçi olunabilir.
Kadınların şiddete maruz kalmadığı bir ülke dileğiyle…