Bilecik Kent Konseyi Platformu Kadın Meclisi ve Türk Kadınlar Birliği’nin ortak basın açıklamasında, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine tepki gösterildi. AK Parti iktidarı sert sözlerle eleştirildi. Ayrıca, karara tepki amaçlı yapılmak istenen yürüyüşe Valilik tarafından izin verilmediği bildirildi.
Basın açıklamasını okuyan Neşe Erkan, Kent Konseyi binası önünde düzenlenen toplantıda, karardan vazgeçilmesini isteyerek, “Milletin iradesi olan Meclis’te oybirliği ile kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı Kararı ile çıkılamaz. Bu açıkça hukuka aykırı bir kararnamedir, acilen iptal edilmelidir” ifadesini kullandı.
Alınan fesih kararının hukuki değil siyasi olduğunu öne süren Neşe Erkan, İstanbul Sözleşmesi’ne radikal dini grupların karşı çıktığını söyleyerek iktidarın da tarikatların isteği ile hareket ettiğini bildirdi. İktidar kanadının fesih kararını seçimlerde pazarlıklarında koz olarak kullanacağını iddia eden Neşe Erkan, “Gece yarısı kararnamesi değil; yeri yarsanız, göğü başımıza geçirseniz de haklarımızdan da, hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Haklarımızın ve hayatlarımızın teminatı olan İstanbul Sözleşmesini savunacağız” ifadelerini kullandı.
Neşe Erkan, açıklamasının devamında, şu ifadelere yer verdi:
“TBMM devre dışı bırakılarak, anayasa hiçe sayılarak yayımlanan kararname, iktidarın Kadın düşmanlığı ve sivil darbe uygulamalarının devamıdır. İstanbul Sözleşmesi; kadınların her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunması, kadın erkek eşitliğinin yaygınlaştırılması, bu amaçlar için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlanması ve uluslararası işbirliğinin yaygınlaştırılmasını sağladığı için uzun süredir iktidarın hedefindeydi.
İktidar eliyle yapılan çalışmalarda halkın sadece %17'sinin İstanbul Sözleşmesine karşı olduğu, karşı olanların da radikal dini gruplar olduğu ortaya çıkmıştır. Halkın %83'üne rağmen kadınları yaşatacak adımları içeren İstanbul sözleşmesini tartışmanın ya da reddetmenin kime hizmet ettiği açıktır. Yaşamlarımızı gericiliğe, yobazlığa, bağnazlığa teslim etmeyeceğiz, yaşam haklarımızı kararnamelerle ortadan kaldırmanıza izin vermeyeceğiz.
Tarikatların isteğiyle hareket eden iktidar, Kadına şiddetle mücadele edeceğini beyan ettiği İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıklarken İstanbul Sözleşmesi’nin adını bir kez bile anmadı. Geçen yıllar içinde Sözleşme ’den doğan yükümlülüklerini yerine getirmedi.
Söz konusu fesih kararı hukuki değil, siyasidir! Bu karar kadın cinayetlerinin politik olduğunun kanıtıdır. İktidar bu kararıyla, seçim pazarlıklarında elini güçlendirmek için kadınların kazanılmış haklarını kurban etmek istemektedir. Bu karar ayrıca Türkiye’nin evrensel insan hakları standartlarından kopması, demokrasiyi yadsıması ve eşitlik ilkesi, ayrımcılık yasağı gibi temel ilkelerden vazgeçmesi anlamına gelmekte ve Anayasa’nın fiilen değiştirilmesine yönelik bir adımdır. Böylece tüm toplumun temel hak ve özgürlüklerine yöneliktir ve Türkiye’de yaşayan herkesin insan hakları sisteminin dışında kalmasının önünü açmıştır.
Biz kadınların yaşamasını istiyoruz. Kadınlar yaşamak istiyorum çığlıklarını yükseltirken İstanbul Sözleşmesini feshetmek; onların yaşam haklarına bir saldırıdır. Katilin elindeki silah, gözündeki hınç ve nefret olmaktır. Hep söyledik yine söylüyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. İstanbul Sözleşmesini feshetme kararı bu ülkedeki kadınları hiçe saymak, kadın cinayetlerini görmezden gelmektedir. Kadınları hayatta tutamayan, tecavüz ve şiddetten kurtaramayan iktidarın ülkemizin alnına sürdüğü bir kara lekedir. Kadınlar hız kesmeden saldırıları süren iktidara ve onun yarattığı gerici odaklara karşı mücadele etmeye devam edecektir.
Gece yarısı kararnamesi değil; yeri yarsanız, göğü başımıza geçirseniz de haklarımızdan da, hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Haklarımızın ve hayatlarımızın teminatı olan İstanbul Sözleşmesini savunacağız.
Biz Türkiye Kent Konseyleri Platformu Kadın Meclisleri olarak; temel hak ve özgürlüklerimizi kullanmak, demokratik bir hukuk devletinde eşit, özgür ve şiddetten uzak bir yaşam sürmek isteyen herkesi İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
Kent Konseyi tarafından yapılan basın açıklamasına, CHP İl Başkanı Metin Yaşar, CHP Merkez İlçe Başkanı Berna Pamukçu, İYİ Parti Merkez İlçe Başkanı Hatice Güzel de destek verdi.