Sayın Muharrem İnce ile ilgili “Taşı Gediğine” yazıma, Bozüyük CHP İlçe Başkanı Hüseyin Elmas’tan Bozüyük Temsilcimiz İsmet Cep’e telefonla tepkisini dile getirişine ve Sayın İnce’nin mailime gönderdiği tepkisine cevabımı geçtiğimiz Çarşamba günü yine bu sahifede vermiştim.
Ben yazımı bitirip gazete baskı aşamasına girdiğinde, Bozüyük CHP İlçe Başkanlığı aşağıdaki açıklamayı yaptılar. Açıklamasını aynen yayınlıyorum. Ben haftada bir gün Çarşamba günleri “Hadiselerin Muhasebesi”ni yazıyorum. Gelen bu cevap üzerine Çarşamba haricinde bugün yine yazmak mecburiyetinde kaldım.
“BASIN AÇIKLAMASI
Saygıdeğer Bilecik’li Hemşerilerimiz;
Sakarya Gazetesi’nin 15 Aralık 2010 tarih ve 2772 sayısının 3. sayfasında Hadiselerin Muhasebesi sütünun da, Şadi ERDAL imzalı, Taşı Gediğine başlıklı;
“CHP MİLLETVEKİLİ VE GURUP BAŞKAN VEKİLİ MUHARREM İNCE GEÇTİĞİMİZ GÜN BOZÜYÜK’TE TRAFİK KAZASI GEÇİRDİ. GEÇTİĞİMİZ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMINI MUHARREM İNCE BOZÜYÜK’TE KADEH KALDIRARAK KUTLADI. O GÜN İÇTİKLERİNİN TESİRİ YENİ YENİ GÖSTERMEYE BAŞLADI” şeklinde talihsiz bir yazı yayımlandı.
Saygıdeğer hemşerilerimiz
CHP İlçe Teşkilatı olarak 29 Ekimde düzenlediğimiz Cumhuriyet Balosuna Sayın Muharrem İNCE katılarak bizleri onurlandırmıştır. O akşam baloda Sayın Muharrem İNCE yaptığı konuşmada Cumhuriyet’in kazanımlarından bahsetmiş, 1921 yılında Bozüyük’ün işgal edildiği gün Atatürk’ün Ankara’da Maarif Şurası’nı topladığını anlatmıştır.
On milyonluk nüfusun yüzde ikisinin okur yazar olduğu bir ülke işgal altındayken Maarif Şurası’nı toplayan Atatürk’ün büyüklüğünü, ileri görüşlülüğünü ve devlet adamlığını özellikle vurgulamıştır.
İlgili gazetenin muhabiri ertesi günkü yazısında, Sayın Muharrem İNCE’nin konuşmasının tümünü kamuoyuna aktarmayıp sadece “CUMHURİYETE KADEH KALDIRDILAR” şeklinde yazmıştır.
Hiç kimsenin insanlık gereği olarak kaza geçirmesini arzu etmiyoruz. Ama, geçmişte trafik kazaları yapan, sayın Şadi ERDAL’ın, Sayın Muharrem İNCE hakkında böyle bir yorum yapmasına anlam veremedik.
Bu bağnaz düşünceleri Cumhuriyet Halk Partisi Bozüyük İlçe Teşkilatı olarak şiddetle kınıyoruz. 20.12.2010
CUMHURİYET HALK PARTİSİ BOZÜYÜK İLÇE TEŞKİLATI”
Gördüğünüz gibi bir taş attık yuvarlanan taş kime değse ciyaktıyı koparıyor.
İlçe Başkanı Elmas, 29 Ekim Cumhuriyet Resepsiyonunda Milletvekili Muharrem İnce’nin konuşmasının tamamının gazetede yer almadığından şikayet ediyor. El insaf demekten kendimi alamıyorum. O akşamki Cumhuriyet kutlamanız yarım sahife, manşetten içeride 2 sahife yer verilmiştir. Siz il teşkilatına bağlı ilçe teşkilatısınız. Gönderdiğiniz açıklamayı önce il Başkanınıza okutsaydınız eminim bu açıklamanın gönderilmesine izin vermezdi. Çünkü gazetemizin haber tarzının herkese eşit davranarak verildiğini il teşkilatınız gayet iyi bilir.
Hem 1 Kasım’da verdiğiniz habere itiraz etmek aradan elli gün geçince mi aklınıza geliyor, içkinin tesiri yeni yeni göstermeye başladı sözüne neden kızıyorsunuz. Olamaz mı yani.
Ben size buna uygun bir hikaye anlatayım.
Despot adam atına binmiş kırbacıyla önüne gelene vuruyor. Nasreddin Hoca’ya rastlıyor. Hoca, kişi yaptığının cezasını hemen mi öder yoksa 40 gün sonra mı?
Hoca: Kırk gün sonra öder, der.
Derebey yoluna devam ederken az ileride attan düşer. Hocaya, hocam az önce adama vurdum, siz ise kırkgün sonra cezanı ödersiniz dediniz.
Hoca: siz az öncekinin değil kırk gün evvel yaptığızın cezasını ödediniz. Bu yaptığınızın cezasını sonra ödeyeceksiniz, der.
Bana, “Bağnaz” diyorsunuz. Bağnaz, Dünya’ya kendi penceresinden bakan, kendi fikrinden başkasını kabul etmeyen, yeniliğe karşı olanlara deniyor.
Bugün Türkiyede 40 metre genişliğinde yollar yapılıyor.
Bundan 50 yıl evvel 18 metre genişliğinde yollar yapanlara “havaalanı mı yapıyorsunuz böyle yol mu yapılır” diyenlere,
İlk Boğaziçi köprüsüne karşı gelenler, ikinci yapıldı yetmiyor, üçüncüsü için çalışılıyor, bu sığ görüşlülere,
Barajlar yapılırken “bu kadar elektriği toprağa mı vereceksiniz” görüşünü ileri sürenlere,
En son sigorta hastanelerinin devletleştirilmesine karşı çıkanlar, özel hastanelerin açılmasını istemeyenlerin bu gün gıkları çıkmıyor. “Bağnaz” kelimesini bunlara yakıştırsak daha iyi yakışmaz mı?
Eğer siz muhalefet etmek istiyorsanız bana değil Bozüyük’e sahip çıkarak muhalefet edin.
1-Bakın Diş Hastanesi Devlet Hastanesine bağlanıyor. Bu bağlanış vatandaş için iyi olmayacak. Biz bunu haber yaptık. Siz neredeydiniz?
2-Halen Üniversiteyi barındıracak binaya sahip değilsiniz. Yüksek okulun bitişiğindeki Şeker fabrikalarına ait arsa satılıyor. Sesiniz çıkmıyor.
3-İlimiz bürokratları 75. Yıl İlköğretim okulunu üniversiteye vermeyi uygun gördü, bakanlık kabul etmedi.
Biz bütün bunları Bozüyük’ün kazanması için defalarca gündeme getirdik. Sizin bir defacık bu hususlarda açıklamanız oldu mu? Siz önce görevinizi yapın. Hani TV’lerde bir dizi vardı “İnce ince yasemince” diye, güldüren davranışları bırakında birazda ilçenin işleri için çalışın.
Beni susturmaya çalışacağınıza üç devredir kaybettiğiniz belediyeyi ne diye kazanamadığınızın hesabını yapın.