Yazının başlığı bir gazete haberinin manşetinden alındı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey yaptığı açıklamada “Kamu kurumları arasında belge alışverişinin kayıtlı elektronik posta (KEP) üzerinden yapılması. Bu başladı. Yakın bir zamanda karşı taraf kâğıdı kabul etmeyecek. Sadece KEP üzerinden zorunlu olacak. İlgili kamu kurumunun web sayfasına link verilerek giden hizmetler de tamamen e-devletin altında olacak” diyor.
Anladığım kadarıyla devlet bütün kurumlarıyla iletişim kuracak, sistemde her şeyi görebilecek. Herhangi bir kurumda vatandaşın işi var, ikametgah getir, nüfus cüzdanı fotokopisi getir, benden kredi alabilmen için filan kurumun üyesi olmadığına dair yazı getir, yani; onu, bunu, falanı, filanı getir devrine son veriliyor. Vatandaşın T.C. numarası yazıldığında bütün bilgiler ekrana dökülecek. İşlem tamam işin bitti denilerek vatandaş uğurlanacak. Bugün git yarın gel devri sona erdiriliyor diyebilir miyiz?
Sanırım 5 – 6 yıl evvel gazetemizin yazı işleri müdürü Mücahid Erdal “Resmi daireler e-devlete neden geçmiyor?” diye bir yazı yayınlamıştı. Aynı binada (A) il müdürlüğü, yanı başında (B) il müdürlüğü, vatandaşın işi (B) il müdürlüğünden yanı başındaki (A) il müdürlüğüne bir resmi yazısı aylarca gelmez. Vatandaşta sanki suçlu kendisiymiş gibi utana sıkıla ikide bir (A) il müdürlüğüne “Benim yazım geldi mi?” diye sorar. Aldığı cevap “Kardeşim burada babanın bakkal defterini mi tutuyoruz? Burası resmi bir daire ne zaman resmi yazı gelir o zaman işin görülür” cevabını alırdı.
Haberi okuduğumda “Oh Yarabbi şükür, vatandaşımız artık bürokrasi belasından kurtuluyor” diye düşünmeye başladım. Başlamadan da aklıma birden bürokrasi bu vatandaşla cebelleşmekten vazgeçer mi? Kim bilir işleri ağır aksak yürütmek için ne bahaneler hazırlıyorlardır” demekten de kendimi alamadım.
Siz ne dersiniz muhterem okuyucularım?