Uluslararası Marka Değerleriyle Bilecik Sempozyumu’na katılmak üzere ilimize gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Durali Koçak, çiftçilere seslendi. Bakanlığa bağlı il ve ilçe teşkilatlarının her zaman göreve hazır olduğunu ifade eden Müsteşar Yardımcısı Koçak, “Kapımız ve gönlümüz açık, ne konuda olursa olsun bize gelin lüften” dedi.
Uluslararası Marka Değerleriyle Bilecik Sempozyumu’nun dördüncü gününde Gıda, Tarım ve Hayvancılık ile Biyoçeşitlilik, Kültürel Miras ve Jeopolitik Zenginlikler alanında oturumlar gerçekleştirildi.
Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen sabah oturumunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık konulu sempozyum gerçekleştirildi. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Tevfik Gültaş’ın moderatörlüğünü yaptığı sempozyuma, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Durali Koçak, Türkiye Ticaret Odası Başkan Vekili-Ukrayna Türkiye Ticari İşbirliği Derneği Başkanı-Uluslararası Gıda Tarım Konfederasyonu Doğu Avrupa Bölge Başkanı Onur Kurtay ve İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hacı Dursun Yıldız konuşmacı olarak katıldı.
ÇİFTÇİLERE SESLENDİ
Sempozyumda konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Durali Koçak, çiftçilere seslendi. Bakanlığa bağlı il ve ilçe teşkilatlarının her zaman göreve hazır olduğunu ifade eden Müsteşar Yardımcısı Koçak, “Kapımız ve gönlümüz açık, ne konuda olursa olsun bize gelin lüften” dedi.
‘TARIM, BİLGİ, TEKNOLOJİ VE TECRÜBE İSTER’
Tarım sektörü üzerine çeşitli bilgiler aktaran Koçak, tarımın bilgi, teknoloji ve tecrübe isteyen bir üretim alanı olduğuna dikkat çekti. Tarım sektörünün sorunları ve desteklemeler üzerine konuşan Koçak şunları kaydetti:
“Tarım, küçümsenecek, herkesin yapabileceği bir iş değildir. Tarım aynı zamanda ekoloji ve ekonomi ile doğrudan ilgilidir.
Tarım, risklere açıktır ona göre politikalar geliştirilmeli ve uygulanmalı. Öyle ki; yağmur çok yağsa sıkıntı, az yağsa sıkıntı. Bununla beraber sel gibi, dolu gibi afetlerde olunca büyük sorunlar meydana geliyor. En önemli sorunlarımızdan birisi arz ve talep dengesi öngörülemiyor. Her sene aynı ekiyorsunuz verim çok oluyor fiyat düşüyor, verim az oluyor fiyat artıyor böyle olunca fiyatlarda çok sık dalgalanmalar yaşanıyor. Ve tarımdaki yatırımın geri dönüşümü çok uzun sürüyor.
Özel politikalar geliştirilerek uygulanmalı. Tarım desteklenmeli, destekleme olmazsa tarımın olması çok zor. Buradan şehirdeki insanlarımıza sesleniyorum; Çiftçinin, üreticinin emeğine söylenmesinler. Üreticinin alın terinin hakkı verilmeli, üretmek, yetiştirmek ve getirip pazara satmak çok kolay işler değil.
Bakanlığımızın, hükümetimizin ve devletimizin çok geniş destekleri var. Bunlar tartışılır mı tartışılır, üreticimiz mutlu mu? Mutlu olsun isteriz. Bizim her ilde ve ilçede teşkilatlarımız var, kapımız ve gönlümüz açık, ne konuda olursa olsun lütfen bize gelin.
Tarımımızın bazı temel sorunları var. Tarım arazilerinin parçalı olması, bazı bölgelerdeki sulama sorunları ve pazarlama sorunu ile tarımda genç nüfusun kalmayışı en ciddi problemler arasında yer alıyor” dedi.