KAYIBOYU CAMİİ VE TARİH ŞERİDİ İZLENİMLERİ

MUSTAFA KINIKOĞLU

Geldi, geliyor derken bir Ramazan-ı Şerif ayı daha geçti, gitti. İnşallah bir sonrakine sağlık sıhhat içinde erişmek nasip olur.

Bu yıl iznimin bir bölümünü Ramazan bayram izni ile birleştirdim ve Ramazan ayının son birkaç gününü bayram ile birlikte Bilecik’te geçirdim. Böylelikle Kadir Gecesi’ni de Bilecik’te idrak etmek nasip oldu.

Kadir Gecesi için Kayıboyu Camisine gittik. Beklediğimden çok daha fazla bir kalabalık vardı. Araçlar için park yeri bulmak bile zor oldu, cami de tıklım tıklımdı. Cami inşaatının halen tam olarak bitmemesi üzücü. Yanlış hatırlıyor da olabilirim ama geçtiğimiz yıla göre giriş bölümü inşaatı sanki aynı kalmış gibiydi.

İstanbul’da evimize yakın büyük bir camii var, burada görevli imam hatiplerin ve müezzin efendilerin maşallah sesleri, ses tavırları çok güzel. Bilecik’in en büyük camisi olarak Kayıboyu camisinde de buna göre atama yapılmasını beklerdim. Belki de ses tesisatından dolayıdır, Kayıboyu camisinde kıldığımız teravih aralarında okunan Salat-i Ümmiyelerde cemaatin sesi çok bastırıldı. Özellikle müezzin efendilerden biri o kadar yüksek sesle söylüyordu ki ahengi bozuyordu. Bu kadar yüksek ve hızlı söylenince cemaatin katılımı çok zor oluyor. Bir diğer müezzin ise işin hakkını veriyordu. Kadir gecesi, il müftümüz de oradaydı, inşallah gerekli uyarıları yapar. İmam Efendi de tahiyyatlarda hızlıydı, bu hızdan genellikle yaşlı cemaat rahatsız olur ama gençler için bile hızlı olduğunu söyleyebilirim.

Kayıboyu Camisi ile ilgili dikkatimi çeken diğer bir konu içeride kullanılan renklerdi. Genel olarak alışık olduğumuz açık tonlarda boyama yapılmış ancak koyu mermerler bu açıklık içinde biraz fazla sırıtıyor bana göre. Hele o fosforlu yeşil aydınlatmalar? Zevkler ve renkler tartışılmaz denir ama özellikle yeşil aydınlatmalar çok zevksiz, böyle bir camiye yakışmıyor. Koyu mermerler düzeltilemez belki ama o aydınlatmalar en kısa zamanda kaldırılır inşallah.

TARİH ŞERİDİ

Şeyh Edebali türbesini ziyaret için türbeye gittiğimde Tarih Şeridi projesinin tamamlandığını gördüm. Şeyh Edebali türbesi yerli turistleri çeken bir yer, buraya turistlerin ilgisini çekecek farklı bir eser daha kazandırılması çok isabetli olmuş. Emeği olanları tebrik ederim.

Tarih Şeridinin olduğu alanın peyzajı çok güzel yapılmış. Ağaçlandırma ve çiçeklendirme insanın içini açıyor.

Tarih Şeridi içeriği de amaca uygun yapılmış ancak birkaç nokta var dikkatimi çeken, bunları sizlerle paylaşmak isterim. Her bir padişahı tanıtan tabelalarda padişahlar kendi ağızlarından konuşuyorlar, bu güzel bir tarz oluşturmuş. Ancak bu tabelalarda yazım hataları ve düşük cümleler dikkatimi çekti. En önemli yazım kurallarından biri olan nokta ve virgülden sonra boşluk bırakılmasına bu tabelalarda hemen hemen hiç uyulmamış. Ayrıca düşük cümleler de var. Örneğin I. Ahmet tabelasındaki şu cümleyi hataları ile aynen yazıyorum: “Ben, Cihana hükmeden Osmanlılara ödettiği acı fatura olan kardeş katline son verip Ekber ve Erşed sistemini getiren Sultan Ahmed Han’ım”

Diğer bir iyileştirme noktası sıvama olabilir. Şeridi oluşturan alanın sıvaları çok özensiz yapılmış, hani düşük masrafla ev yapılır da üstüne üstünkörü pütürlü sıva yapılır, öyle olmuş sıvası. Pürüzsüz bir sıvama çok daha güzel gözükecektir.

Tarih Şeridindeki açıklamalara QR kodu da konmuş. QR kodları akıllı telefonlarda bulunan ilgili uygulama ile okutulduğunda sizi bir internet sitesine yönlendirir. Böylece sitenin ismini yazmadan ilgili içeriğe ulaşırsınız. Bu açıdan QR kodu uygulaması çok isabetli olmuş ancak birkaç tanesini dedediğimde hiçbirinin çalışmadığını gördüm. Bunun test edilmemiş olması düşünülemez, herhalde başka bir sorun var.

Kemâl teferruattadır derler, bu teferruatlar düzeltildiğinde inşallah Tarih Şeridi Bilecik’e değer katacak bir proje olacaktır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.