Hayvanseverlerin hayatlarında en çok tercih ettiği iki hayvandan biri diyebiliriz kediler için.
Hiç geçinemedikleri köpeklerle birlikte. Köpeklere nazaran kediler daha esrarengiz hayvanlardır. Kendi takıntıları, saplantıları olabilir. Köpekler genelde kediler yanında çok daha saf bir görüntü çizerler.
Kedi sahiplerinin sıkıntıları kimi zaman “kedimi tanıyamıyorum” boyutuna ulaşabiliyor. Kedilerin daha kapalı kutu ve sahiplenici olduklarını biliyoruz fakat kimi durumlar ev arkadaşlarını bile tedirgin edebilecek boyutta.
Örneğin kedilerde insanlarda olduğu gibi Obsesif-Kompulsif Davranış Bozukluklarına rastlayabiliyoruz. Mesela kediniz kendini temizleme konusunda işi abartıyor, gıda sayılmayacak şeyleri yemeye çalışıyorsa(Pika), hedefi belli olmayan koşturmacalar, sızlanmalar, huzursuzluk halleri arttıysa bu davranış bozukluğunu bi düşünün derim.
Bu tür bozuklukları kedilerde tetikleyen en büyük faktör “stres” faktörüdür. Kediler ezbere yaşamayı severler, alışkanlıklarından vazgeçmek istemezler. Evinizin her ayrıntısını akıllarına kazırlar. Evde yaşayanları, çiçeğin, sehpanın, koltukların, televizyonun yerini zihinlerine not etmişlerdir. Evde yapacağınız köklü değişiklikler kedinizde stres oluşturacaktır. Eve yeni birinin taşınması, eşyaların değişmesi ya da yer değiştirmesi, evin değiştirilmesi gibi durumlar kedinizin ezberini bozacak, onu arafta bırakacak ve strese itecektir. Tabi bu durum kesinlik ifade etmiyor. Bu streslere kapılmaya kediler yok değil.
Bir diğer sıkıntı kedilerin agresif ve asabi tavırlarıdır. Evimizde baktığımız bu şirin canlılar ya da sokaklarda görmeye alıştığımız bu minik dostlarımız aslında yolda görsek pek de sevinç çığlığı atmayacağımız bazı hayvanlarla akrabadır. Aslan, kaplan, leopar, çita, jaguar hepsi evimizdeki kedilerle birlikte Felidae familyasının mensuplarıdır. Kediler her ne kadar evcil olsalar da içgüdüsel olarak avcılık dürtülerini engelleyemezler. Bizim dışarıdan oyun gibi algıladığımız hareketler esasında avcılık dürtülerinin onlara yaptırdığı hareketlerdir. Kediler keşfetmeyi, uğraşmayı, kurcalamayı severler. Sakarlıkları da buradan gelir. Mobilya tırmalamak, dolaplara tırmanmak, aniden hareket eden elinizi ya da ayağınızı yaralamak onların oyun agresifliğidir. Oyun oynarken yada bir şeye odaklanmışken kedinize ekstrem hareketlerde bulunmaktan kaçının. Maazallah akrabalarından beklenen bir tepkiyle karşılaşabilirsiniz.
Bunlar dışında korku, çiftleşme döneminde olma, kavgadan mağlup ayrılma, kıskançlık, yaşam alanını kaptırma gibi durumlarda kediler agresifleşir.
Bu durumlarda kedinizle oynamaya çalışmayın. Hatta odada onu yalnız bırakın. Fakat kesinlikle cezalandırmayın. Ceza onları daha da agresif hale getirebilir.
Kedinizin sevdiği oyuncakları, sevdiği yiyecekleri ve en sevdiği yeri ona sunun ve onu bir nevi şımartın.
Sakin hareketlerle ona dokunun ve onunla konuşurken sakin bir ses tonuyla konuşun. Ona top, bez, oyuncak gibi uğraşabileceği şeyler verin onu meşgul edin. En geç bir aylık sürede dostunuz stresinden, sinirinden kurtulmuş olacaktır. Ayrıca ovariohistorektomi (kısırlaştırma) operasyonu kedinizin mizacını belirgin bir şekilde yumuşatacak ve bu durum kalıcı olacaktır. Onunla mutlu hayatınıza devam edebilirsiniz.
Onlar bize emanet, biz onlarla mutluyuz…