Gazetemiz 12 Temmuz Perşembe günü “ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK” manşet haberi ile çıktı. Vali Tahir Büyükakın’ın başkanlığında her 3 ayda bir yapılan il koordinasyon kurulu toplantısında Vali Büyükakın’ı konuşmasından esinlenerek bu manşet atıldı. Bilindiği üzere bu toplantıya bölge müdürleri ve il müdürleri katılıyorlar.
Vali Büyükakın konuşmasında “bu yılın sonuna kadar yeni sisteme adapte olun. Eski kafayla ayakta kalınamaz. Bu kafalar değişecek. Bu kafalar iş yapmaya, millete hizmet etmeye odaklanacak. Kurumlarımız birbirlerinin rakibi değil ortağı olacak. Koordinasyon dediğimiz konu tam olarak bu” diyor.
Sayın Vali daha da geniş uyarılarda bulunuyor. Son yapılan anayasa değişikliği ile bu değişikliği isteyen siyasetin son genel seçimde iktidar kazandığını düşünerek sistemdeki değişikliğe ayak uydurulmasını istiyor ve hassasiyet göstereceğini belirtiyor.
Yine gazetenin 13 Temmuz tarihli manşeti şöyle çıktı; “Vali Tahir Büyükakın yeni sisteme geçti. OLİGARŞİK BÜROKRASİYE SON!” Vali Büyükakın ilin yürütme organı müdürlerle toplantı gerçekleştiriyor, yaptığı uyarılı konuşmasında şu ifadelere yer veriyor. “Vatandaş size her ne olursa olsun ulaşacak. Ben kendi cep numaramı vatandaşa verdim, bana ulaşabiliyorlarsa size de ulaşacaklar. İnsanların size ulaşamadığı sebebiyle benim önüme gelmeyin. Sizin işiniz vatandaşa hizmet etmek. Size ulaşamayıp vatandaş bana geliyorsa da o sizin probleminiz. Hiçbiriniz benden daha meşgul değilsiniz. Ben bir toplantıya saatinde geliyorsam, sizde saatinde geleceksiniz. Bir sonraki toplantıda benden sonra gelirseniz, hepinizi kapıda dikerim. Özellikle toplantı saatlerine çok dikkat edin. Ben size nasıl davranıyorsam, siz de sisteminizi ona göre hazırlayın. Toplantılara da bizzat kendiniz geleceksiniz, bu bir disiplin kuralıdır. İşinize özen gösterin ki biz de size ona göre davranalım. Korkarak değil, arkadaşça çalışalım” dedi.
Ben her zaman bölge müdürlerine karşıyım. İşlerin yürümesini engellediklerini düşünüyorum. Sorumlulukları, yatırımları, valilik emrindeki il müdürlerinin takip etmesini istiyorum.
Sanırım 3 – 4 yıl evvel Ahmet Hamdi Nayır döneminde bir il koordinasyon toplantısında bende katıldım. Şimdi Bursa Karayolları Bölge müdürü olan zatı muhterem o zaman bölge müdür yardımcısıydı. Toplantıya bölge müdürünü temsilen katıldı. Söz alarak küçük sanayideki yanlış yapılan alt geçidin her iki taraf çıkışlarında her an trafik kazası olabileceğini burada bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyledim. Cevap “Bahsedilen yerdeki düzensiz trafikten haberdar değilim. En yakın zamanda bir ekip göndereceğim ve ihtiyaç varsa derhal gerekeni yapacağız” dedi.
Aradan bunca zaman geçti hiçbir çalışma yapılmadı. Ekip gönderildi de çalışma yapılmaya lüzum mu görülmedi? Ekip mi gönderilmedi? Alt geçidin her iki tarafında hangi aracın nasıl geçeceği belli değil ilimiz yetkilileri bunu inceleyebilirler. Benim kanaatim karayollarının ilgilenmediği yönünde. O bölge müdür yardımcısı bugün bölge müdürü. Anlattığım vaka eski idare tarzının klasik yönetim anlayışı. Örnek olsun diye anlattım.
Bir ikinci olayı daha anlatmak istiyorum. Bilecik’in ilk yerleşim yerinde, şimdi mezarlık olarak kullanılan bölgede Osmanlı’nın ilk kuruluş yıllarında yapılan kervansaray var. Biz haftalık gazete iken “fotoğraflar konuşuyor” köşemize aşağıdaki fotoğrafı konuşturarak Nisan 1990 tarihinde yayınladık...
Aradan iki yıl geçti tek çivi çakılmadı demeyelim üzeri kuruluk denen çalışma ile kapatıldı, Kervansaray eski haline terk edildi. Daha nice böyle bürokrasinin insafına terk edilmiş işlerimiz var. İlimizde bir il müdürleri bulunmayan, bölge müdürlerinin insafına bırakılan hizmetler aynı anlayışlar askıya alınmaya devam edecek mi? Hızla yapılacak mı? Çok merak ediyorum.