AK Parti, Cumhuriyet tarihi boyunca problem olan başörtüsünü bitirmek için kanun çıkarmaya kalkınca Kılıçdaroğlu “Başörtüsü bir metrekarelik bez parçası” diyerek küçümsemişti. Kanun çıkınca iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesine koştu.
Amerika sınırımızda Suriye’yi bölerek devlet kurmaya kalktı. PKK’ya Suriye topraklarında YPG ismini vererek kurulacak devleti sahiplendirmeye çalışıyor. Türkiye buna karşı çıkıp Suriye’ye çıkartma yapmaya kalkınca Kılıçdaroğlu “YPG topraklarına sahip çıkan güçler, onlar terörist değiller, Türkiye’ye mi saldıracaklar” dedi.
Libya ile deniz anlaşması yaptık, devletini bölmeye kalkışan Hafter’i durdurmaya kalkan yasal hükümetin yanında yer aldığımızda Kılıçdaroğlu “Bizim Libya’da ne işimiz var” dedi.
Azerbaycan toprağı Karabağ’ı işgal eden Ermenistan ile savaşa girdiğinde Türkiye, Azerbaycan’ın yanında yer alınca “Azerbaycan’da ne işimiz var” dedi. Ülkemizin aleyhine diyebileceğimiz her dediklerini yazmaya kalksak köşemiz yetmez. Yukarıda saydığımız her karşı çıkışı sonunda onu mahcup etti, takip edilen politikalarla Türkiye kazandı.
CHP’ye genel başkan olduğu günden itibaren partinin rotasını değiştirdi, her seçimi kaybetti. Yolun sonuna geldi, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimleri de kaybederse CHP tarih sayfalarında acı hatıralarıyla anılacak. Yıllardır birbirine benzemezler ittifakı kurarak, muhafazakarların oyunu nasıl alabilirimin kurnazlığına soyundu. Önceki yaptıkları hataları affettirmek için “Herkesle helalleşmek istiyorum” dedi, kendisini affettirdiğini sanıyor.
Son zamanlarda içinde olmayan manevi duygusuzluğunu dışarı vurmaya başladı. Yaptığı hataları savunmak da yanında taşıdığı benzemezler tayfasına düştü.
CHP genel merkezinde bir televizyona röportaj veren Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Nurşirevan Elçi Türk bayrağını odadan çıkarttı. Ne danışman görevden alındı ne de yapılanın yanlış olduğu açıklandı.
Selahattin Demirtaş Apo’nun heykelini dikeceğini söyleyen adam, söylediği her söz ülkemizin bölünmesi üzerine.
Namaz kılınan seccadenin üzerine ayakkabıyla basarak resim çektirdi. Basına yansıyınca “Farketmedim” diyerek özür diledi. Daha sonra aynı seccadenin üzerinde defalarca fotoğraf çektirdiği ortaya çıktı.
Saadet Partisi’nde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada “Rahmetli Erbakan’ın hep söylediği bir sözü vardır ‘Hak geldi Batıl zail oldu” diyor. Bu söz Erbakan’ın sözü değil. İsra suresinin 81. ayetinin manasıdır. Rahmetli Erbakan da zaten ayet nedir, hadis nedir bilmeyenler için söylerdi. Adam, Erbakan’ın kurduğu partide herhangi birinin sözüyle, ayeti ayıramıyor.
Kapalı kapılar arkasında HDP ile yapılan anlaşmaların açıklanmasını istiyor HDP’li Sırrı Sakık. Gün gelecek elbette hepsi tek tek açıklanacak. Kılıçdaroğlu’nun kazanacağını sanmıyorum, kazanırsa içindekileri dışa vuracak benden söylemesi.