3 Aralık Cumartesi günü Bilecik Belediyesi “Gelişen ve Değişen Bilecik'in Türkiye ve Dünyadaki yeri ve Önemi” konulu bir toplantı düzenlendi.
Belediye bu toplantıdan şöyle bir sonuç çıksın istiyor. İlimizi istediğimiz gibi tanıtamıyoruz. Yetiştirdiğimiz, sanayi, tarım, kültürel faaliyetlerimiz ile ilimizi tanıtalım. Bunlar hangileri olsun, nasıl bir çalışmayla istediğimiz sonuca ulaşırız.
Her yıl aralık ayının ilk cumartesi günü bu toplantının geleneksel hale getirileceği belirtiliyor.
Düşünce olarak güzel. İlk olmasına rağmen faydalı olduğu kanaatindeyim. Yeter ki konuşulanlar ve yapılanlar değerlendirilsin. Konuşan istediğini söylesin anlayışla hareket edilirse, ileri ki yıllarda toplantılar devam etse de “havanda su dövmek” ten öte bir iş yapılmamış olur. Yapılan toplantının düşünce olarak güzel olmakla beraber eksikliklerini de dile getirmek gerekir. Bu hususta her kesimin fikrini açıklarsa, doğru olanlar yerine getirilirse sonucunda ümit var kanaatindeyim.
Toplantıyı sadece Belediye üstlenmiş gördüm. Önümüzdeki yıldan itibaren Vilayet, Belediye, Üniversite işbirliği ile beraber yapılmasında, sonucunda bu üçlü ekibin değerlendirilmesinde faydalı olacağına inanıyorum. Üniversite işin fikri ve proje sahasında rol alır, il makamı ve Belediyeler işin ameli tarafını gerçekleştirir.
Toplantıyı Bilecik Belediyesi tertiplediği için, benimsemiş ve haliyle de tam kadro salondaydı. Üniversitede Rektörüyle, Dekanıyla, öğretim elemanlarıyla salondaki yerlerini almışlardı. İl makamını aynı hassasiyetle göremedim. Toplantı başlarken Sayın Vali Halil İbrahim Akpınar vardı., öğleye kadar takip etti. Toplantıyı sonuna kadar takip etmesi gerekirdi diye düşünüyorum. İlin en yüksek derecede sorumlusu olduğunu düşünerek mazur görülecek tarafı vardır diyebiliriz. Onun adına yardımcılarının hiçbirisinin gün boyunca toplantıya iştirak etmemelerini nasıl karşılamalıyız. İl Özel İdaresi millete hizmet için ayrılan paralar ile bugüne kadar makam aracı olmayan Vali Yardımcılarına makam aracı alıyor. Beyfendiler iktidarda olan belediyenin ili ilgilendiren toplantısına lütfedip katılmıyorlar.
Yine kaymakamlar da katılmayarak sorumsuz idareciler sınıfına katılmış oldular.
Toplantıda yaptığım konuşmada da söylemiştim. İl Müdürlüklerinin 3/2'si gelmediler. İlin sanayisi konuşuluyor, Sanayi Müdürü yok. İşçisi konuşuluyor, Sigorta Müdürü yok. İşçi temini konuşuluyor, İş-Kur Müdürü yok. Yok... Yok...
Sorumsuz, görev yaptığı ilin daha fazla ses getirmesi için ne gibi tedbirler almalıyız diye konuşuluyor, beyefendiler Cumartesi tatili rehavetindeler. Belediye Başkanı “MARKA ŞEHİR” olalım diyor. Sayın Başkan zaten iktidarınız döneminde altın devrelerini yaşayan bürokrasi, sayelerinde nemelazımcılıkta Marka bürokrasi oldular.
Milletvekillerinin 2'si de öğleye kadar takip ettiler. Öğleden sonra yoklardı. Bu da onlar adına eksiklikti. Günler evvel belli olan toplantıyı sonuna kadar takip etmeliydiler.
Bilecik'in sesini nasıl duyurmalı. Duyurabilecek o kadar konu eser var ama hangisinden başlayalım.
Karadenizli hamsiden 52 çeşit yemek yapıyoruz demiş. “Say” diyenlere, “1 kompostosu, 2” dinleyenler; “gerisini saymana gerek yok, kompostosu olduktan sonra 52'yi tamamlarsın” demişler.
Bilecik'in sesini duyurdum, başta Şeyh Edebalı gerisine gerek var mı? Kök burada...
Kökü bilende üniversitenin başında...
Verin imkanı, görün mekanı...
TAŞI GEDİĞİNE
Vali Halil İbrahim Akpınar, ilimize atandıktan 1 yıl sonra başladığı ilçe ve köy ziyaretlerinin 1. turunu tamamladı.
Bundan sonra yine 1 yıl mı bekleyeceğiz devam edecek mi bakalım.
TAŞI GEDİĞİNE
Milletvekili Fahrettin Poyraz kendinin de ilçesi olan Bozüyük Ak Parti İlçe Kongresine katılmadı.
1- Milletvekilliği dönemlerinde seçimli partisi Belediye başkanlığını kazanamadı. Bunun için hemşerilerine kızgınlığından mı?
2- Kongrelere tek adayla gidilmesi yönünde ikazlara rağmen son ana kadar uğraşlar sonunda tek adayla karara varılabilme. Buna kızgınlığından olabilir mi?
3- Tek aday olduğunda 400 delegeden yarısı bile kongreye gelmiyor. Az da olsa gelen delegelerin istekleri olur endişesinden mi?
Bunlar sebep olabilir mi?