Geçtiğimiz hafta üniversite ile tarım müdürlüğü ortaklaşa kuraklıkla ilgili bir oturum gerçekleştirdi.
Kar ve yağmurun çok az olarak görüldüğü bir kış geçiriyoruz. Bilhassa kar yağışı olmadığında yaz yağmurları çok bol olmalı ki açığı kapatsın. Kışın kar olmaz, yazın da az yağmur olursa tarımda verimlilik düşmekte.
Türkiye'nin batı ve Akdeniz bölgelerinde kurak bir kış geçiyor. Sıcak Akdeniz ikliminde ekilen hububat bitmediği, tarlaların tekrar sürülerek yaz mahsülü ekilmeye başlandığı söyleniyor.
Yağmurun faydaları Ayet-i Kerimede şöyle ifade ediliyor; " O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de bile bile Allah'a eşler koşmayın'
İlimizde kuraklıktan zarar görse de ekilen hububatta henüz bitmediği şikayetlerini duymadık. Yağışların Mart, Nisan aylarında olacağı tahmin ediliyor. Azda olsa bu günlerde yağış oluyor. Toprak suya doymuş değil, barajlar yeterli suya kavuşamadı.
Kurak bir kış geçirmemizin elbette çiftçimize zararı olacağı gibi, tüketici de bundan mutlaka etkilenecek. Verim düşecek, fiyatlar yükselecek.
Köy nüfusu azaldı, ekilmeyen toprak çoğaldı. Bir de miras yolula parçalanan araziler ve bürokratik işlemler yüzünden tapularını üzerlerine almakta güçlük çeken çektiği güçlükten tapusunu almaktan vazgeçen çiftçi bu yüzden atadan kalan arazisini işletmiyor. Bu sebeple devletin verdiği destekten istifade edememekte.
Kısaca çiftçinin bürokrasiden çektiğini anlatmaya çalıştım. Bu sıkıntıları da yaşanan kuraklıktan görülen zarardan az değil.
Üretici için zaman çok önemli, buna rağmen devlet kapısında beklemekten zaman kaybı sebebiyle üretimde kayba uğramakta. Tüketici de zararını yüksek fiyat ödeyerek zarar görmekte. Sadece çiftçi kayıt sistemine harcadığı zaman üreticiyi bıktırıyor. İl Tarım teşkilatının köylere gşderek her köye ayırdığı bir gün için de sona erdirebilecek bir çalışma, her bir çiftçi için "Şu eksik, bu eksik tamamlada gel" gibi davranışlarla günlerce her bir çiftçi için zaman kaybına masraf yapmasına ve üzüntülü günler yaşamasına sebep oluyor.
Son 10 yılda bölgemiz iki sefer kuraklık yaşadı. Komşu iller kuraklık imkanlarından yararlandı. Bilecik maalesef istifade edemedi. Barajlardaki mevcut suların dikkatice kullanılması için çalışmalar yapılmalı. Çiftçiye kuraklığa dayanıklı bitkiler önerilmeli ve tohumlar getirtilmeli. Tarım uygulamaları arazide uygulamalı olarak bilgi verilmeli.
Kuraklıktan dolayı zarar gören üreticiler mevsim şartlarında tesbit edilmeli. Gerekli yardım ve kolaylıklar gecikirilmeden verilmeli. Umarım çalışmalar yapılıyordur.