Ahilik sisteminin manevi ruhu, çalışma azmi ve adil düzeni Anadolu topraklarını yurt edinmemizde çok önemli bir rol oynamıştır. Ahiliğin temellerini oluşturan Ahi Evran hazretlerinin, manevi liderimiz Şeyh Edebali hazretleriyle belirli bir süre faaliyetler yürüttüğü bilinmektedir. Bu nedenle Osmanlı çınarının rençperi olan Şeyh Edebali hazretleri aslında Ahi Edebali adıyla da anılmaktadır
Ceddimiz Ertuğrul Gazinin ‘’Bak oğul. Beni kır, Şeyh Edebali'yi kırma. O bizim boyumuzun ışığıdır’’ sözü halkımızın tamamı tarafından bilinmektedir. Bu sözü daha ortaokul çağlarında okuduğum kitaplarda ve dinlediğim radyo sohbetlerinde işitmiştim. Kuruluşun şehrinde geçen dört yılımda ise ‘’bir boyun ışığı olmak’’ sözü benim için daha anlamlı bir hale geldi. Bu sözün birçok farklı açıklaması elbette vardır. Sanayiden gelmiş bir akademisyen olarak ben de eğitim, sanayi ve ticaret faaliyetlerinin şekillendirilmesi adına bir değerlendirme yapmak istedim.
Ahilik kavramının günümüz dünyası için anlamı açıklanacak olursa; patron - çalışan, usta – çırak, öğretmen – öğrenci ve müşteri – imalatçı arasındaki ilişkileri adalet, kalite ve usul bakımından düzene sokan bir temel ilke olduğu söylenebilir.
Ahilerin el emeği ve göz nuruyla ürettiği birçok kaliteli eşya boyların ekonomisine katkıda bulunurken, sahip oldukları üstün ahlak ile yapılan ticaret halkın huzur ve refah bulmasını sağlamıştır. Bununla birlikte ahilik düzeninde kalitesiz ürünleri satanlar topluluk tarafından farklı şekillerde cezalandırılmıştır. Kalitesiz eşya üretimi, müşteriyi kandırma, halka kötü muamele ve çalışanı kullanıp hakkını vermeme gibi temel sosyal problemler bu sistemde yer bulmamıştır.
Bu yolun en önemli prensibi çıraklıktan ustalığa uzanan veliahtların ahilik kültürüyle eğitimidir. Bu meşakkatli yolda hem usta, hem öğretmen, hem de patron olan ahi liderlerinde asla günümüzün en büyük eğitim problemi olarak gördüğüm nemelazım, mesaim doldu, azmim kırıldı ve yordular beni gibi söylemler ortaya çıkmamıştır. Farklı kültürlere ait olan bencil, çıkarcı ve umarsız yaklaşımların halkı ve fikir önderlerini yönlendirdiği zamanlarda toplumumuzun geri kaldığı söylenebilir. Tam tersi olarak cihana hükmedenler yollarını aydınlatan ışık olarak Ahi Edebali hazretlerinin öğretilerini benimsemişlerdir.
Ancak kuruluşun topraklarında ortaya çıkan ‘’ bir boyun ışığı ‘’ sözünü idrak edip, temel ahilik İlkerlerini benimseyip bir Kızılelma olarak görenler; eğitimde, sanayide ve ticarette kurtuluşun da şehri olabilmemiz için katkı sağlayacaklardır.