Şadi ERDAL - Olaylara Bakış
Mahalle dedikoducusu hakkımda yine karalama kampanyasına devam etmiş. Bir öncekinde benim için; ‘"Biz sizin siyasi düşüncenizi de, görüşünüzü de anlayabilmiş değiliz. İlk başlarda sizi Refah Partili biliyorduk. Daha sonra Büyük Birlik Partili bildik, bir zamanlar MHP için de güzel manşetlerinizi okuduk. Türk Ocaklarını da... Ama AK Parti iktidarında ne kadar büyük AK Partiliymişsiniz valla şaşırmadık değil, rüzgar nereye siz oraya.
15 yıl önce AK Parti yoktu bu ülkede. 15 yıldır AK Parti rüzgarını arkasına alan ve çuvalını dolduran işadamlarının yanında, esnafların arasında sizi de saysak yanlış olmaz sanırım.
Her zaman yazıp çizdiğiniz, eleştirdiğiniz CHP'de hükümette ciddi bir konumda yer alsa bir anda sizi CHP'li de görürsek şaşırmayız artık. Dedik ya AK Parti rüzgarını arkanıza alarak bundan yararlandığınız gerçeği ortadadır.’ demişti. Ben siyasi hayatımı çizgimi anlattım ve yazımın sonunda; ‘Halen Milli Nizamda, Selamette, Anavatan'da, Refahta, Fazilette, Anavatan partisinde il başkanlığında ve yönetimlerinde görev yapan bir çok arkadaşımız hayattalar. Milliyetçi Hareket partisinde, Büyük Birlik Partisinde görev yapanlarda hayatta. Türk Ocaklarında başkanlık yapan rahmetli Metin Zevkli hariç diğerleri ve yönetimde bulunanlar sağ.
Hangi siyasi parti yönetiminde bulunan birisiyle konuştunda beni partiyi kullanarak gelir elde ettiğimi söyledi ? "Ben yazarım o doğrudur." Anlayışıyla çıkar sağlamakla suçluyorsun, bende seni müfteri ilan ediyorum.’dedim.
Güya bana cevap veren kendisini balçık olarak gören seviyesiz attığı bu iftiraya tek satır cevap veremedi müfteriliyi kabul etmiş oldu.
Hakkımda kötülemek için bulaştırmak istediği makamlar ve şahıslar kalmadı. Neredeyse meydanlara çıkıp ‘Gel gel vatandaş sen de gel, Şadi Erdal ve Sakarya Gazetesi hakkında ne biliyorsan anlat’ diyecek hale geldi.
Yukarıda attığı iftiraları gözler önüne serdim. Hakkımda ileri sürdükleri iddiaları okudukça ‘İyilikten maraz doğar’ atasözünü hatırladım.
Mehmet Özgür'ün faturalarını görme özgürlüğün yok demiştim. Ama Özgür'ün herkese şekerim dediği şekerler erimiş, yapışkan hale gelmiş, her yeri sıvıyor. Özgür'ün gazetesinde köşe yazılarında özgürlüğe kavuşmuşsun. Umarım attığın iftiraları okudukça Özgür'ün yüzü kızarıyordur.
Poyraz'la görüş, belediyelere ve resmi dairelere kesilen faturaları açıkla, sonunda Oğuz Sertler olayında olduğu gibi yine tufaya düşme.