Marketteki kahraman

MİSAFİR KALEMLER

Hiç merak etmeyin… Sosyal medyada ‘fırsat bu fırsat’ düşüncesiyle milleti ayrıştırmaya, devletle karşı karşıya getirmeye çalışan provokatörlere inat Türkiye tek yürek.

Sağcısı, solcusu, Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Arap’ı… 85 milyon  “Önce Türkiye” diyerek  kendi imkânları ölçüsünde depremzedelerin derdine derman olmaya çalışıyor.

Ankara’da hangi binadan içeri girseniz sizi yardım kolileri karşılıyor. İnsanlar mahallesinde, sokağında, iş yerinde organize olup, topladığı yardım malzemelerini deprem bölgelerine ulaştırabilmek için çırpınıyor. Dün İstanbul’dan arayan bir gazeteci dostum, “Bin yatak ayarladık ama TIR bulamıyoruz” diye dert yanıyordu. (Sorun kısmen çözüldü. Bir TIR bulundu, iki TIR pazartesi yola çıkacak.)

Ankara’da orta ve alt gelir grubuna hitap eden bir marketler zincirinin sahibinin anlattıkları ise bu milletin sırtının neden yere gelmeyeceğinin ispatı gibiydi adeta: Pazartesi gününden beri insanlar fiyatlarına hiç bakmadan deprem bölgelerine yollamak için alışveriş yapıyor. Çocuk bezi, konserve, hazır yemek, termal içlik, battaniye satışlarımız üç kat arttı. Evine malzeme alırken iki kez düşünen vatandaş depremzede için yaptığı alışverişte neredeyse etikete bile bakmıyor. Sadece bizde değil tüm zincir marketlerde durum bu! (Market sahibi deprem bölgesine bir TIR yardım malzemesi göndermiş ve bazı mallardaki maliyet artışına rağmen fiyatlara zam yapmadıklarını söylüyor.)

İşte bizim güçlü kalmamızın, yaşadığımız onca badireye rağmen ayakta durmamızın temel sebebi bu. Millet her koşulda devletine, vatanına sahip çıkıyor. Keşke bu hassasiyetin yarısını sosyal medyada ve TV’lerde milleti birbirine düşürmeye çalışan bazı sorumsuzlar da gösterebilse. En son Macaristan’dan destek için gelen ekibin benzin parasının Macarlara ödetildiği, benzin istasyonunda aldıkları su için kendilerinden dolar istendiği gibi rezil bir yalanı utanmadan dolaşıma soktular. İftirayı yalanlayan ve işin aslını anlatan Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi oldu! Hem de Türkçe bir açıklamayla. Umarım utanırlar ve bir daha böyle yalanlarla Türkiye’yi küçük düşürmezler.

Şu zor günlerde kısır tartışmalarla sahada canla başla çalışan yardım ekiplerinin moralini, ahengini bozmaya, milletin canını daha fazla sıkmaya kimsenin hakkı yok. Kim, hangi siyasi tartışmayı yapacaksa yapsın. Ama toprağın altından mucizevi bir şekilde çıkarılan o güzelim, masum çocukların hatırı için biraz beklesin. Hâlâ kurtarılmayı bekleyen canlarımız için şimdilik kaydıyla eleştirilerini askıya alsın.

Deprem bölgesinde can kurtarmak için zamana karşı yarışan AFAD, Kızılay, Mehmetçiklerimiz, polisimiz, doktorlarımız, sağlıkçılarımız, itfaiyecilerimiz, tüm belediyelerimiz, tüm STK’larımız, gönüllülerimiz. Ve marketteki Mehmet Bey, Ayşe Hanım… Hepinizden Allah razı olsun. Hepiniz gözümüzde kahramansınız.

Deprem değil kıyamet

Türkiye’yi yasa boğan felaket sadece bizim değil dünya tarihinin en büyük depremlerinden biri.

Yaklaşık 350 km kuzey-güney; 300 km doğu-batı doğrultusunda bir bölge sarsıldı.

Türkiye’de 80-100 bin km2’lik alanda etkili oldu ve 13.5 milyon vatandaşımızı etkiledi.

Komşumuz Yunanistan 130 bin km2 ve 11 milyon nüfuslu bir ülke.

Bulgaristan 110 bin km2, 7 milyon,

Macaristan 90 bin km2, 10 milyon,

Portekiz 90 bin km2, 10 milyon,

Avusturya 83 bin km2, 9 milyon,

Danimarka 44 bin km2 ve 6 milyon nüfusa sahip… Yani neredeyse bir Yunanistan, Bulgaristan ya da Avusturya, Portekiz kadar alan ve insan bu depremden etkilendi. Yüzölçümü ve nüfus açısından iki Danimarka da denilebilir.

Bu kadar geniş bir coğrafyada, çok kısa bir zaman diliminde iki kez 7 üzeri şiddette deprem yaşanması deprembilimcileri bile şaşırttı. Türkiye’nin depremle mücadelede eksikleri, hataları elbette olabilir. Ama dünya üzerinde böylesine bir felaket sonrası ayağa kalkmayı başaracak ülke sayısı da parmakla gösterilecek kadar azdır.

Türkiye işte o ülkelerden biri ve belki de en başta geleni. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Gaziantep’ten verdiği mesaj önemli: Hiç ümitsiz olmayın. Gün dayanışma günüdür. Hedefimiz 1 yıl içinde konutları inşa etmek. Daha önce nasıl yaptıysak, Allah’ın yardımıyla bunu da atlatacağız.

Zafer ŞAHİN/Milliyet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.