Firmaların sosyal medyalarda kendilerini doğrulaması için ortaya çıkan ve günümüzde insanların almak için ev, araba ile yüklü miktarlarda paralar verdiği mavi tik çılgınlığı her geçen gün artarken bu sistemle dolandırıcılıkta artıyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan sosyal medya uzmanı Gökhan Burak Gürsoy, "Şahıslarda mavi tik alma süreci habere çıkarak, Google'de ki web sayfalarını düzenleyerek, kendi işlerini biraz daha ön plana çıkartarak mavi tikleri çok rahat bir şekilde alabilirler" dedi.
Sosyal medyada doğrulanmış hesap veya daha sık duyulan adıyla mavi tikin kullanıcılar arasında ayrıcalık olduğu düşünülüyor. Bu kapsamda mavi tik almaya yönlendiren ayrıcalığa kavuşmak isteyenler ise farklı yöntemlere başvururken bu durumdan pay çıkartmak isteyenler ise yüksek fiyatlar karşılığı mavi tik dolandırıcılığı yapıyor. İnsanların hayatlarıyla özdeşleşen sosyal medya platformları teknolojinin gelişmesiyle orantılı olarak büyüme sağlarken bir yandan dolandırıcılıklar da artmaya başladı.
İnsanların mavi tik almak için adeta çılgına döndüğü son zamanlarda yüklü miktarda paralar harcadıkları biliniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan sosyal medya uzmanı Gökhan Burak Gürsoy, sosyal medyalarda onaylanmış hesap rozetinin sadece sosyal medya kurumlarının resmi hesaplarından alınabileceğini aktardı. Mavi tik alma yöntemlerinden bahseden Gürsoy, kişilerin veya kurumların Google'da kendi adını yazdıklarında çıkan makaleleri, haberleri ve röportajlarının olduğu linkleri bu mecralara göndermesi gerektiğini belirtti.
"Mavi tik çılgınlığa döndü"
Sosyal medya uzmanı Gökhan Burak Gürsoy, "Mavi tik aslında 2009 yılında Twitter'ın belli kuruluşları, kişileri kendilerini doğrulaması aynı bizim marka tecilinde olduğu gibi diğer firmalardan, diğer markalardan kendini ayırt etmesi ve dolandırıcılığa karşı bir önlem olarak çıkarttı. Daha sonrasında 2012 yılında Facebook 2014 yılında da İnstagram bu olayı tekrarladı. 2015-2016 yıllarından sonra ülkemizde ve diğer ülkelerde bunun dolandırıcılıkları başladı. Yüklü miktarda paralar istenilerek mavi tik veriyoruz denildi ve sahte evraklarla bu firmaları kandırılmaya başlanıldı. Günümüzde sosyal medya çok büyük bir mecra oldu. E-ticaret, sosyal medya reklamları buralardan dönüyor ve insanlar gününün büyük bir kısmını bu mecralarda geçiriyor. Bu da haliyle firmaların daha fazla dolandırıcılık ve daha fazla kendilerini kanıtlama çabası içine giriyor. Bizim ülkemizde olay daha da farklı algılandı ve bu "Mavi tikin varsa sen gerçek kişisin" olayına döndüğü için artık bu bir çılgınlığa döndü. Mavi tik, insanların çılgınca almak istediği bunun için ev, araba verdikleri bir mecra haline geldi. Son dönemde en moda olan dolandırıcılık sistemi ise mavi tikli hesapları çalıp bu güvenirliliği ele alıp, insanları dolandırmaya mavi tikli hesaplar üzerinden başladılar" dedi.
"Kendilerini doğrulama çabası"
Mavi tikin başka kurum veya kuruluşlardan verilmeyeceğini aktararak vatandaşları uyaran Gürsoy, "Mavi tik çılgınlığı insanların kendilerini doğrulama çabasıdır. Bir firma olduğunuzda firmanızın ürünlerini sahte olarak üretip başka yerlere gönderilmesini engellemek adına kendinizi doğrulama çabasına girebilirsiniz. Ama şahıs olarak doğrulama çabası içerisine girdiğinizde "Ben gerçeğim, ben gerçek bir kişiyim" diye serüvenler oluşturan, hikayeler çeken insanlar var. Günde 5 bin kişi mavi tik için başvuru yapıyor ve mavi tik için başka aracı firmalarla anlaşma yapıp onlara para yedirenler var. Bu aracı firmalara güvenmeyin çünkü mavi tikin alınabileceği mecralar hangi kurumla görüşüyorsanız onların doğrulama talep edilen bir bölümü ve birde mail adresleri var burasıdır. Bunun dışında size kimse mavi tik veremez ve kimse bu konuda yetkili değildir" diye konuştu.
"Normal hesapla doğrulanmış hesap arasındaki tek fark, küçük bir mavi işaretin olması"
Mavi tikli hesap ile normal hesap arasındaki hiçbir farkın bulunmadığını belirten Gürsoy, "Mavi tik başvurusu yapılırken bu firmalar resmi kuruluşlardır ama bizim Türkiye Cumhuriyeti'nde belli başlı kurallar var. Birincisi kimlikle doğrulama bu doğrulamayı firma kabul ederse mavi tikini alır. Eğer kimliğini kabul etmediyse ekstra olarak "kendinin bu kişi olduğunu kanıtla" diye bir ibare çıkar orada da hakkında yazılmış olan makaleler, daha önceden almış olduğu patentler, firma ise marka tescil belgeleri gibi belgelerini İnstagram, Facebook, Twitter'a göndererek bunlar üzerinde başvuru yapması gerekir. Aslında bir nevi "Google'da bu firma hakkında çok fazla veri var ve bu adam kendini bu firmanın sahibi olduğunu kanıtlıyor" diye biliyor ya da "bu kişi tanınmış bir kişi Google'da verileri var, bunlar haberler olabilir, makaleler olabilir ismini yazdığı zaman kendisi çıkıyorsa bu dolandırıcılığa açık bir kişi deyip İnstagram, Facebook, Twitter doğrulanmış rozetini yani mavi tiki hızlı bir şekilde verir. Normal hesapla doğrulanmış hesap arasında ki tek fark, ismin yanında küçük bir mavi işaretin olması ama bunun arka taraftaki psikolojisi ise insanların mavi tikli hesaba bağnaz bir şekilde güvenmesi başka bir fark yok" şeklinde konuştu.
"Mavi tik çılgınlığına artık bir son versinler"
Mavi tikin ilk çıkış amacının firmaların güvenilirliği ve tanınmışlığının kanıtı olduğunu söyleyen Gürsoy, "Mavi tik bir zorunluluk değil. Hiç kimse doğrulanmış rozeti alarak "ben buyum" diye kendini kanıtlamak zorunda değil. Sadece bunu kanıtlamak olan firmalar kendi haklarında farklı haberler yayınlanan, kendileriyle ilgili ürünlerin sahtelerini çıkartan ve ürünlerin imitasyonlarını gören firmalar bunu yapmak zorundadır. Tanınmış kişilerde ise onların adına açılan hesaplarda dolandırıcılık yapılıyor ise ya da böyle bir şüpheleri varsa böyle bir şey yapmaları gerek onun dışına mavi tikin bir önemi yok insanlar bu mavi tik çılgınlığına artık bir son versinler" ifadelerini kullandı.