Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı, Üniversite talebesi kız arkadaşını öldüren, odun kesici motorlu testere ile parçalayan Cem Garipoğlu’nun Avukatı. 27 Mayıs ihtilalini yapanların yanında yer alan Turan Feyzioğlu’nun torunu.
Dedesi Turan Feyzioğlu anne tarafından dedesi oluyor. Metin Feyzioğlu’nun annesi Turan Feyzioğlu’nun tek kızı. Metin doğduktan sonra annesi vefat eder. Rica minnet babasından izin alınır Metin dedesi Turan Feyzioğlu ve anneannesinin manevi oğlu olur.
Metin’in babası evlenir o evlilikten de çocukları olur. Metin Feyzioğlu babasından ve diğer baba bir kardeşlerinden bahsetmez. Kamuoyu onu Turan Feyzioğlu’nun oğlu zanneder.
Dedesi Turan Feyzioğlu, halkın 1950, 1954, 1957 seçimlerini kazanan DP iktidarını deviren 27 Mayıs ihtilalcilerinin destekleyicilerinden. CHP içinde sivrilen Bülent Ecevit ile anlaşamadığından Koç rumuzlu Güven Partisini kurdu, halktan destek bulamadı ve kapandı. 12 Eylül darbecilerinden Başbakanlık bekledi, olamadı. Ağzı laf yapan bir siyasetçi olarak tanındı, ama siyasette umduğu makamlara erişemedi.
Torun Metin Feyzioğlu dedesi gibi ihtiraslı, siyasete girmeden Cumhurbaşkanlığı Makamına nasıl atlayabilirim hesabını yaptığı iddia ediliyor. CHP Genel Başkanlığını düşündüğü de rivayetleri var.
İşte bu Metin Feyzioğlu geçtiğimiz hafta sonu Danıştay’ın 146. Kuruluş töreninde yaptığı 1 saatlik konuşmada gündemde kalabilmek için iktidara yüklendi. Danıştay’ın, Avukatların sorunlarını bir tarafa bıraktı. Baro Başkanı olduğunu unutarak, CHP Genel Başkanlığını düşündüğünden biran genel başkan olduğunu zannetmiş olmalı, siyasi konulara girdi. Siyaseti devlet erkanı önünde terbiye etmeye kalktı.
Konuşma fırsatı verilen kürsüden günlerce basındaki yandaşları tarafından gündemde tutulacak siyasi konuşma yaptı. Ama Başbakanın tavrını ve cesaretini hesap edemedi.
Yandaşları her ne kadar “Diktatör Başbakan yine diktatörlüğünü yaptı….” Deseler de, daha 40 gün evvel halkın %45’inin oyunu alan Başbakan kendisine sahip çıkanlara ders vermeye kalkan adama dersini verdi. Feyzioğluna ikinci dersi Danıştay yaptığı “20 dakikalık konuşma süresini 1 saat uzatarak, cevap verme hakları olmayan misafirlerimize siyasi sataşmalar yapılmasını, devlet ricalinin zaman mefhumlarına dikkat edilmediği…” yönünde açıklamasıyla verdi. Feyzioğlu Başbakan’ın çıkışı ve Danıştay’ın cevabıyla yaptığı bütün plan ve projeleriyle sahneden silindi. Bu ders sadece Feyzioğlu’na olmadı. Bundan sonra böyle toplantılarda haddini kimse aşamayacak. Hani denir ya Milattan Önce, Milattan Sonra diye. Başbakan’ın Feyzioğluna verdiği dersten evvelki konuşmalar, sonraki konuşmalar denecek.
Başbakan diktatör değil, diktatör olma hevesinden olanları engelleyenlerden.
Feyzioğlu merdivenleri teker teker çıkmak yerine birden son basamağa fırlatmaya kalktı, tıpkı dedesi gibi. O dedesi kadar bile sahnede kalamayacak anlaşılan.