İktidar ve muhalefet milletvekillerimiz arasında polemik konusu olan bir konudan bahsetmek istiyorum. Yerel basını takip edenler tahmin etmişlerdir. Pazaryeri Günyurdu (Bakraz) köyünün taşınmasına rağmen tamamlanamayan köy camiinin bitirilmesi için vekillerin yarışa girdiklerini görüyoruz.
Günyurdu köyünün şanssızlığımıdır nedir bilmiyorum, barajın başlaması ve bitirilmesi yıllar sürdü. Köylülerimiz çok iyi hatırlayacaklardır. Rahmetli Özal’ın Cumhurbaşkanı, Akbulut’un Başbakan olduğu günlerde Bilecik ekibi olarak kendilerine (hayırlı olsun)a gittiğimizde, sayın Akbulut’a Bakraz barajının 23 yıldır etüd edildiğini, bu sebeple köye hiçbir hizmet götürülemediğini, barajın yapılmasını, şayet yapılmayacaksa konunun gündemden çıkarılmasını istemiştim. Bunun üzerine 1992 yılı bütçesine ödenek konularak inşaatı başlamıştı. Yıllar içinde, ödeneğin yeterli verilmemesi, ihaleyi alan müteahhitlerle yaşanan problemler işin sürüncemede kalmasına sebep olmuştu. Sayın Poyraz’ın açıkladığı gibi barajın bitirilmesinde Hükümetin payı küçümsenemez, ancak İlçemizden yetişen ve adı daha sonra baraja verilen arkadaşımız Mustafa Eldemir’in de katkıları unutulmamalıdır.
Köylüler 4-5 sene önce yeni yere taşınmalarına rağmen, Toki tarafından yapımına başlanan köy camii halâ bitirilememiştir. Her vesileyle gündeme getirilmesi, bürokrasi çarkının ağır işlemesi karşısında sonuç vermemiştir. Sayın Şeker, muhalefet milletvekili olarak üzerine düşen görevi yapmaktadır. Devletin ayıbı haline gelen konuyu yüksek sesle dile getirmiş ve ilgili birimlerin harekete geçmesini sağlamıştır. Bize göre Şeker’in yaptığı doğrudur. En azından Toki ve sayın Poyraz bu konuda kendilerini bağlayıcı açıklamalar yapmak zorunda kalmışlardır.
Sayın Poyraz’ın gazete manşetlerine taşınan “Hiç kimse, ne kadar varlıklı olursa olsun devletten büyük değildir.” Sözünü değerlendirmek istiyorum. Elbette devlet güçlüdür, baş tacıdır ama unutulmamalıdır ki devlet millet için vardır. Türk toplumu, yıllardır devletin yapamadığı pek çok konuda inisiyatif kullanmış ve yapılması gerekenleri yapmıştır. Sayın Şeker’in hiçbir zaman devletten güçlü olduğunu iddia ettiğini düşünmüyorum. Bu güne kadar yaptıkları da inkâr edilmemeli!.. Yarım kalan caminin Toki tarafından bitirileceğini bilemeyecek kadar da tecrübesiz değildir. Onun müdafiiliği de bize düşmez, buradaki tavır, işin bitirilmesini sağlamaya yöneliktir ve doğrudur. İnançlı bir toplum, ibadetini yapmakta zorlanıyorsa bu problem bir şekilde çözülmelidir.
İktidarın yaptığı hizmetleri kimse küçümsemiyor ancak her zaman olduğu gibi, gerekirse bu yüce millet camisini, okulunu, yolunu, suyunu yine yapar.