Seçimler geçti namlı altılı masanın ayrı ayrı maceraları başladı. CHP’nin içinde dört partiye, Deva, Gelecek, Saadet, Demokrat partilerine verilen milletvekilleri için tartışmalar başladı. Seçimi kaybetmenin üzüntüsüyle, “Değişim” sloganları atılmaya başladı, halende devam ediyor.
CHP’den milletvekilliklerini kapan partiler daha yemin bile etmeden CHP’den istifa ederek partilerine katıldılar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı seçimlerinde CHP’nin adayını desteklemeyerek, şok yaşatmaya devam ettiler. Adeta CHP içindeki kavgayı körüklediler. Seçmen üzerinde oy kredileri olmayan bu partilerin, CHP’nin sırtından kazandıkları milletvekillikleri az geldi, bu sefer devletin hazinesine göz diktiler. Mecliste grup kuramadıkları için birleşip grup kurmayı, bu sayede bütçeden partilere verilen paralardan almayı, mecliste grubu bulunan partilere tanınan haklardan istifade etmeyi düşündüler.
Kulislerde, elde etmeyi düşündükleri parsaları bölüşmekte anlaşamadıkları için bir karara varamadıkları konuşuluyor.
İYİ Parti genel kongresini yaptı. Genel kurulda konuşan genel başkan Meral Akşener’in konuşması sırasında yüz ifadeleri unutulmayacak izler bıraktı.
Bu partiye oy veren seçmenler dahi, “İyi ki altılı masa kazanmamış, Akşener’in yüz ifadesini görünce bir seçimin sonunda şu gerginliğe bakın, ya kazansaydık devlet idaresinde ki zorluklar, dünya siyaseti karşısında nasıl etkilenirler, altından nasıl kalkarlardı” demekten kendilerini alamıyorlardır.
Ben sadece 20-25 gün içerisinde altılı masa ittifakında yaşanan görebildiğimiz kadar birkaç olayları yazdım. Bunlar bile iktidarı ele geçirselerdi kendi içlerindeki kavgalardan milleti idare edemeyeceklerini gösteriyor.
Milletin ferasetine hayran olmamak mümkün mü?